Kibum bir yıl boyunca okuduğu okula attığı adımla aslında ne kadar yabancı olduğunu fark etti. Tek özlediği şeyin minho olduğunu düşünmekle hata etmişti anlaşılan şu lanet okulu bile özlemişse korenin her köşesini özlemiş olmalıydı. Fark etmeden joghyun a yanaşmıştı jonghyun bunun üzerine kolunu kibum un omzuna attı. Arisa bunu görünce Japonca bir şeyler söylenip joghyun un diğer koluna girdi. Kibum kız kardeşine gözlerini devirip o da Japonca konuşunca jonghyun dayanamadı.
"hey ne konuşuyorsunuz?"
"bir öpücük verirsen söylerim!" dedi arisa sırıtarak. Kibum jonghyundan uzaklaşıp kız kardeşini de yanına çekti.
"ne yapıyorsun abi ya? Sanki öpecek de alt tarafı şaka yapıyordum."
"benim yanımda yaptığın şakalara dikkat edeceksin arisa. Ayrıca jonghyun un da rahatsız ediyorsun." Arisa bunun üzerine dudaklarını büzerek jonghyun a baktı. Jonghyun onun bu suratına dayanamayıp kibumu azarladı.
"hey benim adıma konuşma kibum. ben şakalarından hiçte rahatsız olmuyorum arisa istediğin kadar yapabilirsin." Arisa abisinden uzaklaşıp yine jonghyun un koluna girdi.
"ya gerçek payı varsa?" dedi kulağına. Jonghyun bu sefer gerçekten gülmeye başladı arisa da gülüyordu.
"hey ne gülüyorsunuz?" dedi kibum biraz önce jonghyun un sesinde ki rahatsız olmuş tonla.
"bir öpücük verirsen söylerim." Dedi jonghyun cevap olarak bunun üzerine arisa ile olan kahkahaları iyice artmıştı.
"kim kimi öpüyor jonghyun?" dedi taemin in sesi gözleri ise jonghyun un koluna girmiş olan kızdaydı. Jonghyun ona cevap vermek için dönünce arisa kolundan çıkıp abisinin yanına gitti.
"senin beni öptüğünü anlatıyordum taemin." taemin in suratı anında kireç gibi oldu kibum ise tanıdığı ismi duyunca şok olmuştu demek minho ile çıkan kişi buydu. Jonghyun ikisinden çok başka alemler de sırıtarak konuştu. "taemin böyle büyük tepkiler verme görende beni gerçekten öptün sanacak. Hem minho ile çıkan birinin beni öptüğüne kim inanır ki değil mi kibum bunu en iyi sen bilirsin." Bu sefer duyduğu isime şaşırma sırası taemin deydi. O gerçekten minhonun eski çıktığı mıydı?
"sen gerçekten o musun? Kim kibum?" dedi taemin ona bakarak. Kibum da taemin de ne yapacağını bilemiyordu şu an jonghyun ortalığı karıştırmış bir çocuk gibi keyifle kenara çekilip izledi. Arisa ise ne olduğunu anlamaya çalışıyordu. Kibum en son bu atmosfere dayanamayıp elini uzattı.
"ben kim kibum sen de lee taemin olmalısın hakkında çok şey duydum." Taemin bir onun uzattığı ele bir de jonghyun un sırıtan suratına baktı sonra dönüp sinirle konuştu.
"bir de bana elini mi uzatıyorsun! Gerçekten elini sıkacağımı sanıyorsan çok yanılıyorsun!" kibum onun bu çıkışı üzerine gözlerini devirdi.
"minho bu sefer gerçekten terbiyesiz birini bulmuş." Taemin onun bu umursamaz tavrına daha çok sinirlenmişti.
"minhonun adını ağzına alma!" arisa onun bağırmalarına daha fazla dayanamayıp abisinin önüne geçip konuşmaya başladı. Jonghyun onun bu tavrına endişelendi taemin in kıza bir şey yapmayacağını biliyordu ama arisa için endişelenmek artık çok doğal geliyordu.
"sen kimsin de gelip ona bağırıyorsun be? Eğer çirkeflik yapacaksan sana rakip olabilecek birini seç."
Taemin tam kıza cevap verecekken beline sarılan elle sustu.
"sen benim sevgilimin terbiyesine dil uzatana kadar önce kendininkine sahip çık." Dedi minho gözlerini kibum un gözlerinden çekmeden. Kibum her şeyin gerçek olduğunu şu an anlıyordu. Gerçekten koreya dönmüştü gerçekten jonghyun ile saçma sapan planlar yapmıştı ve gerçekten şu an karşısında minho duruyordu. Kendini ağlamamak için zor tuttu. Kibum un konuşmayacağını anlayan minho taemin e döndü.
![](https://img.wattpad.com/cover/43652407-288-k764499.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
School Jongtae
Fanfiction@cescedes in doğum günü hediyesi olarak yazılmış bir lise au dur. ne yalan söyleyeyim bu kadar keyif alacağımı düşünmemiştim başta ama şimdi çok memnunum umarım siz de benim kadar memnun olursunuz... <3