''Mineee!''
Uykumun en güzel yerinde beni çağıran sesi cırlama tonundan tanısam da hiç bozuntuya vermeden uykuma devam etmeye çalışıyordum. Ama yok, ısrarla o ses çığ gibi büyüyor kulakları tırmalayan bir tonda artmaya devam ediyordu.
''Mine diyorum duymuyor musun? Ne kadar meraklıymışsın uyumaya. Kalk da kırmızı şifon gömleğimi bulmama yardım et. Bak, yoksa sen mi aldın? Söz kızmayacağım yeter ki nerde olduğunu söyle. Mineeee!''
Allah'ım abla katili olmak kaç yıldan başlar acaba? Sabah'ın altısında başımda bağırıp duran bir ablaya sahip olmak sadece benim gibi şanssızlara mahsustur herhalde. Zaten dün, bütün gün atın tepesinde oturmaktan kuyruk sokumum ağrıyor bir de Müge'nin karga kahvaltısını yapmadan uyandırma servisi insanı iyice çileden çıkartıyordu.
''Ay şimdi çığlık atacağım bak hala uyuyor.''
Sanki bir saattir şarkı söylüyor haspam. Bas bas bağırıyor tepemde kırmızı gömleğim diye. Kesin yıkamak için sepete atmış sonra biraz daha çamaşır biriksin diye üzerine kirlileri koydukça gömleği sepetin içinde kaybetmiştir. Şimdi de bulamıyor. Yok bu böyle olmayacak, olaya el atmam lazım.
''Abla yemin ederim başka eve taşınacağım artık. Ya sen sabahın köründe kalkıyorsun diye ben de kalkmak zorunda mıyım? Kırmızı gömleğini kesin kirli sepetinin en dibinde unuttun. Benim dolabımdan bir şeyler giy. Yeter ki sus. Tüm vücudum dökülüyor. Hadi ablacığım ne olursun.''
''Alev'in sana verdiklerinden giyebilir miyim yani? Tamam, teşekkür ederim. ''
Ah ablacığım biz seninle iki sene arayla da olsa aynı kadının karnını paylaştık. İki parça çul çaputu mu paylaşamayacağız. Bunu bir anlasa belki abla kardeş gibi olmamız çok da uzak olmayacak.
''Mine bu yeşil elbiseyi alıyorum. Hımm altına siyah topukluları mı giyerim harika olur. Cem denilen öküz delirir artık.''
Bir de Cem meselesi var. Ablam adama göz kırpıp naz yaptıkça Cem bey maalesef her erkek gibi tuzağa düşmekte gecikmedi. Gerçi ablamın öküz demesi bile sevgi dolu ama belli olmaz.
Ablam dün gece geç saatte geldiği için fazla konuşmadık ama işler yolunda galiba. Bir de şu çakma Jülide Ateş'in planı bozulup Cem Bey'e aşık oluyor mu? Ah çok gülerim o zaman.
Aşk demişken gerçekten aşk çok güzel bir şeymiş. Ateş ile dün harika zaman geçirdik. Tabi Düldül'le gezdiğimiz saatler biraz tedirgin olduğum kesin. Yine de zamanla alıştım at sırtında olmaya. Tabi bir daha ne zaman binerim bilemiyorum. Zevk alıp sık sık yapacağım kategoriye girebilecek bir faaliyet değil henüz.
Akşam beni eve bıraktığında sıkı sıkı sarılıp 'gitmeni istemiyorum' demesi de ayrıca romantikti. Ama ne yaparsın benim de bir evim bir düzenim vardı. Hem ateşle barut yan yana durmaz demişler-ki buradaki barut ben olduğuma göre azıcık uzak kalmak ikimize de iyi gelecekti.
Şimdi yeniden gözlerimi kapatıp uykuma kaldığım yerden devam edeceğim. Evet kapattım dalıyorum...Dalıyorum...Hayır dalamıyorum. Çünkü maalesef bir kez uyanınca yeniden uykuya dalmak gibi bir sorunum var. Niye ben böyle arızayım Allah'ım.
Ah Müge sana ne kadar güzel dileklerimi iletsem az. En iyisi kalkıp duş almak. Sonra giyinir biraz okul notlarıma bakarım. Bu sıraları baya ihmal ettim. Finallere çok az kaldı ama ben okulu bitiremeyeceğim bu sevda yüzünden. Sonrasında önce annemin çenesini dinle sonra diğerlerinin. Hadi annemi geçtim Sabuş oralarda koca buldun okulu falan unuttun demez mi? Gerçi o koca adayı ile daha çok ilgilenir ama neyse...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAY BURCU
HumorYAY BURCU: Herkese merhaba; Watpadd' deki üçüncü hikayem 'Yay Burcu' hayalperest ama asla vazgeçmeyen bir genç kızın hayatını anlatacak. Tanıtım bölümünde Yay Burcunu daha iyi tanıyabilmeniz için özellikleri yazılmıştır. Çünkü Mine de bu özellikleri...