TATSTAR

31. Bölüm

** Bölüm adında yanlışlık yok evet kfjjgkbg

Suzy- Baekhyun düetini de dinleyin ve İyi okumalar tatlışkolar u.u **

Luhan'ı tamamen bana ait yapmak istiyordum. Ya da onu her şeyiyle hissetmeyi... Ama bu sadece benim düşüncemdi ve onun ne istediğini öğrenmeden daha ileriye gidemezdim. Gidersem tekrar duramazdım çünkü...

"Durmalı mıyız?" bu yüzden de mırıldanarak sorduğumda, Luhan başını olumsuz anlamda sallayarak konuşup bana devamı için gerekli tüm izni vermişti.

"Devam et..." İstediğim cevabımı aldığımda gülümseyip tekrar dudaklarımızı birleştirdim. Alt dudağını bir süre emdikten sonra sesli bir şekilde dudaklarından ayrılmıştım. Burnuna da minik bir öpücük bırakmayı ihmal etmeden gülümseyip biraz aşağıya kaydıktan sonra burnumu boynuna sürttüm. Kokusu burnuma anında dolmaya başlamıştı. Luhan'ı alıştırmak adına burnumu sürttüğüm yerlere de ufak öpücükler bıraktım. Ardından dayanamayıp en son öptüğüm yeri acıtmayacak şekilde dişlemiştim.

Luhan buna karşılık olarak başımdan tutup beni boynuna bastırdığında aynı zamanda kendini kastığını da fark ettim.

"Kendini kasma..." Gözlerinin içine bakarak söylediğimde Luhan konuşmak yerine başıyla beni onayladı. Gergin ve heyecanlı olduğu için kendini kastığını biliyordum ve ben de en az onun kadar heyecanlı olsam da belli etmeme konusunda daha başarılıydım. Bu yüzden de biraz daha rahatlamamız için yüzünün her yerine kelebek öpücükler kondurmuştum. Bu ikimize de iyi gelecekti.

Yapacağımız şeyde ilerleyebilmek için doğruldum ve Luhan'ın siyah tişörtünün eteklerinden tutarak yukarıya doğru çekmiştim. Luhan ise bana yardımcı olabilmek adına vücudunu hafifçe kaldırdığında tişörtünü tamamen çıkarttım. Yarı çıplak kaldığında kısa bir an beyaz tenine bakmış ve fazla utanmaması için kendi pijama üstümü de çıkartıp rastgele bir köşeye fırlatmıştım.

İkimizde üstsüz kalıp Luhan'ın doğru açlıkla tekrar eğileceğim sırada kapının açılmasıyla omzumun üstünden o tarafa baktım.

"Sehun, bakman gereken bir şe-" Kris konuşarak içeriye girdiğinde bizi görmesiyle cümlesine devam edemeden öylece kalmıştı. Kris'i görmemle derin bir nefes alıp Luhan'ın üstünden kalktım ve kendimi yanına attım. Luhan'a baktığımdaysa çoktan gözlerini sımsıkı kapatıp, kollarını utanarak vücudunun çıplak kısmına sardığını görmüştüm. Bu yüzden de kenardaki örtüye uzanıp Luhan'ın üstüne doğru çektim. Luhan utandığı için örtünün altına saçı dahi gözükmeyene kadar girmişti.

Ve onu bu hali o kadar sevimliydi ki tüm gün yatırıp ısırarak sevebilirdim miniğimi. Her haliyle beni büyülemeyi nasıl bu kadar başarıyordu bilmiyordum ama şikayetim de yoktu. Beni büyüleyen tek insan olmasını seviyordum. Odağımın sadece Luhan olmasını da...

Öyle ki Luhan'ın utangaç haline büyülenmiş gibi gülümserken Kris'in sevişmemizi böldüğünü bile unutmuştum.

"Kris, Sehun'a söyled-" Yixing de aynı şekilde konuşarak girmiş ve bizi görmesiyle susup şaşkınlıkla bakmaya başlamıştı. Luhan'a karşı gülümseyen yüzümü çatarak onlara döndüm.

"Ne istiyorsunuz?" sertçe sorduğumda bizim sevişmemizi böldüklerini yeni yeni idrak etmeye başlamıştım.

"Bölmüyoruz, değil mi?" Yixing sevimlice sorarken kaşlarım daha da çatılmıştı.

"Hayır, tam anlamıyla tabir etmek gerekirse bölüyorsunuz. Hatta bununla da kalmayıp hala oyalamaya devam ediyorsunuz!"

"Kes sesini, serseri! Sonra sevişirsiniz aceleniz ne? Üstünü giyinip salona gelmen gerek!" Kris beni tersleyip odadan çıkarken, onun ardından Yixing ile birbirimize tuhaf bir şekilde bakmaya başlamıştık. Yanımda örtünün altında olan Luhan ise Kris'in söylediklerinden sonra hafifçe kıpırdandı.