BÖLÜM : 16

1.3K 72 5
                                    

Multimedia'da Mevsim'in giydikleri var.Şarkı olarak da çok sevdiğim "Duman-Yanıbaşımdan"var.Şarkıyı yazdığım yerde dinlemeye başlarsanız mükemmel olur!Hepinizi çok seviyorum.İyi okumalar.

LÜTFEN YORUM VE VOTELERİ EKSİK GÖRMEYİN:*

--

"Sürpriz." dedi gülümseyerek.

"Ama söylemezsen ona göre giyinemem."dedim ben de.

"Söylemem.Yine de biraz hızlı olmazsan geç kalacağız." dediğinde kafamı sallayarak arkamı dönüp yürümeye başladım.O sırada arkamdan seslendi.

"Mevsim,benim için siyah giyinir misin?" dediğinde ona doğru dönüp muhteşem yüzünde bir duygu aradım.Herkes hakkında tahmin yürütüyordum,ne düşündüklerini anlıyorum fakat o farklıydı... O çok gizli ve kusursuzdu.Çözemiyordum.

"Tamam." diyerek hızlıca odama doğru yürüdüm.Tıpkı onun bugünkü giyindiği gibi sipsiyah giyinmemi istemişti.Aklıma bloğumdaki yeni yazım geldiğinde gülümsedim.

Hızlıca dolabımı karıştırırken dar siyah elbisemi gözüme kestirdim ve keyifle gülümsedim.Gözüme biraz fazla dar ve mini görünse de ilk defa doğru düzgün elbise giyeceğimden umursamadım.Aceleyle üzerime ultra dar ve mini olan elbiseyi geçirdikten sonra aynada kendimi süzmeye başladım.Elbise tam üzerime oturmuş ve neredeyse herzaman gizlenen vücut hatlarını ön plana çıkartmıştı.

Hiç makyaj malzemenin olmadığı için annemin odasına girdim.Neredeyse içinde iki yüz tane olan makyaj malzemesi olan makyaj çantasından hafif şeftali tonlarında bir ruj,pembe bir allık,göz kalemi ve rimel alarak odama döndüm.Malzemeleri yavaşça uygulamaya çalışırken yüzüme renk geldiğini farkettim.Kısa bir süre sonra bitirdiğimde saçlarımın biraz daha kabarık görünsünmesi için spreyle şekillendirdim.Şubat ayında olduğumuz için hava soğuktu. Bu yüzden siyah ceketimi de üzerime geçirdikten sonra hafif topuklu siyah bootielerimi ayağıma geçirdim ve kapıya doğru yürümeye başladım.

Kapıyı açtığımda Aybars duvara yaslanmış öylece duruyordu.Kısa bir süre sonra gözlerimiz buluştu.Bana bakarken elini saçından geçirerek gülümsedi ve o hayran kaldığım sağ gamzesi kendini gösterdi.

Yavaş adımlarla ona doğru yürüdüğümde yanağım ufak bir öpücük kondurdu.Giydiği deri ceket kaslı gövdesini sararken ikimiz de simsayahlar içinde yürümeye başladık.

"Hala nereye gittiğimizi söylemedin." dedim.

Merak etmem hoşuna gitmiş olacak ki keyifle gülümsedi.

"Bize çok iyi gelecek bir yere gidiyoruz..." dediğinde ilerideki taksiyi farkettim.Yavaş bir şekilde kapımı açtı ve gülümseyerek oturmamı sağladı.Bende ona gülümsedim ve araba hareket etti.Herşeyi planlamıştı.Bu beni yeniden gülümsetti.

Takside otururken aklıma gelen fikirle çantamdan cep telefonumu çıkarttım.

"Selfie yapalım mı?" dediğimde gülümseyerek iyice yanıma sokuldu.

Telefonu havaya kaldırdığımda arkamdan bana sarılarak kafasını omzuma koydu ve gülümsedi.Bende kamereya karşı gülümsedim ve tuşa bastım.Çok hoş bir fotoğraftı kesin.Tam elimi indirip fotoğrafa bakmak için telefona bakacakken elimden telefonu kaptı ve yanağımı öperken tuşa bastı.Bunlar bile hayatım boyunca unutmayacağım ilk resimlerimizdi...

