Bu sefer hızlı yazdığımı düşünüyorum.1 hafta geçmeden yeni bölüm koydum.İyi okumalar :)
Ders Fizik.Hoca tahtada kızıl saçlarını savurarak bir şeyler anlatıyor.Bana sanki başka bir dilde anlatıyormuş gibi geliyor.Bu anlattıkları Türkçe olamaz.Öyle olsa bir kelimesini bile olsa anlardım.Ama hiçbir şey anlamıyorum.Ve fizikten nefret ediyorum.
Kafamı kaldırıp saate baktım.Dersin bitmesine 5 dk kalmış.”Dayan Ela dayan!” diyorum ama yanımda oturan kişiyle bu hiç de kolay değil maalesef.Neva hoca ne dese ya onu onaylıyor ya da bildiğini göstermek için konuyla ilgili sorular soruyor.Bu şartlar altında dayanmam çok zor.
Neyseki sonunda zil çaldı ve çabucak çantamı toplayıp dışarı çıktım.Okulun kapısından çıkarken Rüzgar yanıma gelip “Pazartesi görüşürüz.” deyip göz kırptı.Ahh hayır yapma şunu! Göz kırpma! Sonra kendimden geçiyorum ve hiç hoş bir görüntü oluşmuyor.
Kafamı öbür tarafa çevirdiğimde diğer yanımdan da Ayaz’ın geçtiğini gördüm.O da bana bakıp gülümsesin istiyorum ama tabiki yapmadı.İki haftadır böyleydik.Kavganın üstünden koca iki hafta geçmişti.Bu iki hafta boyunca hiçbir şekilde benle konuşmadı.Arada göz göze geldiğimizde hemen gözlerini kaçırıp başka yerlere baktı.Ne yani düşman mı olduk şimdi?
Yolda karşılaşsak belki konuşurduk.En azından ben konuşurdum ama yolda da hiç karşılaşmadık.
Hızlıca eve yürüdüm.Eve geldiğimde en az on kere zile basmama rağmen kimse açmadı.Bugün cumaydı.Annemin işten erken gelmesi lazım.Bu yüzden sabah çıkarken anahtarımı almadım.Telefon ile annemi aramaya karar verdim.
“Alo, anne nerdesin?”
“Karşıki komşudayım.”
“Karşıki komşu mu?” Bizim komşumuz yoktu ki.Yani vardı da apartmandakilerin hepsi genelde soğuk komşuluk ilişkisi pek olmayan kişilerdi.
“Bizim apartmanın karşısındaki bahçeli ev var ya, ordayım.Sen de oraya gel.” Ben daha tamam demeden telefonu kapattı.Saol anne ya.
Apartmanın önünde arkamı dönüp karşıdaki evi fark edince komşumuzun kim olduğu aklıma geliyor.Ayaz’ın babaannesi! Evimizin karşısındaki bahçeli evi olan bir tek o var.2 katlı ama küçük şirin bahçeli bir evi vardı.Sokakta genelde apartman olduğu için ev ağaçlarıyla dikkat çekiyordu.
Eve doğru yürümeye başladım.”Annem hangi ara tanışmıştı Ayaz’ın anneannesiyle?” diye düşünürken, tam bahçeye girecekken biriyle çarpıştım.Kafamı kaldırıp bir baktım.Bir çift eşine az rastlanır lacivert göz bana bakıyor.AYAZ!
Tam o sırada yaşlı, tonton biri bize doğru “Oooo benim aslan torunum gelmiş.” diye bağırdı.Ayaz yanımdan ayrılıp babaannesinin yanına gidip, onu öptü.Kadın arkada beni yeni fark etmiş gibi “Sen de Ela olmalısın.” Dedi gülümseyerek.Evet anlamında kafamı salladım.
Ayaz’a dönüp “Ayaz karşı apartmana yeni taşınmış komşumuzun kızı Ela.” Dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ben Böyleyim
Teen FictionAşk mı? Dostluk mu? Yoksa her ikisi de mi? Ya da hiçbiri mi?