30 - Her yer kan

1.5K 100 7
                                    


İki başlıktanda vazgeçemedim ikisi de bölümü özetliyor.
Vote ve yorumlarınızı bekliyorum-yorumları ayrıca okuyorum- İyi okumalar...

30 - Her yer kan - Seni seviyorum

Sıcaklık ellerime yayılmaya başlamıştı. Neler oluyordu böyle. Etraftan tek bir insan bile yoktu. Kucağımda öylece yatıyordu.

"Can" dedim sessizce. Yumduğu gözlerini açtı yavaşça. Derin bir nefes almıştım.

"Daha ölmedim me-merak etme" dedi gene beni şakaya alarak. En azından hayatta olduğu gerçeği beni sevindirmişti.

Bütün vücudu titriyordu bense ellerimi Karnına bastırmaktan başka hiçbir şey yapamıyordum.

"Bu-burada durma git. Kan tutar seni" dedi bu durumda bile beni düşünerek.

"Hayır gitmeyeceğim" dedim gözlerimden akan yaşlara artık aldırış etmeden.

"Nisa" dedi tekrardan.

"Efendim"

"Beni seviyorsun itiraf et artık , bak öleceğim" dedi. Gözyaşlarım sel misalı akıyordu sanki.

"Hayır ölmek yok sus. Kendini daha fazla yorma" dedim elimi yüzüne götürerek. Ağzından aşağıya akan kanı sildim elimle.

"Bana bir cevap ver" Dedi gözlerini benden ayırmayarak.

"Bunu bu kadar çok mu duymak istiyorsun" dedim gözümden yaşlar akıyordu üzerine.

"Evet" derken onun da gözünden bir damla yaş akmıştı. Çok acı çekiyordu ve ben sadece onu izliyordum.

Gözümdeki yaşı sildi eliyle ve yüzümü okşamaya başladı. "Tamam" dedim. "Seviyorum seni hemde çok seviyorum"

Gülümsedi titriyordu "bunu duymak çok güzel bir şeymiş" dedi eli hala yüzümdeydi.

"Seni seviyorum" dedim gene elimin Teki yüzündendi.

Gözünden akan yaşları bir daha sildim.

"Beni unutma tamam mı?" Dedi titremesi artarak.

"Sus! Sus! Nolursun sana bir şey olamayacak bana söz verdin hep tutarsın sözünü sen"

"Bu sefer tutamayacağım galiba" Dedi titreme nöbeti şiddetlenerek.

"Can" Dedim fısıldayarak.

"Sana zor kavuştum beni bırakacaksan sensiz nasıl yaşayayım ki ben?" Diyerek tamamladım konuşmamı.

"Yeniden seveceksin benim yaptığım gibi" Dedi ve bayıldı. Ne demişti anlayamıyordum. Kanlar neredeyse her tarafımı kaplıyordu sanki kan kokusu artık tümüyle etrafı esir almıştı gözlerim kararmaya başlamıştı ve arkadan gelen siren sesine doğru uzanabildim ancak. Bilincimin yavaş yavaş gittiğini hissedebiliyordum. Sokak lambası yavaş yavaş ortadan kayboluyordu ve başımıza gelen bir insan gördüğüm son şeydi.

Kulağıma gelen siren sesiyle irkildim. Gözlerimi açtığım da kolumu acıtan şey dikkatimi çekmişti. Ne olduğunu anlamamıştım acıyordu ve ben onun ne olduğunu göremiyordum. İçeriye giren hemşire kıpırdandığımı anlayınca hemen yanıma gelmişti gözüme sürdüğü merhemle elleriyle göz kapaklarımı ayırdı. O anda ışığın birden gözlerime değmesi kapatmama neden oldu.

"Çok iyisin sadece fazla ağlamışsın gözlerin tahriş olmuş" diyerek odadan ayrıldı. Niye ağlamıştım ki ben? Diye düşünmeye başladığım o anda burnuma gelen taze kan kokusu beni ayağa dikti bir anda. Kolumdaki serumları fırlatıp kapıya çıktığımda perişan halde beni bekleyen ailemi görünce üzülmüştüm ancak onlara ayıracak bir vaktim yoktu şimdilik. Hilal'i görünce ona ulaştım.

NİSAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin