Aynanın karşısına geçmiş parti için son hazırlıklarımı yaparken telefonumun sesiyle irkildim.Arayan kişiye baktığımda Chris olduğunu gördüm.
"Efendim?"
"Hazır mısın?Senin oraya geliyorum."
"Tamam bekliyorum." dedim ve kısa konuşmamız da böylece bitti.Partiye götürmek için Chris teklif etmişti, bende kabul ettim.En yakın arkadaşımı da kıracak değildim ya! Ayrıca bu sefer telefon rehberimi kontrol etmeme de gerek kalmamıştı.
Biraz daha oyalandıktan sonra arabasının sesini duydum ve dışarı çıktım.Arabasından indiğinde ona sıkıca sarıldım.
"Yine ortalığı ateşe vereceksin bakıyorum." dediğinde güldüm.Yine her zamanki gibi iddalı bir elbise giymişsem ne olmuş yani değil mi?
İddaalı da değildi aslında.Sadece biraz kısaydı.Birazcık.
"O zaman senden önce davranmam lazım yakışıklı çocuk." diye karşılık verdiğimde bu sefer o güldü.
Arabada yerlerimizi aldık ve yolda ilerlemeye başladık.
"Diğerleri gitti mi partiye?" dedim bizimkileri ima ederek.
"Austyn ile geleceklerdi, onlarda çıkmışlardır yola." dediğinde rahatlayıp arkama yaslandım.
Partinin olacağı yere ulaşana kadar normal şeylerden konuştuk ve arabadan indiğimde Chris kolumu tutup durdurdu.
Ne oldu dercesine baktığımda "Partide seni arasam da bulamayacağımı biliyorum, bu yüzden dikkatli ol tamam mı?" deyip endişeyle bana baktı.
"Hadi ama, daha önce ne zaman dikkatli olmadım ki?"
"Biliyorum ama senin için endişeleniyorum.Gittiğin yerde anında kapılıyorsun." dedi şakayla karışık.
"Merak etme, sen eğlenmene bak bana birşey olmaz." dedim.Doğruydu, bana birşey olmayacaktı ama bakalım talihli kişimiz kim olacaktı?
İçeri girmeden önce Chris'e sıkıca sarıldım. Hayatımda benim için doğru düzgün endişelenen ve düşünen tek kişiydi.Babamın bile veremediği değeri o bana veriyordu.Onu gerçekten de çok seviyordum.
Koluna girip içeriye adım attığımızda çoktan kalabalıklaşmış olduğunu gördüm.Müzik son ses açılmış herkes eğlenmeye başlamıştı bile.Birileri Chris'i çağırdığında bende başka yere ayrıldım.Bizimkiler gelmiş mi diye bakınırken birden karşımda Drew belirdi.
"Prenses,gelmişsin." dedi gülümseyerek.
"Kaçırır mıyım hiç!" dedim aynı şekilde.
"Nasıl beğendin mi?" dedi partiyi kastederek.
"Her zamanki gibi harika." dediğimde birşey diyecek gibi oldu ama sonra vazgeçip gülümsedi.
Hareketli çalan şarkının sonuna gelinip yerini yavaş bir şarkıya bırakırken elini bana uzattı.
"Dans?"dediğinde gülümseyerek elini tuttum.Dans edenlerin arasına karıştık ve ellerini belime götürünce bende kollarımı boynuna sardım.
"Böyle danslardan nefret ettiğimi biliyorsun.Sadece seninle ediyorum."
"Biliyorum, bu yüzden dünyadaki en şanslı insan olabilirim." dediğinde gülümsedim ve müziğin eşliğinde dans etmeye devam ettik.
"Senin şu bana zorla davet ettirdiğin kız nerede?" dedi ciddi bir şekilde.
"Lucy mi?Geleceğini söylemişti, birazdan burada olur."
"Jess,o kızla takılmak istediğinden emin misin?Biraz tuhaf biri."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SÜRTÜK
Novela JuvenilÇoğu hikayede masum kızları destekleyip onlar için üzülüp, sevindik.Oradaki sürtük kızlar hiç umrumuzda olmadı.Peki ya hikayedeki başrol bir sürtükse ne olur? İşte sürtük kızımız Jessica.Popülerliği doruklarında yaşayan ve bütün erkekler tarafından...