School Jongtae

24

Taemin odasın da camın önün de oturmuş geçen gün olanları düşünüyordu. Jonghyun a fazla acımasız davrandığına emindi ama bu hak ettiği gerçeğini değiştirmiyordu. O gece jonghyun onu evine bırakırken yine o taemin inden kaçan jonghyun olmuştu. neden bir ona o kadar sıcak gülerken ikinci saniyesinde ondan kaçıyor yüzüne bile bakmıyordu Taemin gerçekten anlayamıyordu. Taemin e bir ton ümit verip sonra onu hiçbir şey olmamış gibi üzüyordu hem de aşırı derece. Gözleri yatağının baş ucuna çevrilmişti ki annesi odasına daldı.

"istersen bir kapıyı çal anne..." dedi taemin tam bir ergen gibi konuştuğunun farkındaydı ama annesinin yaptığı da normal değildi hani.

"ama o zaman seni gizli bir şey yaparken seni yakalayamam oğlum." Dedi annesi sırıtarak taemin ona gözlerini devirdi.

"gördüğün gibi anneciğim hiçbir gizli iş çevirmiyorum. Şimdi o damdan çıkar mısın?"

Annesi tam başını sallayıp çıkıyordu ki son anda hatırlamış söyleyeceğini geri döndü.

"bu gün jonghyun un açılışı var hepimiz oraya gideceğiz sen de geleceksin değil mi? yani biraz rahatsızsın farkındayım ama gelmezsen ayıp olur oğlum."

Taemin annesinin boşa dil dökmesine acıdı zaten annesi ağzını açmasa bile taemin oraya gidecekti minho yu arayıp zar zor ikna etmişti gitmese gerçekten ayıp olurdu hem koluna minho yu takıp jonghyun u rahatsız etme zevkinden mahrum kalamazdı. Evet minho yu sadece jonghyun un gözüne sokmak için götürüyordu. Normal de insanlar bu durumda kendilerini sorgularlardı ama taemin hiçbir zaman normal insan kalıbına girmemişti. Annesine başını salladı.

"geleceğim tabi ki anneciğim böyle bir günü kaçırır mıyım?" annesi gülümseyerek odadan çıktı. Niye bu kadar mutlu oluyordu ki sanki Taemin zaten jonghyun un adı geçince her zaman böyle mutlu olan annesini artık umursamıyor duşa girdi.

***

Taemin kolun da minho ile jonghyun un mekanına geldiğin de dün gece söyledikleri için gerçekten pişman oldu mekan o kadar hoştu ki burayı jonghyun un elinden alan bir başkası olsa herhalde önce taemin onu boğardı ama gel gör ki bu pisliği taemin yapıyordu. Gerçi jonghyun da hak etmişti ama... taemin şöyle bir etrafına bakınınca herkesin ama herkesin buraya toplandığını gördü. Okuldan birkaç tanıdığını görmüştü gülümseyip geçti en son ailelerin olduğu masayı görünce gerçekten gülümseyip minho yu oraya çekiştirmeye başlamıştı. Minho buraya geldiği için pek memnun olmasa da taemin i kırmamak için gelmiş o nereye çekiştiriyorsa oraya gidiyordu ama içinde ciddi anlamda büyük bir sıkıntı vardı sanki kötü bir şeyler olacak ve ya oluyordu. Taemin masanın yanına gelmiş tüm aileye sırıtıyordu. Kendi annesi, jonghyun un annesi, jinki, eşi Victoria ve taemin in okuldan yakın arkadaşların olan jong-in ile moonkyu hepsi aynı yerdeydiler bu gerçekten hoş bir mahzaraydı. Kesin geleceklerini düşündüğü arisa ile kibum da ortalarda görünmüyordu kimse taemin in keyfini bozamazdı. Yani en azından taemin öyle düşünüyordu tabi o zaman jonghyun u görmemişti. Jonghyun yanına bir sürü kız toplamış hepsiyle tek tek ilgilenip hepsine gülümsüyordu. Taemin şu an hoşlandığı mekandan nefret etmeye başlamıştı işte iyi ki de kapat demişti jonghyun a ,şu an hiçbir pişmanlığı yoktu. Suratı düşse de gülümsemeye çalışıp muhabbete katıldı. Çok ama çok saçma konular dönüyordu taemin bir süre sonra sıkılmaktan bile sıkılmış. Jong-in ile moonkyu ise deli gibi içiyorlardı. Minho ise bu gün aşırı karamsar taemin i daha çok sıkıyor taemin yine en çok jonghyun un annesini dinlerken mutlu oluyordu. Kadın gerçekten bu yaşında bile ortama çok rahat bir şekilde ayak uydurmuştu Victoria ya bakmadığı her an gülücükler dağıtıyordu taemin kendi annesinin ise çoktan yorulduğunu fark etmişti. Jonghyun un annesi kulağına eğilince taemin in annesi gülümseyerek onun dediğini kabul etti. Jonghyun un annesi bu sefer ortaya konuşmuştu.