Taksici geldiğimizin sinyallerini verdiğinde Aybars ücreti ödedi ve taksiden indik.Etrafıma bakındığımda Bostancı'daki en büyük konser mekânlarından birine geldiğimizi farkettim.Yanındaki lunaparkta gülümsememi iyice genişletti.Hangi konsere gideceğimizi düşünmeye başladım...Sorsam sürpriz diyeceğini bildiğim için bu sefer merakıma yenik düşerek beklemeye başladım.

Yavaş adımlarla konser salonuna doğru yürümeye başladık.Sıra bittikten sonra cebinden biletleri çıkartıp görevliye uzattığında gördüm.

Duman konseriydi!Sevinçten ufak bir çığlık attım.En sevdiğim gruptu.

"İnanmıyorum Aybars!" diyerek boynuna atladığımda gülümsedi ve içeri girdik.

"Beğendin mi sahiden?" dedi sağ gamzesini göstererek.Mükemmel gözleri spot ışığında parlıyordu.

"Çok beğendim! Hala şoktayım." dediğimde dediği şey karşısında utandım.

"Eğer bu kadar sevineceğini bilseydim,seni her gün Duman konserine getirirdim."

Utançla kafamı önüme eğdim ve yerimize doğru ilerlemeye devam ettik.

"Artık benden çekinme.Bu...Bu-" derken görevli lafımızı kesti.

"İlk sıra buyrun efendim." dediğinde şaşkınlığım ikiye katlandı.

"E-en ön mü?Sen beni kalpten öldürmeye mi çalışıyorsun?" dedim sevinçle.

"Anlaşılan daha çok dirileceksin." dedi ve yerimize geçerken.

Kısa süre sonra konser başladığında gerçekten dediği gibi kendimi uzaklaşmış hissediyordum.Kaan Tangöze'nin sesi bana huzur verirken adeta Nirvana'ya kavuşmuştum.

*Şarkıyı buradan dinlemeye başlamalısınız :*

Bütün konser boyu birlikte eğlenirken bir anda bir şarkı çalmaya başladı ve Aybars bana gülümseyerek elini uzattı.Sevecen bir şekilde elini tuttum.Ellerini nazik bir şeklide belime indirirken bende ellerimi boynuna doğru kaldırdım.Bu sırada gözlerim istemsizce köprücük kemiğinde iki saniye gibi bir süre takılı kaldı ve dans etmeye başladık.İşte tam o anda şarkının sözleri akmaya başladı.

"Sevemedim ben bugünü sevemedim başından
Göremedim geçtiğini yanıbaşımdan her yanımdan...

Bana kendini yavaşça yaklaştırırken gözlerimiz buluştu.O rengini tarif etmekte zorlandığım gözleri.Kimi zaman zümrüt yeşili gibi parıldarken,kimi zaman da dibi görünmeyen derin bir okyanus kadar gizemli ve çekiciydi.Bugün daha da fazla siyah giyindiği için beyaz teni ve gözleri aşırı derece dikkat çekiyordu.

Elleri sırtımı hafifçe okşarken birşey farkettim.Bu çocuk şu an siyahlar içerisinde bana hiçbir zaman hissedemediğim huzuru hissettiriyordu.Lakin kırmızı size huzur yerine sadece acı verirdi.Acı...

Gelemedim ben oyuna
Gelemedim yasımdan
Kovaladım sevdiğimi
Yanıbaşımdan her yanımdan

Kendimi gözlerinde kaybederken usulca kulağıma fısıldadı.

"Yanıbaşımdan gitmeni istemiyorum."

Biranda sanki yanıyormuşum gibi hissettim.Onunla olmak böyle bir şeydi.Bir anda sıcaklığıyla kavururken,tüm benliğini senden alabilirdi ya da bir anda iliklerine kadar soğuk rüzgârlar estirirken, kendini senden uzaklaştırabilirdi.

**

LÜTFEN OY VE YORUMLARINIZI EKSİK ETMEYİN!SİZLERİ ÇOK SEVİYORUM :*

KIRMIZIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin