Aşka Yabancı

-25.Bölüm-

İnstagram : dilaywats

Sancağımızın instagramı : damienfrench
Nefesin instagramı : esti_ginzburg_

Multimedya: Sancak Balkan

Satır arası yorumlarınızı bırakın... 

✴✴✴✴✴

"Sancak?" arkamda hissettiğim kaslarla kendimi biraz daha ona yaslarken suyun soğuduğunu hissediyordum.

Şuan öylece küvette benim arkama geçmiş ve beni önüne doğru çekerek sırtımı göğsüne yaslamıştı. Yıkanmıştık ve o soğumuş suyu tekrar doldurarak burada vakit geçirmemizi istemişti ağrılarıma iyi gelmesi için. Yerimi yadırgamıyordum çünkü gerçekten muhteşem bir histi.

Yakalanma derdi yoktu ve ben tamamen onunla birlikteydim.

"Su soğudu değil mi? Çıkalım mı güzelim?" kafamı sallarken beni de kucağında ayaklandırmıştı utanma hissim tekrar gelse de onunla birlikte olmak bana çoğu şeyi unutturuyordu.

Sonunda sudan çıktığımızda Sancak beni indirdi. Ayaklarım yere basar basmaz kenardaki havluları görürken mutlulukla gülümsedim. Hızla havluyla kendimi sararken aynı şekilde bu sefer eğilip tıpayı çekmesine bakmadım. Yine o kalçalarla uğraşamazdım. Aslında tamam uğraşırdım fakat Sancağın imaları beni deli ediyordu. 

Ona da havlu uzatırken gülümseyerek havluya sarıldı. Gülümsemesinin nedenini biliyordum. Beni iyice utandırmak istiyordu. Omuz silkip hızla banyodan çıktığımda sıkıntıyla ofladım. Aynı kıyafetleri giymem gerekiyordu. Yatağın kenarındaki iç çamaşırları görerek oraya doğru ilerkedim arada arkamı dönerek Sancağı kontrol etmiştim.

Onun hala odaya girmediğini gördüğümde hızla iç çamaşırları alırken alt iç çamaşırımı gördüğüm an hayal kırıklığıyla yüzümü astım. Bunu nasıl başarmıştı? İç çamaşır dantel kısmından hafifçe yırtılmıştı. Yüzümü asmam ile ne yapmam gerektiğini düşünmeye başlamıştım.

Hala anlamıyordum. Bunu nasıl başarmıştı? Oysa o kadar nazikti ki... 

"Hmm içimdeki hayvan yine çıkmış ortalığa." arkamdaki mırıltılı sesini duyarken bir anda ürktüm. Aniden kollarını belime sararken onunda hala havluyla olduğunu anlamıştım. 

"Sana bir şeyler almamız lazım güzelim." 

"Evet." diye mırıldandığım da aklıma gelen diğer iç çamaşırlarım, onları giyebileceğimi düşünmüştüm. Kollarını iyice bana sardığında kollarının arasında döndüm. Heybetli vücudu gözlerimin önünde serilmişti. 

Dudaklarını dudaklarıma değdirdiğinde gözlerimi kapatarak ona daha çok yaklaştığım, elleri yanaklarımı bulmuş parmakları ise hafif hafif okşuyordu. Bir anda dudaklarını durdurup kendini geri çektiğinde şaşkınlıkla ona diktim gözlerimi. 

"Nefes..." endişeli haline bakarken kollarımı tutarak beni geri geri ittirip yatağın kenarına oturturken oda önümde diz çökerek oturdu. Endişeliydim. Kalbimin korkuyla attığını hissediyor ve diyecek hiç bir şey bulamıyordum sanki. Yüzündeki o ifade beni korkutuyordu.

"Nefes... Biz korunmadık." kaşlarımı çatarken ne demek istediğini çözmeye çalışıp sonunda anladığımda dilim tutulmuş, gözlerim şaşkınlıkla açılmıştı.

"Sancak..." korkuyla adını mırıldandığım da elleri ellerimi tuttu. 

"Ştt sakin ol tamam mı? Bir çaresine bakacağız." ellerimin titrediğini hissediyordum. Sancaktan bir bebek isteyebilirdim fakat daha çok küçüktüm. Ayrıca hala asker olma yolunda ilerliyordum. Ona bakmaya başaramazdım. Gözlerimin dolduğunu hissettiğimde Sancak ellerimi daha çok sıkmıştı.