Multimediadaki şarkı Ayaz'ın söylediği şarkı. Özellikle o bölümü şarkıyı dinleyerek okursanız çok daha güzel olur. Iyi okumalar '-'------------------------------------
Rüzgar ile konuşmamın ardından zor da olsa onu Çağrı ile konuşmaya götürebildim. Sonra bu yetmedi bana Elif'i de çağırdım. Rüzgar her şeyi bir bir anlatınca Elif bir dondu kaldı. Çağrı onun tam tersi direk harekete geçti. Rüzgar'ın yakasına yapıştı. Ayırmaya çalışırsam yine kafama bir yumruk yerim korkusuyla uzak durdum ama sesimle ayırmaya çalıştım. O sırada şoktaki Elif hangi ara yürümeye başladı. Hangi ara taksi çevirdi valla bilmiyorum.
Çağrı Rüzgar'a ikinci yumruğunu atmadan "Kardeşimdin lan sen benim piç herif!" diye bağırmakla meşguldu. Yumruğunu benim Elif'in gittiğini söylememle indirmekten vazgeçti. Dönüp Elif'e bakıp koşmaya başladı. Demek ki iki yıl öncede Elif'in arkasından böyle koşmuştu.
Rüzgar'a dönüp baktığımda arabanın önüne yere çökmüştü. Hava karardığı için yüzünü tam göremiyordum. Gidip yanına oturdum.
"Kardeşimi kaybettim." Sadece tek bir cümleyi, bu iki kelimeyi söylerken ki ses tonundan bütün üzüntüsünü, pismanlığı anlayabiliyordum.
Elini tuttum. "Anlatmasaydın Çağrı yanında ama mutsuz olacaktı. Böylesi herkes için daha iyi." diye teselli etmeye çalıştım.
Başı yerde, sesi pürüzlüydü. "Benim yanlız olmam herkes için daha iyi. Sevdiklerime, çevremdeki herkese zarar veriyorum."
"Zarar vermek ya da vermemek seni elinde Rüzgar. Her şeyi bilerek, isteyerek yaptın. Kimse seni zorlamadı."
Başını yerden kaldırıp bana baktı. Karanlıktan mavi gözlerinde neler olduğunu göremedim. "Neden hala yanımdasın?"
Düşündüm. Neden yanındaydım gerçekten? Rüzgar'a aşık olduğum için mi? Hayır. Ona karşı olan duygularımın hoşlanmadan ileri gitmediğini daha önceden farketmiştim.
"Yanında olmak istediğim için." dedim en sonunda. Sadece cevaplamak için söylememiştim bunu. Yanında olmak istediğim için söylemiştim.
Annemmin geç olduğunu ve eve dönmemi söyleyen mesajıyla konuşmamız burada son buldu.
Bundan sonraki bir hafta kavgasız, sessiz sakin geçti. Sanki fırtına öncesi sessizlik gibiydi.
Sınava sayılı günler kaldığı için annem nefes aldığım her dakika ders çalışmam için başımın etini yiyordu. Çevremde bu kadar entrika olay varken dersi düşünemiyordum ama bu bir haftalık sessizlik bana ders çalışma haftası olarak geri döndü.
Bir türlü Elif ile konuşma fırsatı bulamamıştım. Bulduğum ilk boşlukta Nurgül Teyze'ye gittim. Ayaz da Elif de kendi evlerindeymiş. Onlara gittiğim de kapıyı montunu giymiş halde Elif açtı.
"Hayırdır nereye?"
"Okuldan kızlarla sinemaya gidiyorum. Geç kaldım. Ayaz yukarıda odada. Hadi öptüm." diyerek kapıyı kapattı ve gitti.
Ben de mecbur üst kata, Ayaz'ın odasına yol aldım. Yukarıdan müzik sesi geliyordu. Her basamağı çıktığımda daha iyi duyuyordum. Ayaz'ın odasının önüne geldiğimde onun söylediğini fark ettim.
Kapı açıktı. Ayaz sırtı kapıya dönük oturmuş. Elinde gitar vardı. Hem çalıp hem de söylüyordu. Sesi çok güzel olmasa da güzeldi. Söylediği şarkı sesiyle fazlasıyla uyumluydu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ben Böyleyim
Teen FictionAşk mı? Dostluk mu? Yoksa her ikisi de mi? Ya da hiçbiri mi?