İnstagram : @dilaywats
Bölüm Resmi (Medya) : Nefes Sungur, Sancak Balkan
✿❀✿❀✿❀✿❀
-NEFES SUNGUR-
2 gün önce gelmiş ve gelir gelmez eğitimlere başlamıştık. Normal bir alayda değildik. Ormanda eski bir koğuşa benzer bir yerdeydik. Etrafımız hep ağaçlarla çevriliydi. Spor alanı rahattı. Yani çoğu şeyi görmüştüm. Ankara da olmayanlar bile vardı. Daha ne için eğitim alacağımızı bilmiyordum ama İstanbul da olduğumuzu biliyordum. Uzun koridordan sonra gelen büyük odaya ranzalar dizilmişti. Yer büyüktü. Biz kızlarla 4 kişiydik ve bize göre çok büyüktü. Ama diğer alaylardan da gelenler olacak diye duymuştum. O yüzden sorgulamamıştım. Sol tarafta bizim ranzalarımız varken sağ tarafta erkeklere ait bir bölüm vardı. Onların ki de bizim gibi ranzalar halinde dizilmişti ama hemen yanında Tuğgeneral için ayrı bir oda bulunuyordu. Erkeklerle aramızda koridor gibi bir boşluk vardı o koridor lavabolara ve banyolara çıkıyordu. Birbirimizi görmemizi engelleyen ince tahtadan bir duvar vardı. Bizden başka 4 kız ve 4 erkek de şimdi gelmişti. Geldiklerini camdan görmüştüm. Onlar geldiği için yerleşmeye başlamışlardı. Kendimi yatağa bırakırken dinlenmek için güzel bir zaman olduğunu düşünüyordum. Çünkü bir daha böyle bir zaman bulamayacaktım. Ve şimdi rahatken kendime biraz zaman ayırıp yarın ki çalışmalar için kendimi dinlendirmeliydim.
Gözlerimi açarken havanın kararmış olduğunu odada hiçbir ışık yanmamasından anlamıştım. Bu kadar büyük bir alayda da büyük camlar etrafımızı sarmıştı. Yataktan kalkarken Üst kattaki Gökçeyi uyandırmamaya dikkat ettim.
Demir dolaplara gidip içinden kıyafetlerimi ve havlumu aldım. Sonunda rahat bir duş alabilirdim. Bu askerlik seçen biri için çok saçmaydı bunu biliyordum ama utanıyordum lisede de yatılı kalmıştım ama orada da toplu banyo olduğu halde elimden geldiğince ayrı almaya çalışırdım. Zaten orasının banyoları ayrı ayrıydı. Şimdi burada koğuş gibi olan bir yerde ne yapmalıydım bilmiyordum. Yine elimden geldiğince tek yapmaya çalışacaktım.
Duşa girip kendimi rahatlattıktan sonra duştan çıktım. Üstüme iç çamaşırlarımı geçirdikten sonra altıma bir şort ve üstüme rahat bir tişört giydim. Kendimi yatakhaneye atarken bu aralar havanın sıcak olması içimi bunaltıyordu.
Kendimi yatağa atıp rahatlarken gözlerimi tekrar yummuştum bile.
-SANCAK BALKAN-
Saat gece 3'de uyanırken ayaklanıp yurtları gezmeye başladım. Önce erkekler yurduna şöyle bir baktım. Herkes uyurken rahatlayarak kızlar yurduna yol aldım.
Uykum vardı ve kimsenin sorumluluğuyla uğraşamazdım ama yinede gece gece kalkmak zorundaydım. Kimsenin uyanık olmaması işime gelirdi. Cidden çok uykum vardı ve sabah erken kalkacaktım.
Kızlar yurduna girdikten sonra herkesin uyuduğuna kanaat getirerek dışarı çıkıyordum. Kapıya yakın yataklardan biri dikkatimi çekti sanki ışık vardı ve gözlerimi alıyordu. Beni kendine çeken hali gittikçe sinirlerimi bozunca lanet savurdum. Bu kız beni öldürecekti. Ecelim olacaktı ve haberi bile yoktu.
Kısa şortundan belli olan uzun bacakları pürüzsüz beyaz teni beyaz tişörtünden belli olan siyah sutyeni ile başlı başına bir baş belasıydı. Canıma kast ediyordu ve ne yapmam gerektiğini bilmiyordum. İçim gidiyordu.
Yapmak istediğim tek şey vardı aslında ama iki farklı yolla. Biri sadece burada durmak ve onu izlemekken diğer yanına uzanıp sadece tenine dokunup o merak ettiğim kokusunu içime çekerek izlemekti.
-NEFES SUNGUR-
Gözlerimi sabah saat 6'da açarken hızla kalkıp yeşil tişörtü ve asker tulumunu üstüne geçirdim. Koğuş da herkes uyanmıştı bile. Dolaba eşyalarımı yerleştirdikten sonra dolabı kilitledim. Herkes hazırlanıyordu. Kendimi yatağa atacağım sırada yatakhane de iki günde alıştığım o zil sesi kulaklarımı doldururken bunun ne demek olduğunu anlamıştım bile. Erkeklerin ve kızların sıraya geçmesini belirten zildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşka Yabancı
RomanceBu hikaye hayal ürünüdür! Gerçekle bağdaştırılmaz... Lütfen bunu dikkate alarak okuyun! "Ben bu hisleri daha önce hiç yaşamadım Nefes. Ben bu hislere yabancıyım. Ben aşka yabancıyım. Ama seninle öğrenmeye başladım. Eğer bu hisler aşksa güzelim, ben...