Taemin kendini hiç bu kadar yalnız hissetmemiş ve hiç bu kadar içmemişti neredeyse vücudunun kontrolünü kaybetmek üzereydi. Ne yazık ki jonghyun a baktıkça daha çok içesi geliyordu tüm gece onu izlemişti tüm gece ama jonghyun ona gözünün ucuyla bakmamıştı şu anda da kucağına oturmuş olan kızla muhabbetti koyulaştırmış aynı zamanda da kızın bacağını okşuyordu taemin deli olmak üzereydi. Daha fazla izlememeye karar verdi hatta burada bile daha fazla durmak istemiyordu şu son bardağı bittiği an çekip gidecekti buradan. Jonghyun a sırtını dönerek son bardağını yudumlamaya başladı. Neden bu kadar yavaş içtiğini biri soracak olsa cevaplayamazdı ama sarhoş beyni ona jonghyun un gelmesini bekliyorsun diyordu. Taemin onu beklediğini biliyordu. Bardağında ki son damlayı da duyumlarken artık pek bir ümidi kalmamış tam kalkıp gidiyordu ki gerçekten kalkmakta zorladığını fark etti. O kadar içmiş olamazdı... bir iki saniye masasına dayanıp dinlendi. Tam o sıra da kolunu biri tuttu. Taemin biliyordu işte jonghyun onsuz bu kadar uzun süre duramazdı. Taemin gülümseyerek döndüğünde karşısın da gördüğü kesinlikle jonghyun değildi. Büyük hayal kırıklığının yanı sıra bu adamın kim olduğunu da merak etmeye başlamıştı çünkü adam olması gerekenden çok daha samimiydi.
"kimsiniz?" dedi kibar olmaya çalışıyordu çünkü adamı ilk defa gördüğüne emindi hem adam ondan yaşça büyük duruyordu. Adam kim olduğunu söylemediği gibi taemin i taciz etmeye başlamıştı. Taemin onu şokla itti fazla uzaklaştıramasa da en azından niyetini belli etmişti. Adam ise pis pis sırıtmaya başlamıştı.
"hadi ama güzellik buraya bir erkekle geldiğini gördüm ve geldiğinden beri de şurada ki çocuğu kesiyorsun ondan sana ekmek çıkmaz..." adam hala yaklaşmaya çalışıyordu. Taemin ona tokat attı.
"bana sakın güzellik deme!" adam taemin in bu tavrıyla sinirlenmiş taemin i masayla kendi arasına sıkıştırırken sert bir ses tonuyla konuştu.
"nazın bir tek bana mı!" taemin adama bir tokat daha atmak istiyor ama yapamıyor adam onu feci bir şekil de sıkıştırmış bırak vurmayı uzaklaşamıyordu bile bir daha asla bu kadar çok içmeyecekti. Tam artık ne olacaksa olsun dediği an bir el onu kurtardı işte bu kesinlikle jonghyun olmalıydı. Taemin tam mutlulukla ona sarılacaktı ki onun da jonghyun olmadığını gördü. Bu lanet jonghyun hangi cehennemdeydi ve bu ızbandut gibi adam kimdi taemin bir de onunla uğraşamayacak kadar yorgundu. Adam Taemin i arkasına saklarken aynı ona benzeyen bir adam sapık yaşlı tacizciyi yaka paça sürüklemeye başladı. Izbandut gibi olan adam taemin e dönünce taemin bir adım gerileyerek sordu.
"sen kimsin ve benden ne istiyorsun?"
"ben bu barın korumasıyım. Barın sahibi sizin zor durumda olduğunu söyleyince inanın çok utandım." Taemin onun utancını zerre kadar takmıyor konuştu.
"barın sahibi? Jonghyun mu?"
"evet efendim demek tanıyorsunuz."
"tanımak mı..." dedi taemin sarhoşluğun etkisiyle iki lafın birinde kıkırdıyordu "ciğerini bilirim." Diyerek sözünü tamamladı. Adam ona gülümsedi. Taemin bir an adamın gülümserken daha korkunç olduğunu düşündü bunu düşünürken adamın konuştuğunu geç fark etmişti.
"...evet sizi evinize bırakmak için emir aldım." Taemin alkolün zeka seviyesini düşürdüğünü fark ediyordu.
"kimden emir aldın?" dedi. Adam ona sabırla cevap veriyordu taemin onu taktir etti o olsa asla yapmazdı.
"jonghyun..." taemin adamın bu cevabıyla jonghyun a döndü jonghyun hala yanında ki o kızlarla işi pişiriyor taemin e asla bakmıyordu. Bu bardağı taşıran son damlaydı. Tam yanına gidecekti ki sendelediğini fark etti ve adama dönerek konuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
School Jongtae
Fanfiction@cescedes in doğum günü hediyesi olarak yazılmış bir lise au dur. ne yalan söyleyeyim bu kadar keyif alacağımı düşünmemiştim başta ama şimdi çok memnunum umarım siz de benim kadar memnun olursunuz... <3