Jungkook'un Ağzından
Adını yeni öğrendiğim Sadistmonster'a elimi uzatmayıp bir gülücükle işi bitirmiştim.
Artık gitme vaktiydi yavaş adımlarla ilerlerken "Hey sen kendi adını söylemedin" ona Jungkook diye bağırdım. Bana gülerek baktı. O içi dışı siyah olan depodan yine yavaş adımlarla çıkıyorduk.
Ayağımda bir şey hissediyordum. Elimi ayağıma götürünce gerçekten de bişey olduğu kanaatı getirmiştim. Taehyung'un koluna yapışıp bağırmaya başladım.
"Taehyung ayağımda bişey var al onu lütfen" eğilip aldı sadece yavru bir kediydi. Ensesinden tutup kenara fırlattı. Niyahet çıkmıştık burdan. Eve gidip banyo yapmam gerekicekti.
Arabaya binip koltuğa oturdum. Taehyung çok rahat bir şekilde oturmasına karşı ben bacaklarımı kapatarak oturuyordum. "Holdinge sür çok az işim var"
⚪⚪⚪⚪⚪⚪⚪⚪
Gece olduğu için kimse yoktu burda. Holdinge girip ben merdivenlerden Taehyung ise asansöre doğru ilerledi. Kolumda hissettiğim o uzun parmaklarla Taehyung'a doğru döndüm.
"Nereye" ah kahretsin ona kapalı alan korkumu bilmiyordu o yüzden kapıları açık bırakıyordum. Evdekilerini de sökmüştüm.
"Kapalı alan korkusu var bende binemem ona" beni dinlemeyip kolumu sıkıca tutup asonsöre doğru götürdü. İçine zorla sokunca daha kapı kapanmadan bile nefes alamamazlığım başlamıştı.
Yere çöktüm. "Jungkook ne oluyor" başım dönüyo ve gözlerim kararıyordu. Kapı açıldığında Taehyung beni hemen çıkarttı asansörden. Lavoboya götürüp elimi yüzümü yıkattırdı.
"Sen şu pencerenin orda bekle ben bir işi halledip gelicem" Taehyung odaya girmiş bende burda yalnız kalmıştım. Uzaktan ayak sesleri gelince o tarafa baktım.
Jimin denen çocuktu. Takım elbisesi jilet gibiydi ve ona da yakışıyordu. Beni görünce sırıtıp bana yaklaştı. "Merhaba ben Jimin sende Jungkook olmalısın" kafamı salladım.
Elini omzuma koydu ne kadar rahatsız olsam da sesimi çıkartmadım. "Niye Taehyung'dan yardım istedin" daha deminki halinden eser yoktu cok ciddi bir şekilde söylemişti.
"Kız kardeşim kaçırıldı ve ben bulamam ondan yardım istedim" tam ağzını açmış konuşacakken Taehyung odadan çıkıp bize doğru yürüdü.
"Naber kuzen" cevaplamayıp benim kolumdan tutup yürütmeye başladı. Arkama baktım sinirliydi benim baktığımı görünce güldü bende ona.
Bu sefer merdivenlerden inecektim. Taehyung önden ben de arkadan geliyordum. Bir an önce eve gitmem lazımdı. Arabaya binip yine herzamanki gibi sağda ben solda ise Taehyung oturuyordu.
Yine burnuma sigara kokusu dolduğunda ona baktım. Dumandan yaptığı şeyler şaşırtıcıydı. Eve gelince arabadan inip kapıya kadar geldik.
"Ee aç kapıyı" bana diyordu ama bende anahtar da yoktu hatta bana bir anahtarın olduğunu da söylememişti. "Bana bir anahtardan bahsetmedin" kahretsin diye bağırıp kravatını gevşetti.
Şimdi ne yapıcaktık dışarıda mı kaldık yani. Taehyung bir sigara daha yakıp içti. Çok rahat davranıyordu dışarıda kalmıştık ve onun yaptığına bak. " Ne yapicaz" bana baktı ve uzaklaştı.
Hah ne yapmaya çalışıyor bu. Benim yanıma geri geldi. "Mutfağın camından çıkacaksın" ona gözlerimi büyütüp baktım nasıl girerdim oraya.
⚪⚪⚪⚪⚪⚪⚪⚪
"Ah giremiyorum Taehyung" ona baktım bana alaylı bir şekilde bakıyordu. "O kadar kilolusun yani bu pencereden geçemeyecek kadar" bu sefer bende ona alaylı bir şekilde baktım.
"Kilolu değilim kaslıyım" bunu söylediğim an yüzü asılmıştı işte böyle laf konulurdu. Ayağımı tam atarken ayağım kaydı. Gözümü kapattım.
Ölücektim. Sağlam bir yere gelince yavaşça gözümü açtım. Taehyung ikinci sefer hayatımı kurtarmıştı ona baktım o da bana bakıyordu. Bu durum çok rahatsız edici olduğu için hemen indim.
"O kadar da kaslı değilmişsin" ...
Evet.. Nasıl gidiyor eğer güzel seğilse silmeyi planlıyorum. Vote ve yorumlar...