İnstagram : dilaywats
Sancağımızın instagramı : damienfrench-NEFES SUNGUR-
Sancağın yüzündeki değişimi gördüğümde vücudumda geçen ürpertiye engel olamadım. Gözleri büyümüş sinirle dişlerini sıkıyordu. Bu hali bana garip gelse de korkutucuydu. Onu daha önce bu şekilde görmemiştim. Bir kaç adım geri çekilerek benden uzaklaşması beni üzerken kafasıyla kapıyı gösterdi.
"Tamam Nefes çıkabilirsin." Bana hiç bir şey yokken Nefes demesi yutkunmama sebep olurken gözlerine baktım.
Ne olmuştu birden? "Peki" diyebildim sadece. Odadan çıkınca vücudumun titrediğini hissettim. Onun tek bir hareketi beni böyle etkilerken ben onun üstünde bir etki bırakabiliyor muydum merak ettim doğrusu.
Yemekhaneye gidip aynı düşüncelerle yemek yemeye çalışıyordum. Çalışıyordum diyorum çünkü pek yediğim söylenemezdi. Gökçe ve Korkut yanımda hararetli bir şekilde tartışıyorlardı. Fakat onları da dinleyemiyordum. Hal böyle olunca sinirle kalkıp elimdeki tabağı bulaşıkların konulduğu yere bıraktım ve sakinleşmek için spor salonuna gittim.
Yaklaşık 1 saat koşup duşumu da aldıktan sonra Asu'nun yanına gitmeye karar verdim. Asu bana ne yapmam gerektiğini neden böyle olduğu söylerdi.
Revire doğru yaklaşırken Rüya'nın pis bir sırıtışla geçmesi canımı sıkmıştı. Bu kızın derdini bir türlü çözemiyordum. Anlaması kıt bir insan olmadığımı biliyor fakat bu kızın amacını da anlamıyordum. Kız zaten birinci olmuştu ben ikinci oldum diye neyin kiniydi bu? Belki birinci olsam olabilirdi fakat olamamıştım da. Sıkıntıyla nefes verdim. Revire yaklaşmıştım. İçeriden arkadaşlarıyla çıkan askerleri gördüğümde birinin koluna girdiklerini de görmüştüm.
Bir sorun olup olmadığını sorduğumda askerler kafasını hayır anlamında sallayıp sadece soğuk algınlığı olduğunu biraz da ateşi olduğunu söylemişlerdi. Yardım gerekip gerekmediğini sormuştum fakat teşekkür ederek gülümsemişlerdi. Arada tanışmıştım da uzun boylu olan çocuk Fatih ve esmer olan ise Göktürk'dü. Hasta ve halsiz olan ise sadece gülümsemiş ve isminin Burak olduğunu ve hasta haliyle el sıkışıp gribinin geçmesini istemediğini belirtmişti. Ona gülümseyip çocuklara görüşürüz dileklerimi ilettim.
Ardından revire girerken elinde kalemle bir şeyler yazan Asude'yi görmüştüm. Kafasını kaldırıp bana baktığında gülümsedi.
"Hoş geldin canım geç otursana." masanın önündeki sandalyeye kurulurken sıkıntıyla yerimde kıpırdandım. Asude yazdığı şeye geri dönmüş fakat benim kıpırdandığımı gördüğü anda kafasını bana çevirmişti.
"Hadi bakalım çıkar ağzındaki baklayı." Kaşlarımı çatıp ona nereden anladığını soracakken sözümü keserek tekrar konuşmuştu. "Öyle bir bakıyorsun ki bir şey söyleyeceksin gibi. Hadi anlat dinliyorum." Gülümseyip kafamı hafifçe eğdim.
"Olanları biliyorsun ve Sancak bu konuda beni o kadar sıkıştırıyor ki ne yapacağımı bilmiyorum açıkçası bana birinden şüphelenip şüphelenmediğimi sordu bense ona yok dedim. Bilmiyorum Asude. O bu işe karışırsa Rüya daha çok dikkat eder bu sefer sadece benim askerlik hayatımla değil Sancağın ki ile de oynamaya başlar. Bundan daha çok korkuyorum. Ayrıca Sancak bu konu için benim arkamda çok durdu dün Cadı'nın benim hakkımdaki dediklerini duysan şaşar kalırdın." Nefessiz konuşmamla bir kaç saniye durdu sonra sandalyesini bana biraz daha yaklaştırıp biraz fısıltılı bir sesle konuştu.
"Ne demiş o Burcu cadısı?" Sorusuna sinirle dişlerimi sıktım.
"Sancağın neden beni koruduğunu sorguluyor. Ayrıca benim tekin biri olmadığımı söyleyip durmuş. Ya inana biliyor musun Rüya'nın elinde şok cihazı gördüğü halde ağzını açıp bir şey demeden izledi." Asu'nun şaşkın bakışları altında kaldığımda kıpırdandım. "Bakmasana öyle." Dediğimde kafasını hafifçe sallayıp kendine geldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşka Yabancı
RomanceBu hikaye hayal ürünüdür! Gerçekle bağdaştırılmaz... Lütfen bunu dikkate alarak okuyun! "Ben bu hisleri daha önce hiç yaşamadım Nefes. Ben bu hislere yabancıyım. Ben aşka yabancıyım. Ama seninle öğrenmeye başladım. Eğer bu hisler aşksa güzelim, ben...