Sınıfa girerken üzerimde kızların keskin bakışlarını hissediyordum. Öyle ki merdivenlerden çıkarken 9.sınıflardan bazı kızların bana bakarak fısıldaştıklarını dahi gördüm. Ne vardı bunda bu kadar büyütülecek? Bir kızla bir erkek sadece arkadaş olamaz mıydı? Ben Ege'yle de gülüp şakalaşırdım ama eski okulumda bu kadar meraklı bakışların kurbanı olmazdım.
Bu düşüncelerimi olduğu gibi Miray'a söyleyince "Ela valla Ege'yi bilmem ama Ayaz bir kızın ilk bakışta aşık olacağı türden birisi. Daha önce diğer yakışıklı Rüzgar'la da samimi pozların yakalanınca manşete düştün anlayacağın. Bundan sonra adını hiç tanımadıklarından duyarsan şaşma."dedi.
"Uf ya ne karışık işler bunlar ya!" diye mırıldanıp en öndeki sırama oturdum. Neva bugün okula gelmediğine göre yayılabilirdim. Çantamı onun sırasına koyup kitaplarımı çıkarmak için arkamı döndüğümde ise en arka sırada oturan İlayda'nın bana ters ters baktığını hissettim.Yok artık! Yoksa bu kızda mı Ayaz' a hayran olanlardandı. Bu kızlar kafayı yemiş olmalı.Ben de ona ters ters bakarak önüme döndüm.
İlk ders İngilizceydi ve ben cidden hiç çekecek durumda değildim. Yinede kendimi bir 10 dakika dinlemeye zorladım ama olmayınca olmuyordu işte.
"İkisini de güldüren tek kız olarak tarihe geçtin!"
"Ayaz bir kızın ilk bakışta aşık olacağı türden birisi."
"Rüzgar'lada samimi pozların yakalanınca."
Miray'ın söyledikleri kafamda dolanıyordu ama aklımdan geçenlere engel olamıyordum.Neden bilmiyorum ama içsel bir dürtüyle kafamı çevirip Rüzgar'a baktım ve onu da bana bakarken buldum.Sanki bana kızgın bakıyordu ya da bana öyle geliyordu. Tabi ya düşmanımın dostu düşmanımdır düşüncesiyle hareket ediyor olmalıydı.Ayaz yüzünden Rüzgar'ın bana soğuk davranmasına göz yumamazdım.
Kafamı hemen önüme çevirdim.Saate baktım ve zilin 5 dakika sonra çalacağını görünce sevindim.Hemen arka sıramda oturan Miray'a "Teneffüste tuvalete gideceğim ben merak etme beni."dedim.Gidip bir elimi yüzümü yıkasam iyi olucaktı yoksa kafamı toparlayamayacaktım.Zilin çalmasıyla tuvalete gittim.Ders biter bitmez geldiğim için tuvalette kimse yoktu ki zaten ilk teneffüste kızlar tuvalete akın etmezdi.Soğuk suyu suratıma çarpınca biraz rahatlamıştım.Kafamı kaldırıp aynaya baktığımda,İlayda'nın gözleri aynadan bana bakıyordu.Kollarını birbirine bağlamış,oldukça gergin görünüyordu. Suratının aldığı psikopatça ifadeyi görmemek için kör olmak lazımdı. Eminimki şu an benim ona "Neden öyle bakıyorsun?” diyip kavga sebebi yaratmamı bekliyordu ama ben bu fırsatı ona vermemekte kararlıydım.Sanki bana hiç bakmıyormuş gibi peçeteyle yüzümü silip kapıya yöneldim.Ben kapının kolunu tutar tutmaz,İlayda elini kapıya koyarak kapıyı geri itti.
"Çok komik miydi?"dedi aniden.
"Anlamadım"derken soğukkanlı çıkan sesime şaşırmıştım.
"Ayaz'ın sana söyledikleri diyorum çok komik miydi?"Tahminlerimde yanılmamıştım.Sorun sabah Ayaz'la okula gülüşmeler eşliğinde gelmemdi.
"Ne diyorsun sen be! Hiç uğraşa...." sözümü keserek araya girdi.
"Bak kızım,yenisin dedim bulaşmayayım dedim ama sen çok oldun artık.Ben Ayaz'dan çok hoşlanıyorum tamam mı? Kaç senedir ben bu çocuğun gözünün içine bakıyorum. Peki niye? Daha okula geleli 1 ay olan bir kızla kakara kikiri yapsın diye mi? Ayaz'dan hoşlandığımı bilmiyordun ama şimdi öğrendin.Bundan sonra ondan uzak dursan iyi edersin."
"O küçük kafanda ne kurdun bilmiyorum ama eğer benim senin gibilerle uğraşacak vaktim olsaydı Bakırköy'e doktor olmuştum.Ne demek istediğimi anlatabilmişimdir umarım." dedim
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ben Böyleyim
Novela JuvenilAşk mı? Dostluk mu? Yoksa her ikisi de mi? Ya da hiçbiri mi?
