İnstagram : @dilaywats
Bölüm Resmi (Medya) : öpüşme..
Açıklama kısmını okursanız sevirim -Sarı
°•°•°•°•°•°•°•°
Gözlerimi hızla açarken nefes nefese kaldığımı hissetmiştim. Alnımdan bir kaç damla terin aktığını elimle yüzümü sıvazlarken fark ettim. Böyle bir rüyayı hangi amaçla gördüğümü kendime sormam gerekliydi. Veya kendi komutanımı neden böyle saçma bir olaya soktuğumu?
Doğruyu söylemek gerekirse bana olan bakışları aklımı karıştırmıştı ama yinede benim komutanımdı. Bir ilişkimiz olamazdı. Hem bir asker için bir ilişki anlamsızdı. Yani bir asker öğrencisiydim ve kafamı sadece askerliğe vermem gerekliydi. Böyle bir şey düşünmek bile saçmalık derecesindeydi. Gözlerim saate kayarken sabahın 4'ü olması beni şaşırtmamıştı. Dolaba ilerleyip içinden siyah eşofman çıkartıp üstüm içinde yeşil tişörtlerden birini alırken pijamalarımı çıkarıp eşofmanları giydim. Kafamı dağıtmalı ve Sancak komutanı aklımdan çıkartmalıydım. Böyle bir hayal bir daha kurmamalıydım. Doğru aşırı derecede yakışıklıydı. Bunu tek ben fark etmemiştim. Kızlar aralarında konuşurken de duymuştum. Onun için bir sürü şey söylemişlerdi. Hatta koşu esnasında dinlenmeye girerken seksi bir poposu olduğu hakkında çok şey duymuştum. Cidden insanları ne ilgilendirirdi ki?
Kendimi yatakhaneden dışarı atıp alaydan da spor alanına geçtim. Derin bir nefes alıp koşmaya hazırlanırken kolumdaki saatin saniye sürecini ayarlayıp ayaklarımı harekete geçirdim. Aklımda sürekli dolgun dudakların beni öperkenki hayali geliyordu. Rüya kafamı iyice karıştırmış ve beni büyük çıkmaza sürüklemişti.
Anlamak bana güç geliyordu. Neden onu rüyamdan ve aklımdan atamıyordum?
Nefes nefese kalıp dururken ellerimi dizime yasladım ve soluklandım. Gün aydınlanmış ve ormandan gelen ferah koku bedenimi sarmıştı.
"Çaylak?" Kafamı hızla kaldırırken onu görmeyi beklemiyordum. Yine mi bir rüyanın içinde kaybolmuş ve ipimi serbestçe bırakmıştım. Neden o iplerin kaçmasına izin veriyorduysam?
Elimi alnıma alarak selam dururken yüzündeki çarpık gülüş gözlerimin önünden geçti.
"Rahat." Komutuyla elimi çekip iki yanımda rahat pozisyonuna geçerken yaklaştı. Onunla birlikte güzel kokusu artmıştı. Tek artan da kesinlikle kokusu değil aynı zamanda heyecanımdı. Nefes alış verişlerim sıklaşmış ve derinleşmişti.
"Ne işin var burada?" Diye sordu altındaki eşofmanın ceplerine ellerini sokarken onun bu rahatlığı karşısında içim sıkılıyordu bir Tuğgenaralin bu kadar genç ve rahat olabilmesi kesinlikle beni şaşırtıyordu işte.
"Efendim sabah koşusuna çıktım." Diye bağırdım. Pek bağırmış sayılmazdım. Sesim duyulsun diye ve emirine karşılık dik durmam için sesli ve gür bir şekilde söylemiştim kelimelerimi.
"Sabah koşusu sabah 6 da herkesle başlar çaylak. Bu saate burada ne işin var?" Bağırışıyla irkildim lisede de komutanlarım bağırırdı. Hiç bir şekilde etkilenmezdim. Ama ilk defa onun bağırışından irkilmiştim.
Onun...
Ne zamandır komutanım o oluyordu. Ve ya efendim. Yada Tuğgeneral. Ne kadar da çabuk alışmıştım. Ona o diye hitap etmemeliydim. Ve işte yine bir o. Oflama isteğini bastırarak kafam dikçe ona baktım.
"Efendim kötü bir kabus gördüm ve kafamı toplamam gerekliydi." Kaşlarını çatıp beni incelerken iç sesimin beni bir t14'le* vurmasını rica ediyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşka Yabancı
RomanceBu hikaye hayal ürünüdür! Gerçekle bağdaştırılmaz... Lütfen bunu dikkate alarak okuyun! "Ben bu hisleri daha önce hiç yaşamadım Nefes. Ben bu hislere yabancıyım. Ben aşka yabancıyım. Ama seninle öğrenmeye başladım. Eğer bu hisler aşksa güzelim, ben...