Bu kadar uzun bölüme sizin özel yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum. Yorum atan ve oy veren herkese çok çok teşekkürler.
Beğenmeniz dileğiyle...
Zeynep hafif tebessüm etmişti. Musab'ın böyle sözleri onu hep tebessüm ettiriyordu.
'' Musab... Yunus Emre ne güzel söylemiş; 'Hiç hata yapmayan insan, hiçbir şey yapamayan insandır. Ve hayata en büyük hata, kendini hatasız sanmaktır.' Diye... Herkesin hataları olmuştur. Yunus Emre'nin de dediği gibi en büyük hata, hatasızım demektir. Sen ilk hatalarını gördün. Herkes şansı hakkeder. Bir şans değil. Birçok şansı hak eder bence. Kimse eşit değildir. Ve kimseye eşit şans veremezsin bence.'' Zeynep, Musab'ın soluk alışverişinden onun dinlediğini anlamıştı. Ve düzenli çıkan soluk veriş sesi sakin olduğunu belli ediyordu. Zeynep devam etti.'' Hatırlıyorsan senden bir kitap istemiştim. '' Musab hatırladığını söylemişti hemen. Nasıl unutabilirdi ki? O kitabı bizzat kendisi okumuştu. ''İşte o kitabı dinlediğim zaman seninle evlenmeye karar verdim.''
''Nasıl yani?'' Musab'ın soluk sesi düzensiz gelmeye başlamıştı Zeynep'e. Musab şaşkındı. Kitap da bir söz falan mı dikkatini çekmişti de böyle evlenmeye karar vermişti. Zeynep'in devam etmesini bekledi.
''O sesin sahibi benim eşim olmalı dedim. '' Musab şoktu. O sesin sahibi kendisiydi. Ama Zeynep bunu biliyor muydu? Ne zaman anlamıştı? Şaşkınlıktan konuşamıyordu. Zeynep devam etti. '' Ses sahibinin söylediği bir şey vardı. 'Zeynep ve Musab varken onlarda kimmiş?'' diyordu kitap kahramanlarının aşkının karşısında. '' Musab ses kaydını kapattığını düşünmüştü. Mademki kapatmamıştı. Ve Zeynep de duymuştu doğal olarak. Ne kadar aptalca bir şey yapmıştı. '' Öyle samimiydin ki böyle bir kişiden zarar gelmeyeceğini anladım. Kitabın kahramanlarını kıskanmıştın ve bir de onlarla kıyas içerisindeydin. Böyle bir kişi benim eşim olmalıydı. Böyle içten okuyan kişiden zarar gelebilir mi?'' Musab gururu okşanmış hissediyordu. Zeynep onu şaşırtmıştı bu sözleriyle. Her zaman şaşırtıyordu bu kız onu.
''Sadece bu yüzden mi evlenmek istedin yani?'' Musab şaşkınca sormuştu. Zeynep bu sefer tebessümden öte gülmüştü. Musab da gülmüştü. Zeynep'in gülüşü bulaşıcıydı onda. Zeynep'in ağzı, gözü, yüzü ahenkle gülümsüyordu. Musab'ın da ondan eksik kalır yanı yoktu.
'' Tabi ki hayır. ''
''Peki neden?'' Musab büyük bir merakla bekliyordu. Zeynep de inatla susuyor gibiydi.
'' Sen neden benimle evlenmek istedin?'' Zeynep soruya soruyla cevap vermişti. Musab da bunu fark etmişti.
''Biliyorsun söyledim ya. '' Musab tüm duygularını şimdi tekrarlayamayacaktı. Çok uzundu. O, Zeynep'i bir nedenden değil birçok nedenden seviyordu. Zeynep'i , Zeynep olduğu için seviyordu.
'' Benimle evlenmeye karar verdikten sonra görme engelli olduğum hiç aklına geldi mi?'' Musab bunun sonu nereye gidecek diye kısacık bir süre düşündü. Sonra sessizce hayır demişti. '' Senin kalbin çok temiz Musab. Belki çok günah işledin. Belki yapmaman gereken şeyler yaptın. Ama hepsi geçti. Bunları yapanın hiçbiri senin kalbin değildi. Ben senin kalbine güvendim. Sen aramızdaki engeli engel olarak görmedin. Sen beni olduğum gibi kabullendin. Ben, senin hatalarına dikkat etmedim. Onları yok saydım. Önemli olan geçmiş değil. Gelecek de elimizde değil. O zaman elimizde olan zamanı iyi kullanmalıyız. Bizim gücümüz sadece ona yeter. '' Musab sessizce Zeynep'i dinliyordu. Onun kadifemsi sesi onu mutlu ediyordu. Hem yatıştırıyor hem de bazı şeyleri idrak etmesini sağlıyordu.
![](https://img.wattpad.com/cover/39375572-288-k944875.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Suskun Gözler (Tamamlandı)
TienerfictieÖyle bir söz yazılır ki bütün bir hayat anlatılır, öyle bir hayat yaşanılır ki bütün sözler anlamsız kalır. Hayat bir şekilde akıp gidiyor zaten onemli olan her anı doya doya değil, dolu dolu ve anlamlı yaşayabilmek. Görme engelli Zeynep ile Musab'ı...