Betül iş başında

3.9K 256 4
                                    

Zeynep'ten

Akşam namazını kılıyordum ki zilin çaldığını duydum. Namazıma devam ettim. İçeriden sesler geliyordu ama kendimi namazıma verdim. Namazımı bitirince seccadeyi katlayıp koyduktan sonra bende içeri geçtim. Bu saatte kim olduğunu merak etmiştim.

İçeri yaklaştıkça Betül ablanın sesini geldiğini duyar gibi oldum. Kendi kendime de bu saatte onun ne işi var diye de düşünmeden edemedim.

''Zeynep... Allah kabul etsin canım. Acil sana ihtiyacım var. Annenlerden izin aldım. Benimle gelir misin canım?'' afallamıştım. Betül ablanın bu saatte biz de ne iş yaptığına mı yoksa bana neden ihtiyacı var ona mı şaşırayım bilememiştim. Anlamıyordum. Annem elimden tutmuştu. Onun elini artık ayırt edebiliyordum. Yumuşak ama sert bir eli vardı. Annem beni oturtunca Betül abla baştan aldı.

''Canım bak. Eşim bugün hastanede ve ev de tekim. Musab, kardeşim, ona gelmesini söyledim ama işi varmış. Bugünlük bende kalabilir misin? Annen ve babandan izin aldım. Değil mi?'' muhtemelen şu an anneme bakıyordu ve onun benim karşımda tekrar izin vermesini bekliyordu.

''Kızım... Sen bilirsin ama biz izin verdik. Yazık hamile hamile onu da anlıyorum. Değil mi bey?'' şimdi de annem babama bakıyordu kesin ve onun tekrar izin vermesini bekliyordu. Babamın ne düşündüğünü çok merak ediyordum. Acaba isteyerek izin vermiş miydi? Yoksa emrivaki olduğu için vermek zorunda mı kalmıştı? Bunu asla anlayamayacaktım. Ama o da bir şekilde izin vermişti.

''Tabi gelirim Betül abla ama burada da kalabiliriz.'' Aklıma gelen bu fikiri söyleyiverdim. Hem herhangi bir şey olursa ben ne yapabilirdim. Hiçbir şeyin yerini bilmiyorum. Sadece oturur , ağlardım muhtemelen.

''Evet da olabilirdi. Ama bize gitsek... Bizim ev de sadece ikimiz olacağız. Hem belki sohbet ederdik.'' işi daha fazla yokuşa sürmemeye karar vermiştim. Betül ablanın bana ihtiyacı vardı ve ben onun yanında olmam gerekiyordu.

Böylece ben hazırlandım ve evden çıktık. Ardımda kalan annemi merak etmiyor değildim. Markete diye bile çıksam merak ederdi. Zamanla bu merak azalacağına daha da arttı. Aklım Betül ablaya kaydı. Nedense karnının ne halde olduğunu merak ettim. Araba kullanabildiğine göre çok belirgin değildir diye düşündüm. Ama emin olamıyordum. Kaç aylık olduğunu da bilmiyordum. 4 veya 5 miydi? Bilemiyordum. Bu aralar kafam allak bullaktı.

''Teşekkür ederim Zeynep. Beni kırmadın.''

''Ne demek Betül abla. Daha önceden haber verseydin baştan gelirdim.'' Sesimi eğlenceli çıkarmaya çalışmıştım. Düşüncelerimden sıyrıldığıma da sevinmiştim.

Arabadan indiğimizde Betül ablanın yardımıyla evlerine gittik. Beni bir yere oturtmuştu. İçecek bir şeyler getirmek üzere gidecekti ki durdurdum. Saati sorduğumda yatsı vaktinin geldiğini anladım.

''Betül abla ben namaz kılsam...'' Dedim ve etek ve başörtü istedim. Olmama ihtimalini düşünememiştim nedense. Betül abla bir süre sonra gelmişti.

''Annemin eteği ve başörtüsü... ''Betül ablanın sesi hüzünlü geliyordu. Evden almış olduğum abdeste çok sevindim. Başkalarının evinde abdest almak çok yorucuydu benim için. Betül abladan kıbleyi de öğrendikten sonra namaza durdum.

Musab'tan

Aşağıdan sesler geliyordu. Sesler diyordum çünkü iki kişinin sesi geliyordu. Aklıma yine babam gelmişti ama onun iş seyahatinde olduğunu hatırladım. O halde bu kimdi? Merdivenden aşağı inene kadar sesin tekinin sahibini bulmuştum. Ablamdı...

Diğerinin sahibini de görmüştüm. Zeynep'ti...

Bir dakika... Bir dakika... Zeynep mi? Bu saatte Zeynep'in burada ne işi var? Ablamın getirdiğini anlamıştım ama Zeynep neden gelmişti.? Her şeyden önemlisi gelmeye nasıl razı olmuştu?

Zeynep namaz kılıyordu. Zamanında annemde hiç aksatmadan kılardı. Çocuktum ve anlamıyordum. Ama şimdi o anılar gözümüm önüne gelmişti. Annem, babamın zenginliğine ayak uyduramamıştı. Ya da babam zenginliğe çok fazla ayak uydurmuştu(!).

Şu an Zeynep'in giydiği etek ve başörtü annemin miydi bana mı öyle geliyordu? Zeynep namazını bitirmişti. Hala oturuyordu. Dua ettiğini tahmin etmiştim.

Uzun süredir Zeynep'i izlediğimi fark etmemiştim. Dünyanın merkezi bizim ev, bizim evin de merkezi burasıydı sanki. Zeynep kalkınca kendime gelmiştim. Hayal dünyamdan çıkmıştım. Zeynep çevresine bakınıyordu. Heyecanlanmıştım. Beni görmüyordu nasıl olsa neydi bu heyecan? Zeynep el yordamıyla koltuğu bulmuştu. İçim cız etti. Ne kadar zor bir durumdu? Artık ciddi ciddi merak ediyordum.

Zeynep'in burada ne işi vardı?


Musab ve Zeynep'İn ağzından yazdığım bu bölüm çok kısa farkındayım. :( Aslında yeni bölüm gelmeyecekti ama duramadım.:) Gidişattan biraz haberdar etmek için yayınladım :) 

Keyifle okumanız dileğiyle.. 

Ramazan-ı Şerif'i de bitirmek üzereyiz. Şimdiden herkese sağlıklı,huzurlu ve hayırlı bayramlar diliyorum. Kendinize çoook iyi bakın :)


Suskun Gözler (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin