Özel Bölüm- karşılaşma

2.1K 52 4
                                    

Sevgili Nisa okuyucuları hepinize kucak dolusu sevgiler. Size iki tane güzel haberim var hemen haberlere geçiyorum birincisi 100.000 okunmaya ulaştık dolayısıyla sizlere güzel bir bölümcük bıraktım. İkincisi ise yeni kitabım 'Kiralık Ev' çok yakında yayında olacak. Bölümün sonuna tanıtımını bırakacağım. Soluksuz okuyacağınız yeni romanıma beni takip ederek ulaşabilirsiniz.

NASIL KAPAK YAPIYORUM GİBİ SORULAR GELİYORDU SİZLER İÇİN "Her şeyin Hesabı" kanalına konuk oldum ve sizler için bir kapak tasarladım. İzleyerek, beğenerek ve abone olarak destek verebilirsiniz. İzleyen herkes için çok teşekkür ediyorum :) 💕

ÖZEL BÖLÜM
Evvela zaman akıp gider su yolunu bulur derken zamanın geçtiğini hatta bittiğini fark edersiniz. Bazen geç kalmışlık hissi acıtır canınızı. Aylar sonra belki ilk defa huzursuz bir sabahtı benim için. Sabaha kadar ağlamış minik beden, uyuyamamış ve huzursuz iki insan bırakmıştı ardında.

Babasıyla ilk buluşması çok hüzünlü ve duygusal geçmişti, her ikimiz adına. Hiç kızmamıştı bana. Çünkü biliyordu, benim ondan daha fazla haklı olduğumu ama gerek var mıydı bilemiyordum. O anda gelişen bir durumdu. Zaman öyle güzel akıp geçti. Selimle babası birbirlerini tanımaya başlamışlardı artık eğlenceli vakitler geçiriyorlardı. Bazen bu gerçeğe inanamasam da bu adamla evlenilir mi? Dediğim adamla evlenip ve üstüne bir de çocuk yapmıştım. Hayat gerçekten şaşırtıcıydı. Çok güzel bir eve taşınmış her gece Can'ın getirdiği projeleri bitirmeye uğraşıyorduk tabi üzerine kahve dökmeden. Güzel bir şirkette işe girmişti bu meslekte ben ondan daha başarılı olsamda biraz bebeğimi büyütmek istiyordum daha sonra ise güzel bir işe girip kariyerime odaklanmak gibi bir planım vardı. Biz projeyi espiriler gülüşmeler arasında tamamlarken her gün aynı saatte selim bey uyanıyor bize dahil oluyordu. Özlediğim bir aile tablosuydu bu çünkü ben bu aile tablosunu çok az yaşamış annesi ve babası ayrılmış bir genç kızdım. Şimdi içerisinde bulunmak hatta hayallerini yaşamak harika bir duyguydu. Günden güne büyüyordu minik paşa. Bizi de son derece yıpratıyordu.

Huzursuzca yatağında debelenen Selim'e baktım. Ne olduğunu bilmiyorduk tabi. Yatağın içerisinde doğrulup ona bakışımı sürdürdüm en sonunda yanına gidip elimi alnına koyduğumda ateşinin olduğunu fark etmiştim. Baş ucunda bulunan çekmeceyi açarak içinden ateş ölçeri çıkartıp kolunun altına sıkıştırdım. Ateş ölçer ölçtüğüne dair ses çıkartınca da aldım. 38 dereceyi gösteriyordu ve bayağı bir ateşi çıkmıştı. Yatağa tekrar oturup usulca Can'ı dürttüm. Ancak sabaha kadar uykusuz olduğu için cevap dahi vermiyordu. Dürtmelerime en sonunda gözünü açarak cevap vermişti ancak bu kezde beni kendine çekip birlikte uyuma fikri etrafında çevrelenmişti. Geriye çekilip ısrarla koluna vurdum. Gözünün tekini açıp bana baktı.

"Ne oldu?" Dedi uykulu uykulu.

"Selim'in çok ateşi var doktora gitmemiz lazım" diyince birden yatağın içinden fırlayarak ayağa kalktı hemen selim'in yanına giderek elini alnına koyup ateşini tabiri yerindeyse ölçtü.

"Evet bayağı var yıkayalım bir düşmezse doktora gideriz" dedi. Başımla onaylayıp çocuğun üzerini soydum.

Ilık bir duşun ardından tekrar ölçtüğümde hâlâ yüksek derecede olduğunu görmüştük korku içerisinde Can'a döndüm istemsizce her zamanki gibi ağlamaya başlamıştım bu benim en zayıf noktamdı hemen gelen duygusallıkla ağlamaya başlıyordum.

"Can" dedim fısıltıyla çıkan sesimle. Korku dolu bakışları bana çevrilmişti. Belimi tutarak beni kendine çekti başıma birkaç öpücük bıraktıktan sonra fısıltıyla "korkma hiçbir şey olmayacak şimdi hastaneye gidiyoruz"

Acil servise geldiğimizde etrafımızda selim gibi birçok bebeğin olduğunu görmüştük ve bu duruma alışmıştık sıramız gelene kadar bankların üzerinde bekliyorduk. Selim uyuyordu arada bir ölçtüğümde ateşinin biraz daha azaldığını görüyordum. Yanı başımda Can, benimde başım onun omzundaydı.

NİSAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin