35. Bölüm

7.2K 504 309
                                    

** Bu bölümde tatlı bir misafirimiz var eheheh ve neden yine herkes kimin geldiğini bildi -_- **

"Yanlış bir şey mi yaptım?" Yine de emin olmak için dudak büzüp, üzgün tonda konuştuğumda Sehun başıyla arkamı işaret etmişti.

"Yanlış bir şey yapmadın ama yanlış zamanda yaptın, sevgilim." Yeniden mırıldandığında başıyla az önce işaret ettiği yere baktım.

Ve gördüğüm şey ile gözlerim kocaman açılırken yanaklarım çoktan utançtan kızarmaya başlamıştı bile. Kelimenin tam anlamıyla, oturan kişiyi göremediğim için, sıçmıştım...

Sesli bir şekilde yutkunsam da, Sehun'un kucağından inmeden, kenarda oturan anneme baktım.

"Anneciğim?" yüzümde yine zor anlarda kullandığım o sevimli gülümsemeden vardı. Eh, madem suçluydum bunu mümkün olduğu kadar en aza indirmek lazımdı, değil mi? Bu durumda da lanetim olan sevimli suratımdan faydalanmak gerekirdi.

"Luhan?"

"Anne?"

"Bulunduğun yer rahat galiba, tatlım. İnmeye niyetin yok gibi..." Annemin söylediği şey ile Sehun'un boynundan ellerimi çekip, ayaklarımı yere indirmiştim. Sehun ise ben tamamen yere basıp dengede kadar beni tutmaya devam ediyordu.

"Şey... Anne... Sabahtan beri görüşmüyoruz, nasılsın?" Annemi en son sabah görmüştüm ve akşama kadar tekrar göreceğimi düşünmemiştim aslında. Sonuçta, buraya geleceğini nereden bilebilirdim ki?

Sahi annemin burada ne işi vardı? Adresi istese de buraya gelmemesi için özellikle vermekten kaçınmıştım. Ama buna rağmen burayı bulabilmişti? Vay canına... Sahiden bazı belirgin özelliklerim annemden geliyor olmalıydı.

"İyiyim, sen de Sehun'un kucağına atlarken oldukça iyi gözüküyordun." Annem alttan alttan lafları söylerken diyecek cevabım yoktu çünkü kötü bir pozisyonda yakalanmıştık. Daha doğrusu ben yakalanmıştım çünkü Sehun bu durumda tamamen piyondu.

Anneme cevap vermeden önce gözüm Sehun'a kaydığında mahcup bir şekilde dudağını ısırdığını fark etmiştim. Onun bir suçu yoktu ki, neden utanıyordu? Bunu yapan bendim sonuçta...

"Biraz heyecanlıydım da ondan hepsi... Seni fark etmedim, üzgünüm. Eğer burada olduğunu bilseydim yapmazdım." Ensemi kaşıyarak söylediğimde annem kaşlarını kaldırdı.

"Bunu hep mi yapıyorsun?"

"Hayır, hayır. Bu ilk defa yaptığım bir şeydi..."

"İyi bari... Hafif değilsin çünkü sonra Sehun'u sakatlayacaksın falan..." annemin dediği şey ağzımın açılıp ona şaşkınca bakmama sebep olmuştu.

Az önce tam olarak annem benim yerime Sehun'u savunmuştu, değil mi? Dahası bana dolaylı yoldan kilolu demişti... Hem de benim annem demişti bunu...

"Luhan ağır değil, efendim. Ayrıca ben iyiyim merak etmeyin." Sehun yanıma iyice yaklaşıp söylediğinde ona da şaşkınlıkla baktım.

Çünkü annem ağır olduğumu söylerken, Sehun tersini iddia ediyordu ve kafamı karıştırmışlardı. Sonuç olarak şimdi ben fazla kiloları olan biri miydim, değil miydim? Birinin açıklık getirmesi lazım... Minnoş göbeğim ağırlıktan sayılıyor muydu?

"Yine de dikkat et ve bu yaramazın, yaramazlık yapıp belini sakatlamana sebep olmasına izin verme." Annem ayağa kalktığında söylediği şeye Sehun minik bir kahkaha atmıştı.

"Peki, izin vermem."

"Neyse, ben de gidiyordum zaten. Luhan, hayatım, akşam geç kalma..." annem kenardaki çantasını alırken söylediği şeyden sonra duraksayıp Sehun'a bakmıştı.

TATSTARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin