NİSA

8 - Boğuluyorum

"Sana ne oluyor?"

"Heveslisin yani?" Ben onu kastetmemiştim ama bu arkadaş anlamaz siz beni anladınız dimi? Şal ipekse bir takarım gerçekten bir daha takmam demiştim aslında

"Yok öyle değil"

"Ney peki?" Sorgu sual hayırdır?

"Ipucu felan vardır diye şey ettim"

"Şey mey etme!" Aa dövecek şimdi beni abim felan mı sandı kendini anlamadım.

"Kapatalım şu konuyu"

"Yürü" birşey demeden arabaya bindim. Dersem kızacak eminim.

Seda'yı arayıp durumunu öğrendik hemen taburcu etmişler önemli birşeyi yokmuş hastaneden erken çıkmış. Bizde direk yazlık eve gideceğiz sonbaharda yazlık evde ne yapacaksınız diye sorabilirsiniz valla bende bilmiyorum. Gerçekten ne yapıcaz?

Arabanın canına başımı yaslayıp dışarıyı izlemeye başladım. Araba camlarıyla ayrı bir fantezim var.

"Navigasyon gitti" Ne demek bu? Benden önce konuşan iç sesime katıldım. Çamurlu çökekli yolda kalmayalım da
Muz görmüş maymun gibi bakınca tabi çocukta şaşırdı.

"Anlamadım?" Sende bir şeyi anla be! Diye bağırmasa iyidir. Hani çabuk anlayıp anlatan(!) biriyimde

"Navigasyon yolu göstermiyor" Navigasyon yolu göstermiyor ne demek? Diye cıyaklayan sesime bir sus Allahını seversen dedim.

"Burda kalmayacağız dimi?"

"Bir şekilde şehrin merkezini buluruz merak etme kalmayız" Oh diye bağırmamak icin kendimi zor tuttum.

"Hadi" diyip arabadan indi bende peşinden indim. Arabada tek başıma ne yapayım.

Beyaz kaplanla-Can'ın 4×4 ü- konuşmaya başladım. Yani bu kadar iyisin hassında bizi götüremedin. Şaka şaka tabikide konuşmadım ama ismini beyaz kaplan koydum.

"Ne yapacağız" demeye kalmadan tişörtünü çıkarttı. Bir an çığlık atsamda Ellerimle hemen gözümü kapatmaya çalıştım Ancak ses gelmeyince gözümün tekini açmak zorunda kaldım. Ne yapıyor merak ettim.

"Gitme boğulacaksın" Bu soğukta denize girmek akıllıların işi değil

Sırıta sırata denize girdi. Iyi be don öl!

"Boğulursan karışmam" ciddi misin? Bakısı attı.
Hiç kusura bakma bu soğukta denize felan girmem. Hem ben denizden korkuyorum.

Yeni yüzme öğrenmiş çocuklar gibi suyun içinde yüzüp el sallıyor gel de gülme

"Gelsene sende" Korktuğumu açık açık söyleyemeyeceğim için sustum ama bir dakika sonra konuştum. Saydım yani burada tecrübe konuşur.

"Canıma susamadım"

"Susadın mı diye sormadım" Espirimi yaptı şimdi bu

"Ölmek için çok gencim" Espiri yaptığını sanan masum köylü bakışı attı. Tamam böyle bir bakış yok ben uydurdum olamaz mı? Ama sonuç olarak gülmedim.

Biraz zaman geçtikten sonra Can elini kolunu sallamaya başladı. Aklı sıra beni suya sokacak şimdiden yutmadım.

"Ölsende suya girmem" tamam belki girerim ama yağğ amasımı var diye cırlamayın.

'Gerçekten boğuluyor bu' diyen iç sesime katıldım. Bir sorunumuz var ben yüzme bilmiyorum ki nasıl kurtaracağım.

Lacivert hırkamı hızla çıkarttım. Bir deneyeyim de bari vicdan azabı çekmeyeyim. Suyun buz gibi olmasıyla birden titreme geldi. Can'a doğru yürüyordum ama gittikçe su kafama doğru gelmeye başlamıştı. Koluna uzandığımda birden boşluğa geldim. Ayağım yere basmadığı için şimdi ben Boğuluyordum. Herşey Can'ın yüzünden ne diye denize giriyorsun ki sen?