Sabah olmuş merdivenlerden inerken son anda düşmemek için kendimi tuttum. Daha yemek yicektim. Ellerimi saçlarıma daldırıp karıştırdım.
İçerde sesler gelince durdum. Merdivenlerde duran uzun vazoyu elime aldım. Hadi Jungkook korkma. Hızla içeriye doğru ilerledim son anda Taehyung olduğunu görünce durdum.
Bana bakınca kaşlarını çatıp ayağa kalktı. "Sana da meşhur iskencelerimi uygulamamı istermisin?" beni duvarda koluyla boğazımı sıkıştırıken söylemişti.
Kafamı hayır anlamında salladım. Kolunu boğazımdan çekti boğazıma bişey oturmuştu sanki. "Neden holdinge gitmedin" bana sinirli bi şekilde baktı. "SANANE" koltuğa oturdu.
Pis,muşmula surat, bok kafalı, gerizekalı, göt mutfağa girip kahvaltılık hazırlamaya başladım. Zil çalınca bu sefer Taehyung'u bile takmayıp kapıya ben baktım. Jimin gelmişti ve bu haliyle baya yakışıklıydı.
Gözlerimle onu incelemeyi bırakıp içeriye geçmesini bekledim. İçeriye geçince direk mutfağa girmişti. Benim yerime oturup kahvaltıya başladı.
"Bugün iş yok biliyorsun demi Jungkook ondan Taehyung evde" kafamı salladım bilmiyordum. Bende bir sandalye çıkartıp oturdum. Yerken Taehyung hep bana bakıyordu.
Dayanamayıp masadan kalktım. Rahatsız ediciydi ve yemek bile yememiştim ayrıca iştahım bile kaçmıştı. Bir kaç dakika sonra yanıma birisi oturdu Jimin'di.
"Bugün çok tatlı olmuşsun" dedim birden kafamı eğdim utanmıştım sonuçta. Kahkaha sesi geldiginde ona baktım. "Ben her zaman tatlıyım, ama senin ağzından duymak ayrı bir hoştu" ona gülümsedim.
Yoongi'yi özlemiştim o beni hiç merak etmiyormuydu beni özlememişmiydi. Kardeşim bulunduğu an çekip gidcektim zaten Yoongi beni unutmuşsa bende onu arkadaşlıkdan ret ederdim. "Ne düşünüyorsun?" Jimin'e baktım ve ona sarıldım.
Daha başlamadan ben bitmiştim. Bir süre sarılı kaldık. Taehyung'un köpek gibi hırıltı sesi geldiğinde ondan ayrılıp dik bir şekilde durdum.
"Kuzen bu akşam barda eğlenelim ne dersin?" kafasını salladı ama ben gelmek istemiyordum.
⚪⚪⚪⚪⚪⚪⚪⚪
"Hadi Jungkook benim için gel" bana masum bir bakış attı tamam deyip odamda giyinmeye başladım. Kimse görmesin diye hemen üzerime bir şeyler geçirdim.
Taehyung'un uyguladığı pantolon kesme işini de yaptıktan sonra hazırdım. Aşağıya inip arabaya bindim. Jimin arkada oturduğu için bende ön kapıyı açıp bindim. Taehyung bu sefer kızmamıştı ve bu iyiye işaretti.
Bara gelince arabadan indik. Bugün bir sessizlik vardı. Barda hiç ses çıkmıyordu. İçeriye gireceğimiz sırada dört adam bize silah tuttu. Al işte boku yedik. Elimde bişey hissettiğimde arkama baktım Taehyung bana silah veriyordu.
Bir tane daha uzatınca diğerini Jimin'e verdim. Üçümüzde aynı anda kaldırıp ateş ettik. Her günümüz böyle olucaksa ben yokum işin içinde.
Adam kalmadığı için içeriye girdik kimse yoktu. Ben içmicektim boşa gelmiştim aslında ...
1 Saat Sonra
Jimin aşırı içmiş sarhoş olmuştu. "Jungkooook bugünn çoook seksiiisinn" Jimin'e gülümsedim. Taehyung nerdeydi yarım saattir ortalıklarda yoktu.
Wc'ye doğru yürüdüm kapıyı birden açtım ama burda kimse yoktu dışarıda olması lazımdı. Dışarıya çıkınca bağırma seslerini duydum. Oraya gidince Taehyung'un ağzını bantlamışlar ve arabaya sokucaklarını gördüm.
Taehyung benim hayatımı iki kez kurtarmıştı bende kurtarsam eşitlenmiş olucaktık. Bara geri gidip masadaki silahı aldım. Jimin iğce gitmişti. Geri çıkıp aynı yere doğru ilerledim. Ama araba çoktan ilerliyordu.
Arabanın tekerleklerine ateş ettim. Baya büyük bir ses çıkmıştı. Araba durunca kenara saklandım bir günde iki macera. Adamlardan biri yaklaşınca çalıların arkasına saklandım.
Hadi ama bu kadar aptal olunmaz ki, bunları ne diye çalıştırıyorlar. Adamın arkasından ateş ettim. Artık öğrenmiştim de silah tutmayı.
Adam kanlar içinde düşerken başka bir adam arabanın tekerliğini çıkartıyordu ve yenisini takıcaktı. Ensemde hissettiğim nefes ile yutkundum bende nanayı yemiştim.
Arkama yavaş yavaş dönünce Taehyung'u görmeyi planlamıyordum. "Ne yapıyorsun sen" arabadakine baktım birde Taehyung'a baktım. Hey ama bunlar çok benziyorlar.
"Ha yok bişey sen gelmiyince merak ettim" sırıttı "Beni mi?" cevapsız bırakıp ilerledim. Artık eve dönsek iyi olucaktı. Jimin'in koluna girip yürütmeye başladım.
Gelip yanağımdan öptü ona baktığımda resmen ölü gibiydi. Kalbim hızla atmaya başladığında derin bir nefes aldım bu hava bana yetmiyordu. Arabaya binince bende arkaya oturdum.
İlk önce Jimin'i kendi evine bıraktıktan sonra bizde kendi evmize geldik. Kapıyı açıp içeriye girecekken Taehyung kolumdan tuttu. Ona baktığımda kapıyı kapatıp kilitledi. Kolumu bırakıp üzerime gelmeye başladı.
Duvarla bu üzerime gelme işi son bulunca konuşmaya başladı. "Sen Jimin'i seviyorsun" ha? Ne diyordu bu "Hayır" boynunu kırtlattı "Sen Jimin'i seviyorsun" "Hayır" bu sefer bağırmıştı.
"Sen Jimin'i seviyorsun" "Evet seviyorum Jimin'e aşığım o benim ilk aşkım, o çok seksi o çok tatlı" deyip koşarak yukarıya çıktım.
Ağlamak istiyordum ama ağlamicaktım. Ayağıma ıslaklık gelince ağladığımın farkına vardım lanet olası Taehyung...
Evet yine ben nasıl gidiyor?? Vote ve yorumlar please.
ZaraP04 , okucuyum senin içindi ❤♥❤♥❤♥❤♥