Elimde bir sürü görsel birikti, birkaçını bölümlere koyayım çünkü hayallerimi yansıtıyorlar.
Bu arada Wattpad artık açılmazsa başka bir uygulamaya daha kitabı yüklemeyi düşünüyorum ama biraz daha bekleyelim.
İyi okumalar!
**
Tavernadan çıktıktan sonra Eren'le eve yürüyorduk. Benim işim bitmişti ama Eren hâlâ çalışıyordu. Ben çıkarken taverna hâlâ kalabalıktı ama Eren Adele'e kısaca yalvardığı için Adele onun yarım saatliğine uzaklaşmasına izin vermişti.
Beni neden eve götürmeyi teklif ettiğini bilmiyordum. Kasabanın tekin olmadığı doğruydu ama yıllardır buradaydım ve kimse bana dokunmaya cüret edemezdi. En azından yerliler etmezdi.
"Beni bu kadar özlediysen yarın birkaç saat erken gelebilirdim, birlikte yemek yiyebilirdik. Eve götürmene gerek yoktu."
Elleri ceplerinde yürürken başını kaldırıp güldü. "İki saat yalnız bırakıyorum, bir başkası seni evine bırakıyor. Hem de hiç tanımadık bir surat."
Hemen ona döndüm. "Rha'dan mı bahsediyorsun? Ona kafayı takmış gibisin."
İri gözlerini bana çevirdi. "Adı Rha mı?" diye sordu. Bakışları kısıldı. Kafasında arayışa çıktı. "Bir yerde duydum ama nerede duyduğumu hatırlamıyorum."
"Aynı isimle bir kişi olamaz Eren." Adını geveleyerek söyledim.
"Bu isim bana bir şeyler çağrıştırıyor Marissa." Omuz silkti. "Her neyse. Evet, tanımadığın kişileri evine almamalısın. Eğer onlarla başka bir şey planlamıyorsan tabii." Bu kadarı yeterliydi. Azıcık arkasında kaldıktan sonra onu ceketinden tutup durdurdum. "Hey!"
"Seks hayatımla ne zamandır ilgileniyorsun?"
"Senin bir seks hayatın yok." Üstünü başını düzeltti. "Olsaydı ilgilenirdim ama yok. Seni korumaya çalışıyorum. Kucağında bir bebekle mi kalmak istiyorsun? Tristan yetmiyormuş gibi bir de mini boyuna mı bakacaksın?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Girdap
FantezieTanrıların ruhu Çakal, Tilki ve Kurt'tur; biri olmazsa diğeri kaybolur. Savaşçının bedeni üç ruhu kabul eder. Bir bedende dört ruh taşır. Yükselen savaşçı Damon, Çakal, Tilki ve Kurt, tek olmayı öğrenmiştir ama hepsinin sesi farklıdır, ayrıdır. Bund...