7

636 49 26
                                    

Jonghyun günün ortalarına doğru sınıfta ki aşk kokusuna dayanamayıp kendini dışarı attı. Eğer bir kere daha minho ile taemin sarılması görecek olursa kusabilirdi. Artık teneffüsler de bile sınıf çekilmezdi. Koridorda sulli yi görünce seslendi. Kız bakmadı hatta bir de adımlarını hızlandırmıştı ama jonghyun dan kaçamazdı. Jonghyun kızı kolundan çekip boş bir sınıfa soktu. Kapıyı kapayıp kıza döndü.

"sana seslendim neden durmuyorsun?"

"bana mı seslendin? Duymamışım sulli dediğini sanıyordum."

"e tamam adın sulli değil mi?"

"sen aptal mısın jonghyun benim adım jinri."

"ama sana herkes sulli diyor." Jonghyun kafası karışmış bir şekilde jinri ye bakıyordu.

"hayır bana sadece yakınlarım sulli diyor jonghyun." Jonghyun bunun üzerine sırıtıp kolundan tuttuğu kızı duvara yasladı ve kızın dibine girerek konuştu.

"belki de ben de sana yakın olmak istiyorumdur?" kız jonghyun a bakıp yutkunmaktan başka bir şey yapamamıştı. Onun bu gereksiz çekiciliğinden nefret ediyordu. Jonghyun sırıtışı biraz daha büyüyerek kızı duvara daha da sıkıştırdı. Neredeyse tüm vücut hatlarını hissediyordu. Sulli ona bakmamaya çalışıyordu başını yana çevirdi. Onun başını yana çevirmesiyle Jonghyun önüne açılan boyna burnunu sürttü elini kızın bacağına koydu yavaşça okşayarak yukarı çıktı. Eteği hafiften sıyrılış olan sulli o an kendine gelip uzaklaşmaya çalıştı ama jonghyun ona izin vermiyordu işte.

"sakin ol sulli sadece bir konu konuşacaktım aslında olay buraya nasıl geldi bende anlayamadım."

"o zaman önce bırak sonra konuşalım." Dedi sulli cidden kasılmıştı.

"bırakmamı istediğine emin misin belimdeki elin beni sımsıkı tutuyor da sulli pek inandırıcı olmuyorsun." Sulli gerçekten jonghyun un belini tuttuğunu fark edince önce şoka girdi sonra elini çekip jonghyun un göğsüne bir hafif yumruk atıp gülmeye başladı.

"bu kadar çekici olmaman gerekiyor aptal herif." Jonghyun da ona güldü ama kendini geri çekmemişti sulli de daha ileri gitmediği sürece şikayetçi değildi zaten.

"evet seninle konuşmam gereken konuya gelince..." sulli tüm merakıyla jonghyun a baktı. "tatlım burada olan her şeyi kibuma yetiştirmemen geriyor beni anlıyorsun değil mi? onu üzdüğünün farkındasındır umarım."

"jonghyun ama sen yani nasıl?" sulli jonghyun un bunları nereden bildiğini anlayamamıştı.

"sandığından daha yetenekli bir insanımdır sulli. Sakın kibuma anlatma bir daha bir şey. Sorarsa da iyi de geç bir şey bilmiyorsun tamam mı? bunu kendim için söylemiyorum kibum için söylüyorum." Sulli bu sefer sinirlenmişti işte.

"bana sakın onu umursuyormuşsun gibi davranma jonghyun sakın!"

O sırada sınıfın kapısı açılıp taemin içeriye girdi.

"şimdi de kızları zorla mı sıkıştırıyorsun jonghyun?" jonghyun gözlerini devirirken sulli onu itip sınıfın çıkışına doğru yürüdü. Jonghyun peşinden bağırdı.

"dediklerimi unutmasan iyi edersin tatlım." Sulli arkasına bile dönmeden gitti. Jonghyun bir iki saniye kızın eteklerine baktıktan sonra asıl sıkıntısına döndü.

"ne istiyorsun taemin?"

"ne mi istiyorum? sen ne yaptığının farkında mısın? O minho nun eski kız arkadaşı..." jonghyun bunun üzerine sırttı.

"ne olmuş yani? Kibum dışında hangisinin önemi var ki sanki? Ah tabi sen... kusura bakma kalbini kırmak istemezdim ama sende kibum dışındakilere giriyorsun. Kibum ve diğerleri." Dedi jonghyun hala sırıtıyordu. Taemin in gözlerinden neredeyse ateş çıkıyordu sinirden bu jonghyunu daha da keyiflendiriyordu tabi ki.

School JongtaeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin