İnstagram: dilaywats
Multimedia: Sancak BALKAN
Arkadaşlar çok istendiği için bugün bir bölüm daha yayınlıyoruz ama lütfen bu konuda çok ısrar etmeyin gerçekten zor oluyor artık sizi gerçekten çok seviyoruz ondan dayanamadık :))
Sancak BALKAN
"Ormanda ne demek istedin Nefes? Başkası derken ne demek istediğini söyle bana. Ben bu hallerine katlanamıyorum artık." Gerçekten anlamıyordum. Neden bu hale gelmişti her şey?
Nefes ve ben daha biz olamadan savrulmuştuk, ki zaten biz olmamız imkansızdı. Ona karşı koyamadığım daha ismini bile bilmediğim duygularım vardı. Nefesinde duyguları vardı biliyordum ama başka bir şey vardı işte.
"5 dakikan var Çaylak. 5 dakika sonra odama gelmezsen kim var kim yok diye düşünmem gelir seni alırım." dedim ve duştan çıktım. Bu iş bu gün bitmeliydi. Çünkü bedenim ona çok açtı. Havluyu belime bağlayıp banyodan çıktım.
Hızla odama girip yatağa oturdum üstüme bir şey giymeye gerek duymuyordum. Resmen ergenler gibi heyecan yapmıştım. Aradan dört, beş dakika geçti geçmedi kapımın açıldığını fark ettim. Kafamı kaldırıp baktığımda korkak adımlarla içeri giren Çaylağımı gördüm. Ah be ufaklık bana ne yapıyorsun sen?
Karşıma geçip ayakta, başı önünde, elleri arkasında birleşmiş duruyordu. Saçları halen daha ıslaktı. Şuan hem bu kadar masum hem de bu kadar seksi olmayı başarmasına bir anlam bulamıyordum.
"Seni dinliyorum?" dedim sorar şekilde. Öğrenmeden duramayacaktım.
"Bir şey olduğu yok komutanım." yok bu kız beni çıldırtmaya yemin etmişti.
"Çaylak! Söyle diyorum." sesimin sert çıkmasını umursamadım. Yoksa asla konuşmayacağını biliyordum.
"Gördüm tamam mı! Lanet olsun ki sizi gördüm. Daha ne istiyorsun benden ne! Ben bu kadar güçlü değilim tamam mı! O kadını öptükten sonra gelip benimle oynayamazsın. Bunları söylemeye hakkım yok biliyorum çünkü biz sevgili değiliz ve sen benim komutanımsın, ama bu kadar hayatıma girip bana bunu yapma... Ben.. Ben yapamıyorum." Sonlara doğru sesi iyice kayboldu, Ne saçmalıyordu hala hiç bir şey anlamamıştım.
"Kimi öptüm ben Nefes? Ne saçmalıyorsun sen!"
Kısık sesi duvarlardan kulağıma çarptığında şok olmuştum. "Burcu komutanı."
O gün..
Kafamı kaldırıp sinirle Burcu ya baktım.
"Çok güçsüzler onları eğitmek bile boşa." Şu kadının saçma saçma konuşması sinirime dokunuyordu. Daha yeni öğrenci olan askerleri yargılıyordu.
"Eğitmeden bilemezsin Burcu. Kapa çeneni sadece eğitmeye odaklan." Burcu'nun sinirle dişlerini sıktığını fark etmiştim yine de umursamadım.
"Bilirim. Özelliklede kızlar hiç biri benim gibi olamayacak hiç bir zaman. Özellikle Duygu ve Nefes diye bir kız var kendilerini üstün görüyorlar." Nefes'in adını duyduğum anda ona döndüm. Neden kontrole bu kadınla çıkıyordum ki. Hem susmuyordu hem de kadının egosu kimsede yoktu.
"Doğru konuş Burcu. Sinirlerimi tepeme çıkarma." Dişlerimin arasından konuşsam da umursamadı. Elini kolumda hissettiğimde kaşlarımı çatarak ona baktım. Gözlerini bana dikmiş gülümsüyordu.
"Hadi ama haklı olduğumu biliyorsun. Hem onlarla uğraşmak tam bela. Ben öyle değilim. Güçlüyüm, iyiyim..." duraksadı ve küçük bir kahkaha attı. Buna yüzümü buruşturdum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşka Yabancı
RomanceBu hikaye hayal ürünüdür! Gerçekle bağdaştırılmaz... Lütfen bunu dikkate alarak okuyun! "Ben bu hisleri daha önce hiç yaşamadım Nefes. Ben bu hislere yabancıyım. Ben aşka yabancıyım. Ama seninle öğrenmeye başladım. Eğer bu hisler aşksa güzelim, ben...