Okulun her yeri gibi burasının da gereksiz gösterişe sahip olduğunu düşündüğüm lavabosuna girdim. Musluğu açıp yüzüme sıcak günde serinlemek için su çarptım.
Anne ve babamın zoru ile bu aptal üniversitede okumaktan nefret ediyordum. Para ile tıp okuyor olmaktan nefret ediyordum. Gösterişli yerlerden nefret ediyordum. Basit bir şekilde okula gidemez miydim yani? Sıradan öğrenciler gibi... Hem belki o zaman görüntüm de bu kadar sorun yaratmazdı.
Aynada ıslanan saçlarımı düzeltirken kapının açılmasıyla dikkatimi o yöne vermiş ve içeriye girenleri görünce içimden küfür etmeden edememiştim.
"Oo, okulumuzun en güzel kızı da buradaymış." Tepki vermemeye çalışmıştım ne kadar sinirimi bozsa da...
"Baksana Luhan, yanlış tuvalettesin. Kızlar tuvaleti bir alt katta." Laf soktuğunu sandığı için yanındaki ruh eşiyle birlikte yumruklarını tokalaştırmıştı.
"Neden sen gitmiyorsun? Geçen gün bir kızı orada becerirken disiplin cezası aldığını duydum. Belki yeniden yaparsan bu sefer tamamen defolup gidersin." Göz devirip tekrar önüme döndüm.
İki senedir belki de okuldan nefret etmeme en çok sebep olan şeydi bu bitirim ikili. Kendileri dalga geçtikleri yetmez gibi tüm okulun da dalga geçmesine sebep oluyorlardı.
Kendimi okulun bitmesine bir aydan az kaldığıyla ilgili teselli etmekten başka şey gelmiyordu elimden onlar şu anda dalga geçerken
"Bebeğim neden bu kadar sinirlendin? Yoksa o kızların yerine senin gibi daha güzel bir kızı mı becermemi isterdin?" söylediği şeyle sinirlerime hakim olamayıp üstüne yürüdüm.
"Ne dedin sen?"
"Dedim ki o kızın yerinde olmak isteyen güzel kızımız Luhan burada." Daha fazla dayanamadığımı düşünüp suratına okkalı –en azından bana göre okkalı- bir yumruk geçirdim.
Benden daha iri olan vücudu sarsılmamıştı bile. Bu daha da sinirimi bozuyordu zaten. Onlara karşı böyle zayıf olmak beni delirtiyordu.
"Sanırım yanağıma sinek kondu." Etrafa bakınıp beni görmezden gelirken saçlarımı karıştırıp yanından geçtim ve sınıfa ilerledim.
Onlardan da nefret ettiğimi söylemiş miydim? Beyin yoksunu aptallar! Onlardan daha güçsüz olduğum için kendimden nefret ediyordum. Böyle kız gibi görünmekten nefret ediyordum. Güzel bir yüzüm olması benim suçum değildi. Ben de onlar gibi daha erkeksi görünmek istiyordum.
Sınıfa girip sırt çantamı omzuma taktığım gibi dışarı çıktım. Daha fazla ders dinleyecek halde olduğumu sanmıyordum.
Sınıftan çıkarken kapıda bana çarpan kişiyle başımı kaldırıp ona baktım. Dövmeli daha önce görmediğim biriydi. Muhtemelen benimle dalga geçmemiş biriydi. O yüzden tanımamış olabilirdim. Çünkü sadece onların yüzü aklımda kalıyordu gerisi umurumda değildi.
Bana çarpan kişinin yüzüne baktığımda oldukça güzel olduğunu fark ettim ama erkeksiydi. Sanırım dövmeleriydi onu böyle gösteren. Umursamadan devam ettim.
Geniş merdivenlerden inip çıkış kapısına ilerlerken ilan panosunda yarısı aşağıya sarkan ilan dikkatimi çekti. Yerinden çekip aldığım ilanı okuduğumda gözlerim parlamıştı.
Sanırım artık benimle dalga geçmemeleri için yapacağım ilk şeyi bulmuştum. Kızsı görüntüme erkeksilik ve asilik katacak ilan tam olarak elimde duruyordu. Gülümseyip dövmecinin ismini sesli bir şekilde okumuştum.
"Tatstar..."
** Selammm yine ben ghifkşlhg
Twentieth bittikten sonra başlayacağım bir fic olacak. Tanıtımını şimdiden atmak istedim, biraz heyecanlıyım da vuhkjgh
Neyse bunu da sevin lütfen ^^
İlayda sen söyleyeceğim şeyi biliyorsun :*
**
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TATSTAR
Fanfiction**** "Bana yardım eder misin?" beklemeden sorduğumda bana baktı. "Ne konuda?" "Senin gibi olmayı bana öğretmen konusunda..." "Ne?" söylediğim şey ile bu sefer bakışlarında şaşkınlık hakim olmaya başlamıştı. "Duydun işte... Bana nasıl bu şekilde güç...