32. Bölüm

395 104 105
                                    

Sıcak suyun içinde geçirdiğim on dakikada kaslarım gevşemişti. Üzerine gece harmanı çayını bitirmiştim, tüm riskler ortadan kalmıştı.

Yatakta uzanıyordum. Uyukluyordum, kıpırdanıyordum.

Rha hemen yanımdaydı. O kadar yakınımdaydı ki yorganın içinden sıcaklığını hissedebiliyordum.

Yastığımın altında ellerimi saklamıştım. Gözlerim kapalıydı. Suratıma düşen saçlarımın arasından nefes alıyordum.

Nazik parmaklar saçlarımı kulağımın arkasına doğru ittirdi. Önümdeydi.

Rha ise arkamdaydı.

Onun parmakları değildi.

Hızla kalktım. Çakal'la gözlerim buluştuktan sonra birden arkamı döndüm. Rha yatak başlığına yaslanmıştı. Gözlerini dinlendiriyordu, uyumuyordu. Çakal'ı o çıkarırdı, o kontrol ederdi. Koşu yarışı yapmışım gibi kalbim atıyordu.

"Sakin ol." dedi Çakal. "Bacaklarını zorlama Marissa."

Rha karnıma elini koyup beni geri yatırmasa o şekilde beklerdim.

Çıplaktım.

"Sen bir tanesin. Teksin. Bizi ayrı ayrı ve tek gören tek kişisin çünkü biz buna izin verdik ama görebileceğini düşünmedik." Yanıma benim gibi uzandı.

Arkama elimi götürdüm. Aslında sabaha kadar ona dokunmayacağım diye kendime söz vermiştim ama parmaklarına değmem gerekiyordu.

Çakal kaşını kaldırdı. "Dokunduğun benim Marissa."

Rha'nın parmağı parmağımın üzerinde belli belirsiz okşama gibi gezindi, sonra bıraktı. Dokunduğum oydu. Onlar oydu.

"Neden benimle şu an konuşuyorsun? Bunu yapmanın zor olduğunu biliyorum. Bu şekilde dışarı çıkmanın... Bugün bu ikinci oluyor."

Çakal'ın gözleri eğlenceyle kısıldı. "Hoşuna gitti değil mi?" diye sordu muzip bir sesle. "Hoşuna gittiğini hissediyorum. Bana sorular sormak istediğini de biliyorum."

Sormak istiyordum.

Bir kere daha soracaktım. Halbuki, onlar bu soruyu çoktan sorduğumu duymuştu.

"Haydi... sana fırsat veriyorum. Şimdi kelimeleri kendim kontrol ediyorum."

"Beni öpmeni Damon mı söyledi?" dediğimde Çakal, çakal gibi sırıttı. Başını iki yana salladı. Rha ise ona inanmadığımı belli ettiğim için homurdandı. "Sen fiziksel hiçbir şey hissetmezsin."

"Ama sen hissedersin." dedi yaklaşıp. Mesafeyi açmak için başımı yastığa tamamen dayamak zorunda kaldım ama çekilmemi umursamadan devam etti. "Bunu yaptım çünkü kahinimize dokunuyorlardı. İnsan gibi düşün Çakal..." dedi kendi kendisine konuşup. "Bunu sevmedik Marissa. Şimdi kimse sana dokunamayacak çünkü herkes bizim olanın sadece bize özel olduğunu bilir."

"Boynuma bir tasma taktın."

"Evet." dedi. Elinden güç alıp üzerime eğildi. "Sen de bunu bize yaptın."

"Ben hiçbir şey yapmadım."

"Yaptın." dedi ama bunu Rha söyledi.

"Aklını kullanmak istiyorum. Seni duymak istiyorum. Daha önce bir insanı duymak istememiştim. İşte bana bunu yaptın." Çakal yanağıma dokundu. Sarı gözleri insani bir renge dönüştü. "Şimdi senden bir şey isteyeceğim Marissa."

Rha yorganın içine tamamen girdi. Bana doğru dönerken kolunu belime doladı. Çakal göz kırpmıyor, beni izliyordu. Tepki bile veremiyordum.

"Bize olan inanışını dile getir. Bize olan saygını göster. Tanrıların dalgasından doğan ruhlar, senin için sadece biz olalım. Yemin et, sadece bizim adımız ağzından dökülecek."

GirdapHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin