28 - Anlatamıyorum

1.6K 96 2
                                    

"Ne? Ne dedin sen?"

"Duydun işte Nisa benim karım bir daha ona dokunursan seni öldürürüm" dedi ve anca geri çekebildim onu. Onu geriye çekmek için sarıldığımı ancak ayrılınca görmüştüm. Bana baktı sinirli şekilde. Ellerimi gevşetip yavaşça geriye çekildim. Hızla bileğimi kavradı bakışlarım ona çevrilince sinirli haliyle bana baktı ve beni arabaya doğru çekmeye başladı.

"Napıyorsun sen" dedim yavaşça.

"Gidiyoruz buradan" dedi sessizce ve beni arabaya bindirip kapımı hızla kapattı. Bakışlarımı şaşırmış sekilde bakan Yakup'a çevirdim. Onun siniri çok daha fazlaydı ve bu yüzünden oldukça belli oluyordu. Hızlı şekilde arabaya bindi ve kontağı çalıştırdı. Ilerleyen arabadan arkaya doğru baktığımda sırt üstü yere düşen Yakup'u görmen bir olmuştu.

"Dur" dedim hızla Can'a. Ancak o beni duymuyor gaza daha fazla yükleniyordu.

"Dursana!" Diyip hızla vitesteki koluna vurdum. Bakışını bana çevirdi kısa bir süreliğine.

"Ne oldu?" Dedi sinirleri geçmeyen sesiyle.

"Bir şey oldu" dedim stresle. "Bir şey oldu" diyerek oturduğum koltuğu koluna vurarak sarsıyordum adeta. Arabayı durdurup dışarıya çıktı ve oturduğumuz yere doğru ilerlemeye başladı bende hızla kapıya çökünce benim kapımı kitlediğini hatırladım. Hemen onun kapısına yönelmiştim ki bir anlık geriye baktı ve anahtarla komple kilitledi arabayı. Arkama baktığımda koşarak gidiyordu oraya. Kesin bir şey olmuştu beni burada tıkılı bırakmıştı.

Sabit şekilde arkama bakarken zamanın çok zor ilerlediğini düşünüyordum ancak koluma bakınca 10 dakikanın çoktan geçmiş olduğunu görmüştüm. Bir süre sonra oluşan hareketlilikle koltuğumda dikleşip dikkatimi oraya yönelttim. Daha sonra Can'ın aynı hızla arabaya doğru koşması kısa çaplı sevinmeme neden oldu. Arabaya yaklaşınca kilidi açtı ve sessizce arabaya oturup kontağı çalıştırdı. hiçbir şey söylemiyordu aksine bende stresli bir şekilde yüzüne bakıyordum ilerleme başladık sessizliği tümüyle etrafı sarmıştı.


"ne oldu?" dedi kısık çıkan sesime şaşırarak. Bir an direksiyondan başını bana çevirdi.


"Hiçbir şey" dedi.


"Nasıl hiçbir şey?" dedim bakışlarımı ona sabitleyerek.


"Anlatacağım şimdi yolda olmaz" dedi bir şey demedim haklıydı , yoldaydı ve araba kullanıyordu.


Arabaya hakim olan sessizlik yol boyunca devam etti en sonunda güzel görünen bir mesire alanında durduk. Bizden başka kimse yok gibi görünüyordu arabadan indim yavaşça. Can'ın da inmesini bekledim kenara geçip , inip arabayı kitledi ve ilerideki masalara ilerledi bende arkasından ilerliyordum. Masaya geçip oturdu aynı sessizlikle. Sessiz olması canımı fazlasıyla sıkıyordu. Tam karşısına geçip "Artık anlatacak mısın?" dedim.


"Onu seviyor musun? yani yakup'a aşık mısın , ona karşı bir duygun var mı?" dedi duraksaya duraksaya.


"Niye soruyorsun bunu" dedim.


Ellerini birbirine bağladı. "Bilmiyorum , sen soruma cevap ver"


"Be-ben de bilmiyorum , Aşk nasıl bir şey ki? bana tarif et ona göre diyeyim" dedim.


Gülümsedi evet belki komik olan bir şey demiştim ona göre.


"Bak şöyle oluyor" dedi elimi eline alarak. "Sanki o dokununca heyecandan ölecekmişsin gibi , midende uçuşmaya başlayan kelebekler sesi geliyor kulağına" dedi elim hala elindeydi ve dediği şeyler gerçekten oluyordu. Anlamıyordum ne demekti bu?


NİSAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin