)(1)(

30.6K 1K 573
                                    

Yoongi ocaktaki çayı demlerken Jungkook sıkıntıyla mutfağa geldi. Yoongi, arkadaşının bu sıkıntısına çok üzülüyordu kendisi yardım etmek istiyordu ama yoktu olmuyordu

"Yine aynı konu mu?" İsteksizce başını sallamıştı. Yoongi çayı demleyip masaya koymuş ve siyah beyaz benekli mutfak önlüğünü kapıya asmıştı.

En yakın arkadaşının omzusuna elini koydu. Ona icten bir gülümseme göndermişti. Sandalyesini sol tarafa çekip yavaşça oturdu. Jungkook'un anne ve babası hapishanede, küçük kız kardeşi ise kaçırılmıştı.

Kardeşini bulacak güç yoktu onda. Eline bir kek alıp ağzına attı. "Jungkook benim bildiğim birisi var ve sana yardım edebilir" parıldayan gözlerle yakın arkadaşına baktı.

Çayından bir yudum aldı ve geri altlığa koydu. "Kim bu" yakın arkadaşı da bir yudum alıp konuşmaya başladı. "Bir mafya, ancak sana yardım edebilir tehlikeli birisi ama dikkat et" deyip masanın üzerinde duran küçük not kağıtlarından aldı kaleminde ucundan bastırıp yeri yazmaya başladı.

Jungkook onu izliyordu. Yazıp ona uzattı. Jungkook son bir yudumluk kalan çayını da içip ayağa kalktı. "Neyse Yoongi ben gidiyorum" deyip kağıdı masadan aldı.

Kenarı yırtılmış ve altı delik olan ayakkabısını ayağına geçirdi. Merdivenlerden inerken turuncu kediyi eline alıp sevmeye başladı. Kedi de sırnaşıyordu. Yere bırakıp yoluna devame etti.

Elini sahte deri ceketine koydu. Yoongi'nin verdiği kağıt eline gelince aldı. 'KİM Holding' kağıda bir süre baktı. Belki gerçekten de yardım edebilirdi. Yürüyerek holdinge doğru yürüdü..

()()()()()()()()()()()()()

Kapıda öylece holdinge bakıyordu. Baya büyüktü ve sanki altın ile kaplanmış bir görüntüsü vardı. Jungkook üzerindeki giysilere baktı.

Belki onu içeriye almazlardı. Geri döndü ama buraya şansı için gelmişti. Geri dönüp merdivenlere çıktı. Resmen nefesini tutuyordu onların yanından geçerken. İçeriye girince bütün tuttuğu nefesi boşaltmıştı.

Orda duran bir kadına doğru yürüdü. 'Kim Taehyung'un odası nerde' kadın incelemeye başladı. Böyle insanlara güven olmazdı diye içinden geçirdi ama söylemişti.

"En üst kalttaki ilk oda" eğilip merdivenlere doğru ilerledi. Kapalı alanlara fobisi vardı. Merdivenlerden çıkmaya başladı. Merdivenin sonuna geldiğinde duraksadı üst kattaydı ve merdivenlerde çok vardı.

Kapıya doğru yürüdü. Kapıya bir kaç santim kala durdu. Derin bir nefes aldı. Yapabilirdi. Kapıyı tıktıkladı. Kalın bir ses içeriye'gel' demişti. Jungkook yaşlı bir insanla uğraşmak istemiyordu aslında.

İçeriye girdiğinde masada dosyalara gömülmüş bir genç beklemiyordu. Genç dosyadan başını kaldırıp baktı. "Evet" Jungkook masanın üzerinde duran isme baktı. Oydu ama onu yaşlı bekliyordu. Derin bir nefes aldı.

"Ben sizden birşey istiyeceğim ve siz ne isterseniz yapabilirim ama bana yardım edin lütfen" herşeyi bir çırpıda söylemişti. Genç sandalyesinden kalkıp sağ bacağı ile masaya oturdu.

Birden kapı açılıp içeriden tatlı takım elbiseli bir çocuk girmişti. Jungkook'u görünce onu ilk önce süzdü sonra da hemen o rahat koltuğa kendini bıraktı. "Bu kim kuzen" genç, çocuğa baktı. Kuzendiler ama en büyükde rakiptiler birbirlerine.

Çok rahat bir kişiliğe sahipti Jimin. "Benden yardım istiyor" diye cevapladı. Çocuk yandan bir gülüş yapmıştı. Ellerini kırtlatıp "Emin misin" Jungkook'a sormuştu. Kafasını salladı. Kardeşini bulmaları için herşeyi yapardı ama yeterki bulsunlar istiyordu.

"Jimin sen şimdi çık dışarı" bişey demeden öylece kalktı Jungkook'un yanından geçerken ona göz kırptı. Genç ayağa kalkıp Jungkook'un etrafında yavaşça bir tur attı. Geri yerine oturduğu zaman konuşmaya başladı.

"Anlaştık" Jungkook gülümsemişti karşılığında bişey istiyeceğini zannediyordu.

"Ama sen benim küçük kuklam olucaksın"....






Yine ben. Nasıldı? Görüşlerinizi bekliyorum. Vote ve yorumlar :)


















Puppet ⚪Vkook⚪Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin