YAY BURCU

Bölüm 25/ Anne Detoksu

Ateş ve ben bir alışveriş merkezinin en alt katındayız. Şaşıracaksınız ama beraberce buz pateni yapıyoruz. Buz da bir kayışım var Müge mutlaka görmeli kesin kıskançlıktan çatlar. Şöyle artistik bir sıçrayış yaparak dönüş turumu tamamlayıp beni kenarda bekleyen Ateş'e doğru uçarcasına ilerledim.

''Hadi sen de bana doğru kaysana bak ne kadar kolay.''

''Bilmem yapabilir miyim acaba? Uzun zaman oldu kaymayalı.''

''Hadi kayarsın buraya gel.'' Diyerek ellerimi uzattım.

Ateş bana doğru kaymaya başlayınca ona gülümsedim. Bir yandan da ellerimi uzatmayı ihmal etmedim. Destek vereceğiz ya, uzaktan da olur bu işler misali...

Ama Ateş bir türlü duramıyor. Kaydıkça kayıyor. Şaşkınlıkla onu seyretmeye başladım. Niye bu kadar hızlı kayıyor ki!

''Mine yardım et duramıyorum. Pist çok kaygan tıpkı...tıpkı yağ gibi.''

''Aman Allah'ım! Ateş pist yağ gibi dedikten sonra yere baktığımda ne göreyim. Yerler sapsarı tereyağı. Buzlar nereye gitti. Bizim bu yağ pistinde ne işimiz var?

''Ateş tutuyorum seni korkma.'' Diye bağırdıkça Ateş kayarak eriyen yağın ortasına düşüyor. Her yeri vıcık cıcık yağ içinde.

''Mine bu yağı sen mi getirdin?'' diye bana seslenerek içine çekmeye çalışıyor. Ona yardım etmeye giderken deprem olmaya başlamasın mı? Çok sert sallanıyorum. Gözlerimi kapatıp;

''Anneciğim! Euzubillahi...''diye dualarıma başlayacakken ses daha derinden gelmeye başlıyor.

Tek gözümü zorla açtığımda elleri belinde bir adet Sabuş görünce sevinsem mi ağlasam mı bilemedim. Beni o vıcık vıcık yağlı rüyadan kurtardığı için elbette memnunum ama bana burada da uyku haram onu da anlamış oldum.

''Kalktım anneanne ya! Sarsıp durma''

'' Kalksana kara kız bir saattir dürtüyorum. Maşallah akşam ne içtiysen geldiğinden beri kütük gibisin. Kız bana bak yoksa pilavın yanında kırmızı şurup mu içtiniz?''

''Ne şurubu anneanne ya? Hasta mıyız biz?''

''Kızım öyle şurup değil. Hani filmlerdeki gibi büyük kaselerin içinde kepçeyle alınıp içilen şuruplardan. Anlarsın ya?''

Yok bu kadın çok Dallas izlemiş. O şekilde içkili şurup hazırlayan kimseler var mı Türkiye de acaba?

''Yok Sabuha'm içmedim bir şey.''

''Kızım ne bileyim sayıklıyordun. Bir de geceden beri hiç konuşmadık ya merak ettim bir şey mi oldu diye''

''Aman ne olacak yaptım pilavı, yedik kızlarla, oturduk, film falan izledik sonra geldim işte. Yorgunluktan da uyuyup kalkmışım.''

''Pilav güzel oldu mu bari? Tereyağı ile yaptın değil mi?''

''Evet Sabuş o meşhur tereyağı ile yaptım. Yapmaz olaydım.''

''Niye öyle diyorsun yoksa kötü mü oldu? Ay yoksa su da bekletmedin mi? Ama ben sana dedim eğer...''

''Of Sabuş beklettim. Her şey çok güzel oldu. Yiyen bir daha yedi. Tencerenin dibini kaşıkla sıyırmak için kızlar kavga bile ettiler.''

''Hadi oradan bir de anneanneyle dalga geçiyor densiz.''

''Şaka yapıyorum kızma Sabuha'm! Her şey çok güzeldi. Sen verirsin de tarifi güzel olmaz mı tontişim. Ellerine sağlık.''