14. Bölüm: İzci şendir arkadaş!

2.1K 243 31
                                    



''Artık birlikte okuyacağımız bir dergi var. Ne sen sıkılacaksın ne de ben.''

''Ben de kadınların gizli dünyasını öğrenmiş olacağım hayatım. ''

Omzumda hissettiğim elin varlığı ile ürperirken üstüne bir de belimi ahtapot gibi saran diğer koldan uzaklaşmaya çalışırken yirminci kez aynı kelimeyi duyuyorum.

''Kestik!''

Rüzgar oflayarak arkasını dönerken Kudret Bey'in sert bakışları beni buldu.

''Mineciğim güzelim kaç kez söyleyeceğim sana. Adam senin sevgilin sana sarılıyor, sen ne yapacaksın ona sokulup başını omzuna koyacaksın. Ama sen ne yapıyorsun adamı nerdeyse tekmeyle savuşturmadığın kaldı. Tamam ilk kez reklam filmi çekiyorsun ama yetmişli yıllarda değiliz yavrucuğum sarıl adama biraz. Neyse yarım saat mola.''

Sarılmış. Kolaysa sen sarıl, beni izleyen iki tane amazon kadının karşısında ben adama nasıl sokulayım. Hem adam dergiyi okuyunca kadınların dünyasına gireceğini sanıyor. Saçma değil mi ya! Bir dergi, iki kitap okumakla o işler olsaydı oo. Hele bir kadınların çektiklerini çekin de ondan sonra anlayın.  Aslında Rüzgar'ı bir gün Memoş'a götürsem azıcık anlar ama Rüzgar'a da acırım.

Ablam zaten iki gündür başımın etini yedi bitirdi. Neymiş efendim ben hainmişim. Rüzgar'la oynaması gereken oymuş. Ben onun rolünü kapmışım. Yahu adamı ben mi buldum? Gel benimle oyna mı dedim? Haberim bile yoktu onun partnerim olacağından.

Triplerin ardı arkası kesilmedi. Nerdeyse annemi arayıp beni şikayet edecek, o kadar hırslandı kız. Zaten Cem Bey bunu sıkıştırdıkça bana sarıyor. Of ya yeminle bezdim daha ilk günden. Alıp başımı bilinmeyen bir yerlere gidesim var ama korkuyorum Müge Anlı beni bulur diye! Kadın mit ajanı gibi. Ne uçan ne kaçan kurtuluyor.

Bir de küçük patron var. Sanki reklam teklifini ben yaptım kendi kendime.

O da astı suratını, Rüzgar bana her yaklaştığında kaşlarını çatıyor. Yok beni reklamdan sonra kesin kovacak. Kadının hem giysilerini hem ayakkabılarını hem de sevdiği adamı elinden almış gibi oldum. Ben olsam kendimi ben de kovardım.

Yok anacığım ben bu kadar stresi kaldıramayacağım. İstifa ediyorum. Reklam meklam çekmiyorum. Parası da iyiydi ama ne yapalım Allah büyük. Sayısal oynamaya başlarım ben de elbet bir gün tuttururum nasılsa. Hem abladan hem patrondan hem işten olacağız bu kel yüzünden.

Orası da ayrı konu. Her çekimde bana sırnaşıyor. Tamam reklamın senaryosunda var sarılmalar ama adam bu işte baya profesyonel. Tabi tam sarıldığında Alev ve Müge beni öldürecek gibi bakmaya başlayınca ben de konsantrasyon sıfır. Sıkıyorsa koy ver gitsin. Senaryoyu okuyunca sarılırım, azıcık ucundan öperim demiştim ama ne mümkün. Baktım olmadı en sonunda tikim var huylanıyorum diyeceğim. Halbuki tikim mikim yok, gayet te güzel sarılırım ama ne yaparsın el mahkum. Bu iki amazon yüzünden oyunculuk kariyerim bitti gitti.

Setten çıkıp hava almak için yan taraftan balkon kısmına çıktım. Temiz havayı içime çekip azıcık rahatlamak iyi gelecek. O sırada duyduğum sesten yalnız olmadığımı anladım. Balkonun köşesine baktığımda Ateş beyi telefonla konuşurken gördüm. Arkasından dokunsam mı acaba? Yok artık git bir de gözlerini kapat 'bil bakalım ben kimim de!' Çocuk musun sen Mine.

Kiminle konuşuyor acaba? Azıcık daha yaklaşsam duyarım belki. Bu sefer de demez mi yine mi beni dinliyorsun diye.  En iyisi görünmeden çıkmak diye düşünerek tam elimi kapıya attım ki kapı kapalı. Önden birisi kilitlemiş sanırım. Kaldık mı balkonda. Bağırıp yardım istesem Ateş beni görecek. En iyisi konuşmasının bitmesini beklemek. Azıcık kulağımı kabartmak sorun olmaz sanırım.

YAY BURCUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin