-11. Bölüm-

142K 3.5K 253
                                    

İnstagram: dilaywats
Sancağımızın instagramı: damienfrench

Bölüm resmi: Nefes...

°•°•°•°•°•°

Gözlerimi yavaş yavaş açarken göğsümde yatan Çaylağa çevirdim kafamı. Galiba bir kaç saat önce onu çok yormuştum. Ayrıca şu oyun da biraz yormuş üstüne ben gelince bu kadar deliksiz uyumaya başlamıştı galiba.

Kafamı eğip saçlarını okşadım. Saatler önceki koku beni tekrar sararken yatağın altındaki küçük Sancak da pek rahat durmuyordu. Bu kadar kolay arzulamak bana göre değildi. Şehvet beni çabuk sarmazdı. Fakat bu Çaylakda duygularımı derinlikle yaşıyordum.

Bana arzuyu dibe kadar öğretiyor yapmadığım şeyleri yaptırıyordu. Saçlarındaki elim yüzünden kıpırdanıp yüzünü boynuma sokarken nefesleri bile beni mest ediyordu. Varlığı arzudan başka hisler uyandırıyordu bende. Adını koyamadığım hisler.

Kafamı hafifçe çevirip saate baktığımda sabaha karşı 4 beklediğim bir saati. Yavaşça Çaylağıma döndüm. Ellerim yüzüne gidip okşamaya başlamışken bundan sonra ne olacağını düşünüyordum.

Daha ilerisi olacaktı. Bunu biliyordum. Özellikle ona yaptıklarımdan onun tadını aldıktan sonra ben daha fazla uzaklaşamazdım. Ama bir şeyi daha biliyordum ki buda burada yaşanacak şeylerden biri değildi. Bunun için onu kendimden daha fazla uzaklaştıracak değildim tabi.

Sonuçta ona dokunmuş kendini bana açması için birazcık da zorlamıştım. Hem denemiştim de yapamıyordum. Daha neyini zorlayacaktım ki? Sadece dikkat etmem lazımdı.

Ve içimdeki hayvanı bir kerede bağlayıp daha az cinsel anlamda yaklaşmam gerekiyordu. Çünkü o daha küçüktü. Kırılabilir ve saçma düşüncelere girebilirdi. Evet biliyordum lanet sübyancı bir herif gibiydim ama içimdeki hayvana da dur diyemiyordum. Ne zaman kendimden küçükleri beğenir olmuştum bilmiyorum ama artık bir anlamı yoktu.

Olan olmuştu. Daha dikkatli olmam ve şu eğitim bitene kadar yakalatmamam gerekiyordu. Benim için sorun olmazdı fakat Çaylağım için büyük sorundu...

"Komutanım..." Homurdanan sesi duyarken yavaşça kafamı çevirdim. İnci gözleri yavaşça ve mahmurlukla açılmış gözlerini bana dikmişti.

"Şştt cezan hala bitmedi Çaylak..." kıkırtısını duyarken beynimden vurulmuşa dönmüştüm. Ne zamandır vurulmadan bu sızıyı hissediyordum bir yerlerimde? Gözlerim onun dudaklarına kayarken kafamı hafifçe eğip dudaklarına bir öpücük kondurdum. Şuan evimde olmak istiyordum.

Yanıma Nefes'imi almak istiyordum. Şuan İzmir'deki evimde yatak odamda böyle yatmayı istiyordum. Sonra Çaylağın kalkıp ahşap dolabımdan bir gömlek yada uzun bir tişört alıp evimde her yerde gezmesini ve kokusunu bırakmasını istiyordum.

Çünkü o güzeldi. Her zerresiyle birlikte. İnci yeşili gözleriyle gözlerimin içine baksın ve Sancak diye söylenmesini istiyordum.

Çabuk mu kapılmıştım?

Pek sanmıyorum... Ama onu o evde rahat rahat görmek, koklamak, kollarımın arasına almak isterdim. Şimdi ise bir kaç dakika daha yanımda kalması sorun olmazdı sonrası için gitmesi gerekti. Bunu şuan istemiyordum fakat olacaktı...

"Şey peki Sancak ben..." ne söyleyeceğini merakla beklerken yatakta kıpırdandı ayrıca yüzünün hafifçe ala boyandığını gördüğümde ona yaptıklarım hakkında konuşacağımızı anlamıştım.

"Söyle Nefes'im." dedim sakin tutmaya çalıştığım sesimle. Derin bir nefes aldığını fark ettiğimde onu bekledim merakla.

"Biz şimdi şey..." duraksaması içimdeki hayvanı daha çok azdırırken kafamı salladım usulca. Onu korkutmak istemiyordum. Hayvan bir herif olduğumu düşünmesini şimdilik istemiyordum.

Aşka YabancıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin