YAY BURCU

Bölüm 23/Pilav pişirme teknikleri

''Sıcak suda biraz bekletirsek daha güzel olur.''

''Hayır anne, suda bekletmeyip iyice kavurursak daha güzel olur.''

''Kızım suda beklettikten sonra da kavuracağım zaten.''

''Olsun bekletince tane tane olmaz.''

''Sen benden daha iyi mi bileceksin sanki pilav yapmayı benden öğrenmedin.''

''Evet senden öğrendim ama zamanla kendi stilimi geliştirdim.''

''Pilavın stilimi olur canım.''

'Yeter!' diye avazım çıktığı kadar bağırasım var. Yarım saattir bir anneme bir anneanneme bakmaktan aralarında pinpon topu gibi kafamı sağa sola çevirerek durmaktan bıkmış durumdayım. Altı üstü sabah kalktığımda ''Bana tane tane pilav yapmasını kim öğretecek?'' diye sordum. Ama sağ olsunlar bunu onur meselesi haline getirerek son bir saattir kavga ediyorlar. Yılların kurdu anneanneme karşılık, elinin lezzeti tescillenmiş annem. Hangisini dinlesem acaba?

Hayır şimdi birisini reddetsem diğeri alınacak. Of bu işin sonunu hiç iyi görmüyorum. Şu pilav işinden vaz mı geçsem ne?

''Suda bekletilecek''

''Hayır efendim bekletilmeyecek.''

En sonunda araya girmek zorunda hissettim kendimi. Bu ne arkadaş Adile Naşit'in filmlerindeki gibi limonla mı güzel turşu olur, yoksa sirkeyle? muhabbetine döndü bu iş.

''Anneciğim Sabuş'um lütfen ama. Siz ikinizde benim tanıdığım en iyi aşçılardansınız. İkinizin pilavı da harika oluyor. Belki farklı yollardan deniyorsunuz ama sonuç önemli değil mi?

Hadi güzeller bırakın kavgayı da bu cahil kızcağıza yol yordam gösterin ha? Belki hayatımın ileriki dönemleri için büyük bir adım atacağım. Belki yaptığım pilavın bağımlısı olacak birisi karşıma çıkıp sırf pilav için benimle evlenecek?''

Duygusal konuşmam üzerine ikisi de bana döndü.

''Saçmalama kızım. İnsan sırf pilav için biriyle evlenir mi? Kim sokuyor bunları kafana yoksa anneannen mi?''

''Evet evlenir. Ben senin pilavlarına bayılıyorum tatlım.''

Hah bir babam eksikti.

''Günaydın babacığım. Biz şey ediyorduk... Annemlerden bana pilav yapmalarını istedim de. Onu şey ettiriyorduk.''

''Hım anladım. O zaman siz hayatımın güzelleri, pilav şey ettirmeye devam edin ben de geç kalmadan çıkayım.''

''Aman yalaka ne olacak! Sevgi ben sana diyorum kızım bu adam eve iş getiriyor diye. Doktorlara nasıl yalakalık yapıyorsa evde de aynısını sana yapıyor.''

''Ben de seni çok seviyorum canım kayınvalidem.'' Diyerek babam Sabuş'un yanağına ufak bir öpücük konduruyor. Tabi ardından benim ve annemi de unutmuyor. Annem gülümseyerek babamı kapıdan geçirirken anneannem de yanağını ovalamakla meşgul.

''Mine bak kızım hazır annen yokken söyleyeyim. En güzel pilavı yapmak istiyorsan beni dinlemen lazım. Ben suda bekletilecek diyorsam bekletilecek. Sonra halis tereyağı ile iyice kavrulacak. O çıtırtıyı duyacaksın. Annen nerden bilecek, tesadüfen tutturuyor arada işte.''

''Tamam anne anneciğim ben senin yönteminle yapacağım ama annemin yöntemi ile de başka tencereye yaparım hangisi daha güzel olursa arkadaşıma o tarz pilav yaparım. Oldu mu?''