Lacivert gözleri gördüğümde dondum, kaldım.Niye hep böyle oluyordu? Karşı cinsle en küçük iletişimde ya donup kalıyorum ya da kıpkırmızı oluyorum.Hemen çatalımı alıp geri çekildim.Kafamı kaldırdığımda herkes yine konuşmaya dalmıştı.Beni farkına bile değildiler. Miray hariç. Kafamı kaldırır kaldırmaz bana bakıp göz kırptı. Bu kız aynı bana benziyor valla. Gözümden hiç bir şey kaçmıyor. Tabi bilmiyor benim gözümün Rüzgar’dan başkasını görmediğini. Aslında benden başka kimse bilmiyor. Bunu anlatacak kadar yakın birisi yok yanımda.Miray var.Ama sonuçta onu da sadece bir kaç haftadır tanıyorum.
Ahh keşke Ege ve Cemre olsaydı yanımda.Çocukluk arkadaşlarım, dostlarım.Ne kadar yakındık, bütün gün beraber gezer, beraber yer içer, beraber ders çalışırdık.Hatta Cemre'nin annesi sürekli beraber olmamıza laf ederdi.2 kızın 1 erkekle bu kadar çok yakın olmasına kızıyordu belki de.Aslında çoğu zaman Cemre ve Ege yalnız kalsın isterdim.Ama Cemre'nin annesi engeli yüzünden 3’ümüz takılırdık.Küçüklükte hepimiz arkadaştık ama büyüdükçe Cemre ve Ege arasında bir elektrik çarptı.İkiside kör ve salak olduklarından hala itiraf edemediler o ayrı.Ben tabiki milyon kere imada bulundum ama tık yok.Bunları düşününce onları ne kadar çok özlediğimi farkettim eve gider gitmez aramaya karar verdim.Hem bu içımdekıleri telefonla da olsa biriyle paylasmalıydım.Tabi yüz yüze anlatsam daha iyi olurdu ama sartlar buydu.
Bir elin dokunuşuyla irkildim. "Daldın" dedi, elin sahibi.
Kendime gelince sesin sahibı olan lacivert gözlerle karşılastım. " Az önce milyon kere Ela dedim.Ne düşünüyordun bu kadar derin?" dedi Ayaz.
"Hiç." dedim.
"Bir hiç için bu kadar üzülme dedi." anlamayan gözlerle baktım ona.
Bir süre sonra “Kalksak mı artık.” dedi Buğra.
"Evet evde yığınlı ygs konusu beni bekliyor." diye onayladı Miray.Zaten Buğra bir şey demişken itiraz etmesini beklemiyordum.
Hesap geldiğinde kızlar olarak ne kadar itiraz etsek de erkekler aralarında bölüştü.Kapıya çıktığımız "Eee kimler nerden gidiyor?" dedi.
"Ben şuradan yürüyeceğim. Evim çok uzak değil" dedim.Aslında uzak sayılırdı. Ama otobüse binmek istemiyordum.İlk günden sonra mecbur kalmadıkça otobüse binmemeye yemin etmiştim.Hem yürümeyi seviyorum.Evim de yürüyerek okuldan en fazla yarım saat sürüyor.
Ayaz bana doğru dönüp "Benim de evim o tarafta, beraber yürüyelim mi?" diye sordu.
"Olur." dedim ben de.
Yürümeye başladığımızda yüzünde bugünki kavgadan kaldığı belli olan ize bakıp "Acıyor mu?" dedim.
Alaycı bir gülümsemeyle "Acımak mı? O şerefsiz canımı bile acıtamaz." dedi.
Miray olanları anlatmıştı ama hala kafamda soru işaretleri vardı. Böyle küçücük saçma sapan bir nedenden dolayı bu kadar büyük düşman olunur mu diye düşündüm.
Sonunda dayanamayıp "neden kavga ettiniz?" dedim. Miray anlatmasına rağmen bir de onun ağzından duymak istedim Rüzgar’ı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ben Böyleyim
Fiksi RemajaAşk mı? Dostluk mu? Yoksa her ikisi de mi? Ya da hiçbiri mi?