Sabah erken kalktım. Çünkü hava o kadar güzeldi ki insanın hiç uyuyası gelmiyordu. Dünkü eğlencemize rağmen bu kadar erken kalkmama da zaten şaşırmıştım.
Kate ve Ally bir taraflarını dönmüş uyurlarken sırıttım. Hemen yatağımı topladım ve önce Kate'in yanına gittim. Bir anne misali yanına yaklaştım ve hafifçe dürttüm.
"Kate? Canım sabah oldu, uyan hadi. "
Bir tepki vermesini beklerken o hiçbir şey demedi ve bana tam anlamıyla sırtını döndü. Bir kez daha denedim ama yine uyanmadı. Bu sefer Ally'nin yanına gittim.
"Allyson? Kızım sabah oldu uyan hadi canım."
Onunda vereceği tepkiyi beklerken o benim beklemediğim birşeyi yaptı.
"Siktir git. "Şaşkınca güldüm. Ally'nin sabahları çok sinirli olduğunu zaten biliyordum ama biricik arkadaşına küfür etmek yakışıyor muydu hiç?
"Çok ayıp Allyson. Hiç öyle denir mi?"
Bu sefer cevap vermedi ve o da kıçını dönüp uyumaya devam etti. Saate baktığımda aslında çokta geç değildi. Bay Blake yemekhanenin 09:00 da açılacağını söylemişti. Bu yüzden kahvaltı yapmaya gitmeliydik ama canım arkadaşlarımla bu iş biraz zor olacak gibiydi.
İkisine hitaben konuştum. "Buraya uyumaya geldiyseniz neden geldiniz ki!?" dedim ve ikisine de kaşlarımı çatarak baktım. Bu sefer beni en sinirlendiren şeyi yapıp umursamamaya devam ettiler. Ani bir sinirle yanlarından gittim ama sonra aklıma gelen şeyle bütün sinirim geçti ve sırıttım. Evde biraz gezdim ve ihtiyacım olanı buldum. Sürahi!
Sinsice sırıtıp elime aldım ve içini tamamen suyla doldurdum. Daha sonra kızlara doğru yavaş adımlarla ilerledim. İkisi de masumca uyuyordu. Ne yazık!
Ally'nin tepkisinden ufaktan ufaktan korktuğum için önce Kate'in yanına gittim. Önce azıcık su döktüm. Sanki yüzüne sinek konmuş gibi elini yüzüne vurdu ve uyumaya devam etti. Şapşal.
Bu sefer tam anlamıyla cesaret alıp sürahinin yarısını kötü adam kahkahası atarak yüzüne boşalttım. Birden irkildi ve ayağa fırladı. Bağırmamasına şaşırdım ama sanırım bu kısım Ally'den gelecekti. Kate'in şaşkınlığını atmasına izin vermeden Ally'nin yanına gidip yüzüne tek seferde bütün suyu boşalttım.
"HASSİKTİR! " bağırarak küfür savurduğunda kahkahalarıma engel olamadım. Hemen doğruldu ve yakınmaya devam etti.
"JESSICA! SENİ GEBERTECEĞİM!"
Bense gülmeme engel olamıyordum. İkisi de fena ıslanmıştı ve bana şapşalca bakıyorlardı. Özellikle Ally'nin yüz hali o kadar komikti ki! Kate de onu görmüş olmalı ki o da gülmeye başladı. Ally ise bana sinirle bakıyordu.
"Bunun acısını senden çıkartacağım! Sonra görüşeceğiz."
Gülmemi azıcık olsun keserken cevap verdim. "Buyur gel canım. İstediğin zaman."
Sinirle ofladı ve ıslak saçlarını geriye attı. Bu sefer Kate konuştu. "Bu şekilde uyandırmak zorunda mıydın? Hem saat daha kaç ki?"
"Başka seçenekleri denedim ama siz sorun çıkarttınız bebeğim. Ayrıca saat 9:30 oldu bile. Kahvaltıya gitmeliyiz. "
Ally hızla ayağa kalkarken yine kıkırdadım. Yanımdan geçti ve hazırlanmaya koyuldu. Bende sırıtıp peşinden ilerledim, böylece hepimiz hazırlanmaya başladık.
***
Yarım saat sonra binaya ulaşmıştık. İçeriye girdiğimizde kocaman olduğunu gördüm. Ayrıca fazla kalabalık değildi. Zaten bu kampın fazla kalabalık olmadığını da biliyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SÜRTÜK
Teen FictionÇoğu hikayede masum kızları destekleyip onlar için üzülüp, sevindik.Oradaki sürtük kızlar hiç umrumuzda olmadı.Peki ya hikayedeki başrol bir sürtükse ne olur? İşte sürtük kızımız Jessica.Popülerliği doruklarında yaşayan ve bütün erkekler tarafından...