YAY BURCU

Bölüm 20/ İşte beklenen an...

Benim son moda neşeli şarkımı sanırım kimse beğenmedi...

Ne yani canım illa ateş etrafında Akdeniz akşamları mı çalınacak. Bırakın bu klişeleri azıcık oynayalım işte. Hem sanki Akdeniz'deyiz. Allah'ın ormanında dağ başında Akdeniz akşamları mı olurmuş...

''Ben de gitar var.'' Diyen bir bücür tıngır tıngır bir şeyler çalmaya koyuldu. Millet şarkıya ufaktan eşlik etmeye başladı. Arkadaşlıkla ilgili bir şarkı sanırım, hiç duymamıştım ama ben de ağzımı garip garip açıp kapayarak son heceleri yakalamaya çalışıyordum. Tabi balık gibi dudaklarımı hareket ettirdiğimin farkında değilim.

''Sen biliyor musun bu şarkıyı?''

Ateş bey'in sorusuna kendimden emin iki numaralı gülüşümle cevap verdim.

''Tabi canım kim bilmez ki?''

''Ben bilmiyorum mesela. Hiç duymadım sanırım gençler arasında yeni moda şarkılardan.''

En iyisi itiraf etmek...

''Of iyi tamam ben de bilmiyorum ama ayıp olmasın diye playback yapıyorum işte.''

Ağzındaki tüm dişleri görebileceğim şekilde gülerek bana baktı.

''Çok tatlısın Mine.' '

Hadi bakalım yine çok tatlısın Mine. Yahu tatlılıktan öteye geçtiğimiz yok...

O sırda gözlerimi devirirken bana dudaklarını ördek şekline sokup öpücük atan sapığı görmeseydim iyiydi. Psikomanyak. Bu geceyi de kazasız belasız atlatsam başka bir şey istemiyorum.

Herkes şarkı söylerken yine tuvaletim geldi. Allahtan etrafta insanlar var da korkmama gerek yok. Ateş bey'in kulağına eğilip lavaboya gittiğimi söyledikten sonra yavaşça yerimde kalktım. Hemen ilerideki lavaboya girip işimi hallettikten sonra tam kapıdan çıktım ki;

''Ne romantik bir ortam değil mi datlım?'' diyen sesi duydum.

''Ya ya çok romantik. Hava soğuk, tuvalet dışarda, uyku tulumu dar, çadır da beni boğuyor tabi bir de sapığım var daha ne olsun.''

''Aa öyle sapık falan hiç yakışıyor mu? Benim ki tamamen amme hizmeti. Senin gibi genç ve güzel bir kızın boş yere hayal kurmasına gerek yok. Bak eşimden ayrıyım. Evim var, arabam var. Ticaretle uğraşıyorum. İstersen evi senin üstüne de yaparım. Ne dersin ha? İster misin ?''

''Hösttt! Ne isteyeceğim be seni. Evi benim üstüme yapacakmış. Sanki evlilik programındayız. Sana mı kaldım ben. Daha yirmi iki yaşındayım. Gencim, güzelim, geleceğim parlak oğlum benim. Etrafımda dolaşma yoksa seni ahlak zabıtasına şikayet ederim.''

''Ahlak zabıtası mı? Senin gibi saf güzelliği bulmak zor datlım. O dediğin buralarda olmuyor. Gel bak sana arabada alırım. Gül gibi yaşar gideriz. Tatile de götürürüm beş yıldızlısından. Tam pansiyonlu hem de. Yer içer keyif yaparız, geceleri de...''

''Şimdi imdat diye bağıracağım ama...Allahtan yarın buradan gidiyorum da seni bir daha görmek zorunda kalmayacağım. Coşkun kılıklı sapık seni.''

''İyi aman sen bilirsin. Benim de bir gururum var. Peşinde dolaşacak değilim. Yakışıklıyım, zenginim, karizmatiğim elimi sallasam ellisi. Kendini havaya sokma. Daha çok beklersin patronunun sana aşık olmasını. Pollyanna kılıklı bücür seni...''

Demek öyle iki dakikada bücür olduk iyi mi?

Hızla oradan uzaklaşmasan elimden bir kaza çıkacaktı Yeniden ateş etrafına pervane olmuş böcek misali Ateş'imin yamacına iliştim.