Bölüm 19/ Balıkları pişirmişem...

2.1K 215 27
                                    


Sabah uyandığımda çadırda tek başına olmak hiç hoşuma gitmemişti. Gerçi ne bekliyordum ki? Akşam beni sarmalayan kolların sabah da aynı halde olması tabi ki saçma olurdu ama insan bekliyor işte. Özellikle de içimdeki romantizm azmanı canavar çok daha fazlasını istiyor. Dışarıdaki gürültülere bakılırsa insanlar çoktan kalkmış yapılacak listeden sırayla işleri yapmaktaydılar. Bense tembel tembel yatıyordum. Hiç kamp etiğine uygun değil ama ne yaparsın. Ateş Bey'in adaleli kollarında sonsuza kadar uyuyabilirdim. Tabi bu isteğimi sonraya hatta çok sonraya bıraksam iyi olacaktı.

Uyku tulumundan tamamen çıkıp tek elimle gözlerimi ovalayarak çadırdan dışarı çıktım. Aman Allah'ım çıkmaz olaydım. Herkes bir sağa bir sola koşturuyor. Veliler uyku mahmuru ne yapacaklarını bilmez halde dolanırken , etraf yeşil kısa şortlu çocuktan geçilmiyordu. Nereye düştüm Allah'ım diye düşünerek gözlerimle etrafı taramaya başladım. Ateş ve Can radarıma girdiğinde gülümsemeden edemedim. Ateş Bey oğluna bir şeyler anlatıyor ikisi şakalaşarak gülüyorlardı. Ben de onların bu sevimli haline gayri ihtiyari gülümserken arkamdan gelen sesle irkildim.

''Daha çok bakarsın ciğerci kedisi gibi. Patronuna bakarak gülümseyip olmadık hayaller kurma şeker kız!''

Arkamı döndüğümde ne göreyim. Bizim Rus azmanı bana bakarak aptal aptal sırıtmıyor mu?

''Pardon da size ne ? Patron benim değil mi ister hayal kurarım ,ister fantezi. Sizi ne bağlar acaba?''

''Tabi canım kur sen fantezilerini ama unutma bebek, eğer gerçekleştirmek için uğraşmak istemezsen az ötedeki çadırdayım. Al bakalım sabah kumanyanı, hadi afiyet olsun. Löp löp et, pıt pıt yağ olsun datlım.''

''Datlım mı? Sen nasıl bir sapık çıktın ya! Bir de löp löp et olsun diyor. Sen zaten yemişsin yiyeceğini yapmışsın etleri butları bir de utanmadan benimle uğraşıyorsun. Hadi naş seni Rus çakması T Coşkun kılıklı seni...''

Adam uzaklaşırken elimdeki pakete baktım. Aklıma gelen umarım olmamıştır. Arkasından bağırdım.

''Bana bak içine bir şey attın mı? Hey sana diyorum...''

Mine sen de iyice paranoyak oldun senden sonra herkesin eline tutuşturdu. Hepsini kötü emellerine alet edecek hali yok ya! Of ya sabah sabah fantezimin de içine etti manyak. Datlım dedi ya!

Birkaç saat sonra yeni etkinlik ip bağlama, düğüm atma için yeniden obamızın çember oluşturduğu insan dizisinin içindeydim. Oymak başımız elindeki iplerle çeşitli düğümler gösteriyor, bizlerin de yapmasını bekliyordu. Tabi bende yetenek sıfır. İki dakikada kendi parmaklarımı ipin düğümleri arasına sıkıştırmayı başardım. Üstelik çözmemin mümkünatı yok. Yan gözle Ateş'e baktığımda Tosun paşa ile beraber gayet güzel bağlayıp çözdüklerini görünce iyice sinir oldum. Ben kendimi çözmeye çalışırken Ateş bey sanırım bu halime daha fazla dayanamamış olacak ki yardım etmeye çalıştı.

''Mine domuz bağı yapmışsın maşallah senden korkulur yani''

''Şey çözülmesin diye sıkı bağladım ama son anda düğümlerin sırasını karıştırdım. Halbuki tüm adımları dikkatlice izlemiştim. Niye böyle oldu ki?''

Bir yandan ellerini ellerimde gezdirirken diğer yandan da söylenmeye devam etti.

''Çünkü alttan geçireceğini üstten, etrafından dolayacağın ucu da alttan geçirip düğümlemişsin. Yani tamamen tersini yapmışsın.''

''Demek ki tersten gidince olmuyor neyse anlamış oldum bir dahakine tüme varım yolunu denerim. Matematik her zaman doğru çıkmayabiliyor işte.''

YAY BURCUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin