4

700 59 21
                                    

Jonghyun oturma odasına geçtiğinde annesinin misafirleri selamladığını gördü. Annesinin yanında jinki onun yanında da taemin duruyordu. Tam taemin in yanına geçecekken jinki onu kolundan yakalayıp annesiyle kendisi arasına soktu. Jonghyun ruhu sıkışmış bir vaziyette kızın annesi olduğu belli olan kadını selamladı. Onun peşine kız gelince ise jonghyun kızı süzmekten kendini alamadı. Kızın saçları o ince beline kadar uzanıyor topukluyla yaklaşık bir yetmiş boylarında bembeyaz dişleriyle jonghyun a gülümsüyordu.

"merhaba ben krystal." Jonghyun kızın konuşmasıyla kendine gelmişti.

"hoş geldiniz ben de jonghyun." Kız ona gülümseyip 'biliyorum' diyince jonghyun annesinin bu kızı neden beğendiğini anladı. Bu kız aynı annesine benziyordu. Kendini beğenmiş-ki haklı- kontrol manyağı bir kızdı. Kız jonghyun u geçip jinkiyle selamlaşırken jonghyun da kızın babasıyla selamlaşıyordu.

"merhaba ben krystal." Dedi taemin e. Taemin de adını söyledi.

"jonghyun un çocukluk arkadaşı sensin o zaman. Tanıştığıma memnun oldum." Taemin bu kıza oyun yapıp yapamayacaklarını düşünürken kız gitmişti bile. Jonghyun un annesi herkesi sofraya çağırdığında taemin jonghyun un yanına gelerek masaya yürümeye başladılar.

"kız çok fena jonghyun."

"sana zeki olduğunu söylemiştim." Dedi jonghyun fısıltıyla.

"sana bu kadarı fazla." Diye dalga geçti.

"bence de kız aynı annem gibi. Babam kaç yıl dayandı da ben dayanayım buna?" taemin jonghyunu hafifçe ittirerek güldü jonghyun da ona gülümsedi. Jonghyun masaya vardığında her zamanki yerine oturdu. Jinki de sol tarafında olan her zamanki yerini aldı. Taemin tam jonghyun un sağ tarafına oturacak sandalyeyi çekmiş krystal teşekkür ederek taemin in çektiği sandalyeye oturdu. Taemin ve jonghyun aynı şok olmuş ifadeyle birbirlerine dönmüşlerdi. Taemin masanın diğer tarafına krystal in karşısına oturdu yanında krysatal in babası onun yanında ise eşi oturuyordu. Masanın başına da jonghyun un annesi oturunca yemekler servis edilmeye başlandı. Krystal sessiz bir şekilde jonghyun a bir şeyler söylemiş jonghyun gülmekten kendini alamamıştı. Taemin ise jonghyun un bu kadar salak olamayacağını kendi kendine tekrarlayıp duruyordu. Kıza bu kadar gülümserse kız tabi ki umutlanırdı. Telefonunu çıkartıp jonghyun a mesaj attı.

'kızın içine düş istersen geri zekalı.' Taemin jonghyun un mesajı okurken yüzündeki ifadeye gülmeden edemedi. Telefonun ekranına hak veriyor gibi duruyordu. Sonra hafif alaycı bir yüz ifadesine geçerek mesaj yazmaya başladı.

'kıskandığını bu kadar belli etme tatlım.' Taemin gelen saçma mesaj üzerine yüzünü buruşturarak jonghyun a baktı. Jonghyun ona sırıtınca ise o da sırıtmadan duramadı. Jonghyun la arada bir çocukluklarında olduğu gibi davranabiliyorlardı şu anda öyle bir andı işte taeemin bu anları seviyordu. O sırada jonghyun un annesi konuşunca herkes ona döndü.

"krystal kızım okulun nasıl gidiyor." Krystal gülümseyerek cevap verdi.

"tıp işte ne kadar güzel gidebilirse o kadar güzel gidiyor anneciğim."

Krystalin cümlesinden sonra taemin ve jonghyun un telefonuna birer mesaj düştü.

'anneciğim mi dedi o bana mı öyle geldi jonghyun?'

'kıytırık bir bölüm öyle mi? kız tıp okuyormuş taemin sözünü geri al.' Taemin mesajı okuduktan sonra gözlerini devirdi. Onlar mesajlaşırken millet konuşmayı bitirmiş jonghyun a yöneltilen soruları annesi tüm hassasiyetiyle cevaplamış jonghyun a tek söz hakkı vermemişti. Belirli bir zaman sonra işkence bitmiş sofradan kalkılmıştı anne babalar gençleri yalnız bırakalım diyerek kalkınca jinki de ben de genç sayılmam artık diyerek onların peşinden gitti. Oturma odasında geçen orta yaşlıların aksine yemek odasında kalan jonghyun taemin ve krystal bir süre hiç konuşmadan birbirlerine baktılar. Jonghyun bu olaydan sıkılmış geçip üçlü kanepeye oturdu. Sağına krystal soluna da taemin oturdu. Krysatal tam jonghyun a bir şey söyleyecekken taemin jonghyun un kolunu tutarak kendine çevirdi.

School JongtaeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin