Güneş tüm parlaklığını gözler önüne sererken hava açık ve cıvıl cıvıldı. Fazla araba geçmeyen caddeden ilerlerken temiz havayı içime çektim. Şuanki mutluluğum tarif edilemezdi. Gözüme herşey o kadar güzel geliyordu ki...
Normalde kuşların ötüşünden bile nefret eden ve sinir olan ben, şimdi huzurla doluyordum. İçim kıpır kıpırdı. Ayrıca üzerimde farklı bir heyecan vardı.
Okula doğru mutlu bir şekilde ilerlerken saçlarımı düzelttim ve okul bahçesine doğru yol aldım. Bizimkiler ile karşılaştığımda beni gördüler ve yanıma ilerlerlerken ufak bir dejavu yaşadım.En son bu şekildeyken kavga etmiştik.
Ama bu sefer öyle olmayacaktı. Artık herşey güzel olacaktı. Bunca zamandır yaşadığım sıkıntılar yavaş yavaş siliniyordu.
Hem yanımda bambaşka biri vardı. Dylan. Sevgilim. Ah, düşüncesi bile beni heyecanlandırmaya yetiyordu.
Bizimkilerin yanına geldiğimde Kate kocaman sarıldı. Bende ona karşılık verirken konuştu.
"Jess, dün yaptığım şey için bana kızmadın değil mi?"
Gülümsedim. "Tabiki hayır, aslında iyi bile oldu."
"Güzel şeyler olduğu belliydi, uzaktan bile. "
Kate'in bunu demesiyle kıkırdadım. İkimizde birbirimize bakıp gülümserken Austyn beni kenara çekti.
"Sen gel bakayım bir şöyle."
Yavaşça beni yönlendirirken kendimi hepsinin ortasında buldum. Dördü de etrafımı sardığında gülümsedim. Ah Tanrım, gülümsememi durduramıyordum ki!
"Neler oluyor bakalım burada? Dökül bakalım Jess. " dedi şakayla.
Elimi yüzümle kapattım. Bana bu düşünce o kadar tuhaf geliyordu ki dile bile getiremiyordum.
Chris konuştu. "Cidden bende merak ettim."
Böylece konuşmaya karar verdim. "Dün ben aslında Kate ile buluşmuştum. Daha sonra ortaya Dylan çıktı."
"Eee, kavga mı ettiniz yoksa? "
"Hayır.Aslında tam tersi. Biz artık sevgiliyiz." deyip gülümsediğimde Austyn'in ağzı on karış açıldı. Chris de aynı şekildeydi tabii. Böyle birşey olmasını beklemediklerini biliyordum.Kate ve Ally zaten biliyordu. Onlarla gece oturup iki saat boyunca karşılıklı çığlık atmıştık ve uyuyakalana kadar durum analizi yapmıştık.
Austyn kendini toparladı. "Jess, yanlış anlamış olmayasın. Belki de dalga falan geçmiştir."
Bunu demesiyle göz devirdim. "Tabikide hayır. Bana o dedikleri asla şaka falan olamaz."
Bu sefer Chris konuştu. "İyi inanalım bari. Zaten şaka yapıyorsa da foyası yakında ortaya çıkar." diyerek bana takıldı.
Bunun üzerine ikinci göz devirişimi de gerçekleştirdim.
"İnanmazsanız da yapacak birşeyim yok yani. Zaten anlarsınız ileride."
Ally konuştu. "Bu arada Dylan nerede?"
Etrafa bakındım. "Bilmiyorum ki. Sınıfa gitsem iyi olur." deyip bizimkilerden onay aldığımda içeri ilerledim. Koridorda bir yandan bakınıp bir yandan da ilerlerken birisinin beni tutmasıyla duraksadım.
Arkaya dönmeme izin vermeden kollarıyla beni sardı ve sırtımı göğsüne yaslamamı sağladı. Dylan olduğunu düşünmeye başlarken kulağıma yaklaşıp konuşmasıyla bundan emin oldum."Jessica Carter? "
Baş döndürücü sesi kalbimin atışını hızlandırırken yutkundum. Devam etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SÜRTÜK
Teen FictionÇoğu hikayede masum kızları destekleyip onlar için üzülüp, sevindik.Oradaki sürtük kızlar hiç umrumuzda olmadı.Peki ya hikayedeki başrol bir sürtükse ne olur? İşte sürtük kızımız Jessica.Popülerliği doruklarında yaşayan ve bütün erkekler tarafından...