Jungkook vermişti böbreği kardeşimi kurtarmıştı annesi babası gibi değildi o. Masumdu hic tanımadığı birisine böbreğini vermişti. Koşarak ona sarıldım.
"Çok teşekkür ederim" kulağına fısıldayıp öpücük kondurdum. Geri cekildiğimde tam gözüme bakıyordu. "Taehyung bugün kardeşimi bul" bugün Jungkook'un kardeşini asıcaktım ama vakit olmamıştı.
Bu akşam depoya gidip getirecektim. "Bugün kardeşini alıcaksın" düz sesimle onun gözlerinin içine bakarak söylemiştim. O kızı asmak olmazdı Jungkook da bir abiydi ve oda kız kardeşini önemserdi.
Kardeşim hastane de iken bizde eve doğru gitmeye başladık. Temiz kıyafetler lazımdı. Arabadan inip eve girdik. Jungkook'un kapısını kırsamda bişey fark etmiyordu zaten kapısı açıktı.
Bende odama girip dolabı açtım. Tişörtümü çıkarttığım zaman orda duran saati gördüm. Annem almıştı bunu bana. Koluma taktım. Arasından en farklısını almıştı. Üzerime tişörtü geçirdim.
Lavoboya geçip musluğu açtım ve yüzüme suyu çarptım. Kafam yine başka yerlere gidiyordu. Ordan diş fırçasını alıp macunu döktüm diş fıraçasına. Fırçalayıp yerine bıraktım. Hastaneye geri gidecektim.
Telefonum çalmaya başlayınca odama geri dönüp yatağın üzerine fırlattığım telefonumu aldım. "Ne var" "Eğer paramı vermezsen Jungkook'a herşeyi anlatırım Taehyung" "Sana parayı vermicem mi dedim eski evine gel parayı al birazdan getiriyorum" geri yatağa fırlattım.
Kasaya yaklaşıp şifreyi girdim. 1010000101 kolay bir şifreydi ama bir o kadar düşündürücüydü. Kasadan vereceğim parayı alıp evden çıktım. Arabama oturup parayı yan koltuğa bıraktım.
Para için arkadaşını satmıştı piç. Eski evine sürdüm hâlâ gelmemişti onu bekleyecek kadar gerizekalı değildim geri hastaneye sürerken dikiz aynasından koşan bir yoongi gördüm sırıtıp durdum. Arabadan inip parayı fırlattım.
"Bir daha kendini benden üstün görme" arabaya geri binip gazı kökledim. Geride sadece kaşlarını çatmış bir piç bıraktım. Hastaneye geldiğimde kardeşimin bulunduğu odaya girdim.
Eline tutkusu olduğu kitaplardan birini okuyordu. Benim geldiğimi bile fark etmemişti. Yatağına oturunca bana baktı. Hemen sırıtmıştı.
"Abi sevgilim ne zaman gelicek beni ziyarete" kafamı başka bir tarafa çevirmiştim çenemden tutup sinirli bir şekilde bana baktı. "Ne oluyor abi yoksa onu öldürdün mü?" cevapsız bırakmıştım sorusunu.
"Bana cevap ver ona bişey mi yaptın doğru söyle" elindeki kitabı, yastığı, örtüyü.. Herşeyi yere fırlatmış ve ağlamaya başlamıştı. "Öldürdün yine sevdiğim adamı öldürdün senden nefret ediyorum" onun kollarından tuttum.
"Sakin ol" kardeşimin bağırışlarını duymuş olan hemşire gelip sakinleştirici yapmıştı. O uykuya dalarken bende Jungkook'un kız kardeşini depodan almak için arabaya geri binip sürmeye başladım.
⚪⚪⚪⚪⚪⚪⚪⚪
Her zamanki gibi aynı yerindeydi. Onu kolundan tuttum ve ayağa kaldırdım. "Abini özledin mi?" bana gözleri parlayarak baktı. Depodan çıkıp arabaya bindik.
Arka tarafa oturtup bende şoför koltuğuna oturdum. Arabadan bir tane çikolata çıkardım. Şimdi canı çekip başımı ağrıtmasını istemezdim. Arabayı yine sürmeye başladım.
Eve yaklaştığımız zaman biraz daha hızlanıp hemen park ettim. Arabadan indirip kapıya geldik. Zili çalıp beklemeye başladık. Jungkook kapıyı açmış bana bakıyordu. Arkamda saklanan kardeşini görmemişti hâlâ.
Sağa doğru çekildigim an Jungkook kardeşini görmüş hemen koşarak sarılmıştı. Bende eve girip tekrardan üzerimi değiştirdim. Saçıma sekil verirken aynaya yansıyan Jungkook ve kardesini gördüm. Arkama dönüp onlara baktım.
" Taehyung kardeşimi buldun artık benimde gitmem gerekiyor" kafa salladım. Onlarla birlikte aşağıya indim. Kapıyı açıp onların çıkmasını izledim. Bana dahi bakmadan ilerlemeye başladı.
"Jungkook dur gitme"
.......
Sevdiğim okuyucularımdan birisin bu bölümü sana ithaf ediyorum. ZaraP04 :*** ❤♥❤♥
Vote ve yorumlar :)))))
