''Benimle çalışmak ister misin?''
Duyduklarım karşısında şaşırıyorum. Ben Alev Hanım gibi bir yapımcıyla ne çalışabilirim ki? Sanki ne düşündüğümü anlamışçasına cevap veriyor,
''Bak, kanaldaki programların yapımcılığını yapıyorum, biliyorsundur eminim.'' Kafamı biliyorum anlamında ileri geri sallıyorum.
''Önceden yalnızca belgeseller ve filmler vardı. Ama şimdi o kadar dizi çıktı ki ortaya, hepsine yetişemiyorum, tabi asistanlarım hallediyor çoğu işi ama bazen bizzat kendim denetlemek istiyorum. Benimle bu tür işleri koşturacak, bu sektörde olmayı seven, bu işi gerçekten bilen, enerjik bir yardımcıya ihtiyacım var. Ne dersin? Okulunun olduğu saatler izinli sayılırsın.''
Ne diyeceğim. ''Allah derim'' diyemedim tabi. Düşünüyormuş gibi yaptım. Aslında bu ciddi bir işti. Dizi setinde çay kahve getirmeye benzemezdi. Kadının kuyruğu gibi olacaktım. Her şeyine koşturacaktım. Dizi setlerini teftiş edecektik. Ne dedim ben? ''Dizi setlerini teftiş mi? Aklıma gelen tek şey,
''Yandın sen Kudu''oldu. Gülümsedim 'kabul ediyorum' dedim.
Daha sonrasındaki sohbetimizde ona biraz kendimi anlattım. Bu zamana kadar İstanbul'daki hayatımı ablamı, ailemi... O kadar çok güldü ki.
Sanırım beni sevmişti. Ama itiraf edeyim ben de onu sevdim. Hem güzel hem akıllı dedikleri cinsten bir kadındı. Sonunda masadan kalkıp vedalaşma zamanı gelince bana tekrar elini uzattı.
''Yarın sabah sekizde ofisime bekliyorum ona göre.''
''Tabi Alev Hanım diyorum.''
Bana bakarak 'Mine, artık birbirimize yabancı olmadığımıza göre bana Alev desen'' deyince birden sarılıp öpesim geliyor.
''Peki, görüşürüz Alev ''diyorum. Tam uzaklaşacakken;
''Ağabeyim haklıymış sen gerçekten çok tatlısın'' diyor. Ağabeyim derken? Uzaklaşıp restorandan çıkınca aklıma geliyor. Tabi ya ben nasıl anlamadım. Alev Aslanlı. Ateş Aslanlı'nın kardeşi.''Salaksın, Mine salaksın.'' diyorum kendi kendine. Sonradan jetonum yeniden düşüyor. Ne yani benim dün parkta, omzunda salya sümük ağladığım adam koskoca ARC Kanal'ın sahibi Ateş Aslanlı'mıymış?
Adamın çok yakışıklı olduğunu duymuştum ama hiç görmemiştim. Ben pek magazin takip etmem ablam kesin biliyordur ama. Yok, ona söylersem yine başlar beni tanıştır diye. En iyisi eve gidince laptoptan bakıp araştırmak.
Eve geliyorum hemen üzerimdekileri yatağa atıp laptop'u açıyorum. Arama motoruna ''Ateş Arslanlı'' yazıyorum. Tabi bilgiler çıkıyor üstede bir yazı 'Ateş Aslanlı'mı demek istediniz?'' Bazen bu arama motorlarına gıcık oluyorum, ne demek istediysem istedim kardeşim sen Türk Dil Kurumundan mısın?
Göster işte adamı...
Bilgilere ve resimlerine bakıyorum. Ve sırayla haber başlıklarından okumaya başlıyorum.
''Ateş Aslanlı, otuz sekiz yaşında ama hala on sekiz gibi''... Hımm çokta yaşlı sayılmaz babamdan küçük hiç olmazsa...Doğum tarihi; 30 Temmuz..Hım tahmin etmiştim klasik bir Aslan burcu; Stil sahibi ve klas;
Ateş Aslanlı'nın acı günü. Karısı Arzu Aslanlı trafik kazasında hayatını kaybetti... Ahh canım üzüldüm şimdi kadında güzelmiş hani, tekrar evlenmiş mi acaba?
Oğlu Can ile hafta sonu pikniği...Demek birde oğlu varmış. Yazık çocuk öksüz müymüş şimdi.
Alev ve Ateş Aslanlı kardeşlerin uyumu... Hah işte şimdi oldu demek gerçekten kardeşlermiş ama pek benzemiyorlar. Demek ki birisi anneye diğeri babaya benziyor benimle ablam gibi...
Kanal ARC'den bir başarı öyküsü... Çok yakışıklı çıkmış gerçekten adamdan karizma akıyor ya...
Ateş Aslanlı'nın yeni sevgilisi ''Dizi oyuncusu ve manken Tuba Eray ile mekandan ayrılışını fotoğrafladık...Demek sevgilisi varmış. İlahi Mine tabi ki olacak sevgilisi, böyle bir adamı boş bırakırlar mı hiç? Hem sanane adamdan. Zaten dul ve çocuklu adamlardan uzak durmak lazım. Çocuklarla olan ilişkimden daha önce bahsetmiştim sanırım. Benim için her çocuk potansiyel bir Çaki.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAY BURCU
HumorYAY BURCU: Herkese merhaba; Watpadd' deki üçüncü hikayem 'Yay Burcu' hayalperest ama asla vazgeçmeyen bir genç kızın hayatını anlatacak. Tanıtım bölümünde Yay Burcunu daha iyi tanıyabilmeniz için özellikleri yazılmıştır. Çünkü Mine de bu özellikleri...