Kalitesiz Espri

4.2K 260 19
                                    

Yorum ve oylarınızı bekliyorum. Gözlerim yollarda kaldı resmen :)

Desteğini esirgemeyen herkese çok teşekkürler :)


Hatice Hanım kızıyla konuşmak için onu yanına çağırmıştı. Zeynep, annesinin yanına mutfağa gitti. Annesi yemek yapıyordu. Zeynep de bir köşeye geçti.

''Ne oldu anne? Yardım için mi çağırdın?'' havalar da iyice ısınmaya başlamıştı. Evlerde pencere açılsa bile sıcak hava esiyordu.

'' Yok Zeynep'im. Sen bu çocukla ne yapacaksın onu öğreneyim dedim kızım. Bu işlerde şeytan çok ayakaltında gezer. Kararın neyse bileyim kızım. Oyalanmayalım...'' Hatice bir yandan iş yaparken bir yandan da konuşuyordu. Soymuş olduğu soğanları tencereye koymuştu. Hep pembeleşinceye kadar denen ama pembe rengi hiç andırmayan duruma kadar kavuracaktı.

Zeynep aslında kararını vermişti. Ama bu konu da değil.

''Anne ben ameliyat olmak istiyorum.'' Hatice Hanım bir an kızına baktı ama tekrar işine döndü. Zeynep'in yüzünde kararlılık görmüştü. Halbuki Fatma'dan başka şeyler duymuştu. Zeynep sorumlu bir kızdı ama kendisiyle çelişiyordu. Bir önceki talibine ameliyat olmayacağım derken şimdi?

'' Kızım...Sen önceden bana her şeyini anlatırdın. Neden şimdi her şeyini söylemiyorsun? Bu hallerin beni üzüyor.'' Zeynep sesini yumuşatarak konuştu.

''Olur mu öyle şey anne? Ben sadece seni yormak istemiyorum. Diğer kişi benim gözümün açılma ihtimaline güvenerek benimle evlenmek istiyordu. Eğer gözüm açılmasaydı zaten kendisi olmaz diyecekti. Ama Musab öyle değil anne. O, bilmiyorum. Dediklerinde dürüstse buna göre evlenmek isteme gibi bir durumda değil. Bu yüzden ameliyat olmak istiyorum. Eğer bir yuva kuracaksam bu anları görmek istiyorum. Tabi her şey Allah'a kalmış. Eğer gözüm açılmazsa üzülmeyeceğim. Ama elimdeki ihtimali hazır gücüm varken denemek istiyorum. Siz de bana yardımcı olur musunuz?'' Hatice Hanım tüm malzemelerini koymuş olduğu yemeğin altını kıstıktan sonra Zeynep'in yanına oturdu.

''O ne demek öyle? Tabi ki kızım. Baban ve ben bunu çok istiyorduk. Ama sen öyle deyince bir şey dememe kararı aldık. Bizim kenarda birikmiş paramız var. Hem artık eskisi gibi değil hastane işleri. Babana da diyelim o zaman. Bu işin üstüne bir düşelim. Allah'ım hakkında hayırlısını nasip etsin kızım.'' Zeynep bir süre daha konuştuktan sonra annesinin yanından ayrıldı. Evlenme mevzusuna bir değinmişti ama çok üstünde durmamıştı. Annesi de üstüne gelmemişti.

**

Zeynep odasına gitti. Fatma evde değildi. Seneye sınavı olduğu için dershaneye gidiyordu. Yazın ortasında çekilecek çile değildi. Ama ablası okuması için elinden geleni yapıyordu. Kendisi mecburiyetten bırakmak zorunda kalmıştı. Ama Fatma okuyacaktı.

Zeynep telefonunu ararken eline bir şey geçmişti. Biraz eliyle yokladıktan sonra bir tuşa basmıştı. Hışırtı seslerinden sonra bir ses gelmişti. Zeynep sesi dinlemeye başladı.

Bu, Musab'ın verdiği kayıttı. Çalıkuşu romanını istemişti Zeynep. Sonra arada olan olaylardan dolayı bunu tamamen unutmuştu. Ve şimdi kendini bu sese bırakmıştı. Musab kendisi için site yöneticisinden istemişti. Hatırına o zaman gelmişti. O zaman ki derdi neydi, şimdiki derdi neydi? Günler hızlı akıp gidiyordu. Halbuki iki buçuk ay gibi kısa bir süre geçmişti.

Zeynep iki kısımdan oluşan kaydın ilk yarısını bitirmişti. Fatma gelmişti bu arada. Yemeğe oturmuşlar öğle yemeklerini yiyorlardı. Babaları yoktu. İşteydi. Fatma gayet bitkindi. Sıcak yetmezmiş gibi bir de asfalt cayır cayırdı. Ayaklarının altı pişmişti.

Suskun Gözler (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin