Ateş ve çakma sarışın kara meleği o halde gördükten sonra bana ne oldu bilinmez enerjimin birden çekildiğini hissettim. Tabi bu enerjiyi tekrar yerine getirebilmenin en büyük şartı aile desteğiydi. Zaten haftalardır ailemi görmemiştim. Hazır anneannemde dayımlardan annemlere geldiğine göre onu da aradan çıkartabilirdim. Hem anneannem bu hayatta gördüğüm kafası en farklı çalışan kadınlardan biriydi. Belki bu kafası az çalışan torununa da azıcık akıl verirdi.
Şirketten çıkıp eve giderek küçük bir çantaya birkaç parça eşya koyarak babamın milleriyle birikmiş karttan yararlanıp Ankara'ya bir uçak bileti aldım. Babam çok sık seyahat ettiği için bu bedavaya gelen uçuşları kullanmak ilk kez bana düşüyordu. Genellikle Müge bir yerlere gitmek için kullanırdı ama bu kez bu fırsat bana gülmüştü.
Alev'i arayıp ailemi özlediğimi ve bana bu hafta birkaç gün izin vermesini istedim. Zaten aşktan aklı bir karış havada olan arkadaşım ne desem evet diyecek kıvamdaydı. Sonrasında Müge'yi arayıp durumdan haberdar ettim. Her ne kadar; '' Ben sen yokken ne yiyeceğim?'' gibi sevgi ve özlem dolu cümleler kursa da onu takmayarak Ankara'ya doğru yola çıktım.
Ablam zaten sabah haberleri için hazırlık yapması ve çalışması için Cem Bey tarafından esir alındığı için benimle gelemeyecekti. Eh birkaç günde açlıktan ölmezdi ya!
Havaalanı, uçağa biniş, iniş derken yaklaşık iki saat sonra evimin kapısındaydım. El valizimi asansörden sürükleyerek çıkartıp kapının önüne geldiğimde nedense heyecanlandığımı hissettim. Annemi görmeyeli neredeyse iki ay olmuştu. Ve ben tam bir ana kuzusu gibi onun şefkatine muhtaç olduğum için şanslı bir velettim.
Zilden elimi çekmeden ne kadar süre bastığımı hatırlamıyorum ama içeriden gelen; ''Geldik patlama'' diyen sesi duyduğumda günlerimin şenlikli geçeceğini o an anlamıştım. Çünkü az sonra bana kapıyı açan tonton mu tonton ama bir o kadarda huysuz olan anneannem Sabuha sultandı.
Beni görünce sevindiğini belli etmese de ;''Kara civciv sen mi geldin'' diyerek kollarını açtı. Anne annem sert duruşlu hazır cevap bir kadındı ama torunlarına özellikle bana olan düşkünlüğü su götürmezdi.
''Ben geldim Sabuha'm diyerek ona sıkıca sarıldım. Beraber içeriye geçtiğimizde annemin sıcaktan bunalarak duşa girdiğini öğrendim. O duştan çıkana kadar ben de anneannemle salondaki kanepeye yerleşerek sevgi gösterilerine devam ettim.
''Yeter kız mıncıklayıp durma oramı buramı ben namuslu bir kadımım.'' Diyerek gülümsedi anneannem.
''Senin namusum benim namusum Sabuha'm'' diyerek onu sıkıştırmaya devam ettim.
''Nasılsın anneanne. Geleceğinden haberim yoktu. Sen Selim dayımlarda değil miydin?'
Selim dayım annemden sadece bir yaş büyüktü ve Antalya'da yaşıyordu. Anneannem birkaç haftadır onun yazlık evinde kalıyor kemiklerine iyi geldiği için sabahtan akşama kadar kendini kuma gömerek keyif yapıyordu.
''Aman yeteri kadar gördüm o çakma sarışının yüzünü. Yapmacık konuşmalarını, mıymıy halini daha fazla çekemdim geldim işte.''
Çakma sarışın diye bahsettiği elbette yengem Arzu'ydu. Mimar olan yengem özünde çok tatlı ve kibar bir kadındı ama işte adı gelin olmayı versin. Anneanneme yıllardır yaranamamıştı. Hele de siyah saçlarını ısrarla sarıya boyatması Sabişi'mi deli ederdi.
''Aa çok ayıp Sabiş insan hiç gelinine öyle der mi? Hem bilirim ben seni Allah bilir kadına neler çektirmişsindir?''
''Ne çektireceğim ben be! Zaten Selim zavallım çekeceği kadar çekiyor ondan. İyice hanım köylü olmuş. Hem burası da benim evim istediğim zaman gelirim. Tabi bir de babanı uzun zamandır deli etmiyorum orası da var .'' Diyerek genç kız edasıyla kıkırdadığında başımı iki yana sallayıp 'Ah sen yok musun?' diye bir bakış attım.
![](https://img.wattpad.com/cover/50005992-288-k613089.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAY BURCU
HumorYAY BURCU: Herkese merhaba; Watpadd' deki üçüncü hikayem 'Yay Burcu' hayalperest ama asla vazgeçmeyen bir genç kızın hayatını anlatacak. Tanıtım bölümünde Yay Burcunu daha iyi tanıyabilmeniz için özellikleri yazılmıştır. Çünkü Mine de bu özellikleri...