Beren

3.7K 237 9
                                    

Oy atan ve yorum yapan herkese teşekkürler...



Beren hep sessizdi. Aslında dışarıdan suskun görünüyordu. Ama içinde yangınlar vardı. Musab'a çok kızgındı. Onun duygularının karıştığını düşünüyordu. Aslında o, Zeynep'e acıyordu. Yoksa öyle sevgiymiş aşkmış yoktu onların arasında. Zeynep ile hiçbir yönleri uymuyordu bir defa Musab'ın. Karakter bakımından Zeynep, Musab'a uymuyordu. Zeynep tesettürlüydü. Musab tesettürlülerden mi hoşlanıyordu yani? E o zaman neden hep açık kızlarla arkadaşlık etmişti. Bu işte bir iş vardı. Acaba zorla mı evlendiriliyordu? Musab da öyle zorla evlenecek biri değil ama...

Beren bu gibi düşünceler içinde varlığı yok gibiydi. Bunu İbrahim sezmişti. Ama bir şey diyemiyordu. Herkesin içinde o da Beren'i görmezden gelmeyi yeğledi.

Zeynep'e herkes ısınmıştı. Beren dışında. En çok da Furkan ısınmıştı. Zeynep de onun samimiyetine inanmıştı. Ezgi ve Yiğit başta Beren gibi önyargılıydılar. Ama Zeynep'in içtenliği ve ağırbaşlı hali onları da etkilemişti. Böylece onlarda ısınmıştı. Geriye tek Beren kalmıştı. O da pek ses çıkarmamıştı zaten. Zeynep onun varlığını unutmuştu neredeyse. Bir an kırmış olabileceğini düşünmüştü. Birkaç kez bir şeyler sorduğunda Beren çok kısa cevaplar vermişti.

Kalkma vakti geldiğinde Zeynep ve Musab önce davranmıştı. Tek tek veda etti Zeynep. Furkan tekrar görüşmek istediğini söylemişti. Bu görüşme Furkan'ın soracağı sorulardan oluşacaktı. Bugün yarım kalan konuşmalarını tamamlamak için olacaktı.

Musab ve Zeynep giderken diğerleri de dağılmak üzereydi. Beren, bugün böyle ayrılırsa içi içini yiyecekti biliyordu. Musab, Zeynep'i arabaya bindirdikten sonra aradı. Kendisi de arabaya binmek üzereydi. Musab'ı tam o sırada aradı telefondan. Musab'dan , arabasına bir şey olduğunu bir bakmasını rica etmişti. Musab da Zeynep'e arabada beklemesini hemen geleceğini söyleyerek ayrılmıştı. Beren'in yanına geldiğinde arabada bir şey olmadığını anlamıştı.

''Arabada bir şey yok değil mi?'' Beren kafa sallamıştı. Bu kadar çabuk yakalanmak afallatmıştı. Ama hemen toparlandı. Direkt konuya girdi.

''Musab... Sen şimdi o kızla evlenecek misin?'' Musab, Beren'in kendini bir şey sanmasından bıkmıştı. Sadece arkadaşıydı ama o hep daha fazlasını istiyordu.

''Onun adı Zeynep.'' Musab nefesini verdikten sonra devam etti.'' Ve evleneceğim. Okuldan bir hafta önce nişanım var. Eminim biliyorsun zaten.'' Musab sert, keskin ve taviz vermeden konuşuyordu.

''Musab bu sen değilsin. Sen ... Sen o kıza acıyorsun. Evlenmek istemiyorsun aslında. Ömrünü o kıza harcayamazsın sen. Sen ömrünü kimseye harcayamazsın. Hem sadece o değil. Sizin karakterleriniz hiç uyumlu değil. Sen batıysan o doğu. Çok zıtsınız. '' Musab çok sinirlenmişti. Bir an Zeynep'in beklediğini unuttu. Öfkesiyle imtihan veriyordu.

'' Sana ne benim ömrümü kime harcadığımdan? Sen kim oluyorsun Beren? Benim neyimsin?'' Beren güçlü durmak istiyordu ama Musab onu nasıl yaralayacağını biliyordu. Musab onun dokunsa ağlayacak haline daha fazla dayanamadı ve yumuşak şekilde devam etti. '' Bak Beren... Belki Zeynep doğu ben batı... Ama ben Zeynep için, gerekirse doğu olurum. Zeynep doğu olmakta kararlıysa ben onun için olurum. O benim kurtuluşum. Anlıyor musun? O benim karşıma çıkan en güzel şey.'' Beren, Musab 'ın kararlığını görmüştü. Ama anlamadığı bir şey vardı. Neden Zeynep? Beren daha güzeldi belki. Hem karakterleri de uygundu Musab ile.

''Neden Zeynep'i seçtin?'' Beren bu sefer daha uysaldı. Ama hala dokunsalar ağlayacak cinstendi.

''Yanlış soru. Doğru soru şu olacak. 'Neden Zeynep seni seçti?' olacaktı.'' Musab, Beren'in bunu idrak etmesi için bir süre bekledi. Bu sırada Zeynep aklına geldi. Hemen geleceğim demişti ama gecikmişti. Beren'e son kez anlatmaya çalıştı. Eğer yine devam ederse gidecekti. '' Beren... Zeynep benim özümü bulmama yardım etti. Ve bunu bilinçli yapmadı. Bana yapmacık davranmadı. Belki de şöyle demeliyim. Beni anladı. Sanırım anlatamıyorum. Ama doğru kişiyi bulunca sen de anlayacaksın ki sadece o olsun diyeceksin. Belki bunu neden dediğini bilemeyeceksin. Belki de bileceksin ama anlatamayacaksın. Ben senin için doğru kişi değilim. Sen de benim için doğru kişi değilsin. İki yanlıştan bir doğru çıkmaz. Bizim yanlışlarımız buna müsait değil. Bizden daha büyük bir yanlış çıkar. '' Beren Musab'ın sözünü kesti. Aklındakini evirip çevirmeden sordu.

Suskun Gözler (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin