18 ~ Özür

775 30 4
                                    

Her şey açığa çıkmıştı işte...

Eve doğru yol alırken Ayaz'ın bana söylediklerini düşünüyordum. Haklıydı bana kızmakta. Ben en büyük hatayı Rüzgar'la olan ilişkimi saklamakla yaptım. En başında söyleseydim Ayaz belki bu kadar hayal kırıklığına uğramayacaktı. Çünkü aradan geçen zaman bizi birbirimize daha çok bağlamıştı.

Kafamda binbir düşünce cirit atarken telefonumun zil sesiyle birlikte düşüncelerimden sıyrıldım. Telefonun ekranında Rüzgar'ı ismini görünce biraz sinirlendim.Ayaz'a birlikte olduğumuzu söylemem için her fırsatta beni uyaran oyken, şimdiyse daha yeni arama zahmetinde bulunmuştu. Ona en ihtiyaç duyduğum zamanda neredeydi? Cevaplama tuşunu kaydırmadan önce derin bir nefes aldım.

"Ela, bu sefer de yarına ertelemedin degil mi?" dedi düz bir sesle.

"Çok merak ediyosan söyleyeyim. Ayaz artık her şeyi biliyor. İstediğin oldu, artık rahatlayabilirsin." Sesim gereğinden fazla titremişti.

"Bir an hiç demeyeceksin sanmıştım. Çok sevindim sevgilim." Ben şu an üzüntüden ağlarken söyledikleri sinirlenmeme sebep olmuştu. 

"Ağladın mı sen? Ne dedi sana o ?" O da benim gibi sinirlenmişti. "O şerefsizin sözlerine bu kadar çok mu önem veriyorsun? Artık elini tutup insanlara birlikte olduğumuzu söyleyecekken sevineceğin yerde ağlıyor musun?"

" Yeter! Sadece kendini düşünüyorsun. Ayaz benim değer verdiğim biriydi. Bunu sende çok iyi biliyordun. Bunu bilerek benimle birlikteysen sonuçlarına da katlanmak zorundasın."  Bunları ben mi söylemiştim? Hiç düşünmeden ağzıma geleni söylemiştim. Pişman mıydım? Hayır.

"Bak şu anda ikimizde gerginiz. Bunları yüz yüze konuşalım. Neredesin söyle bana?" 

Belki de haklıydı.Bunları yüz yüze konuşmamız gerekti. Yarım saat sonra evin yakınındaki bir parkta buluştuk. Rüzgar arabadan inip bana doğru gelmeye başladı. Yanıma geldiğinde beni kollarıyla sımsıkı sarıp çenesini başıma koydu. 

" Özür dilerim ama üzüldüğümü söyleyemeyeceğim."

Aslında Rüzgar da bir yerde haklıydı.Kim sevgilisini saklamak, saklambaç oynamak isterdi ki. Sorun onda değil bendeydi. En başından  beri sevgili olduğumuzu saklamamalıydım. Akılsızlığımın bedelini Ayaz'ın dostluğunu kaybederek ödüyordum.

" Bütün hata benim. Asıl ben özür dilerim."

"Özrünü sadece bir şekilde kabul ederim" 

"Neymiş o?"

Gözlerime bakarak " Yarın okula beraber gidip o kapıdan el ele tutuşarak gireceğiz. Hiç kimseden saklanmayacağız." dedi. Doğru olan buydu ama buna cesaretim var mıydı? Ayaz görürse nasıl bakardım yüzüne.?

Sözcükler dilimden döküldüğünde artık çok geçti. "Tamam" 

Rüzgar yüzünde kocaman bir gülümseme eşliğinde  "İşte benim sevgilim" diyerek beni tekrar kolları arasına alıp başıma bir öpücük kondurdu. 

Yarın benim için çok farklı bir gün olacaktı. Artık geri adım atamazdım.Ayaz'la birlikte girdiğim kapıdan artık başka biriyle girecektim. 

~

Arabanın şoför koltuğundan inen Rüzgar'ın yanıma gelerek uzattığı ele baktım.Benimle her okula geldiğinde arabayı okulun arkasına park ederdi.Bugün tam tersi oldu.Arabayı tam okulun önüne çekti. Benim arabadan inmemle okula girmeye hazırlanan bir grup öğrencinin gözlerini bize dikmesi bir oldu.

Ben BöyleyimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin