bölüm 43

79 12 0
                                    

Sonunda bu konuşmalardan bizi kurtaran kişi Baran olmuştu. Telefonumdan beni arıyordu. Telefonu açarak onu dinlemeye başladım. Bizi klimaların yoğun olarak çalıştığı otelin en çok beğendiğim yeri olan lobiye çağırıyordu. Esasında lobinin neresini sevdin derseniz bu sıcakta otelin en soğuk olan yeriydi. Neyse lobiye giderek buluşup odalarımıza doğru gittik. Baran ile benim odamız yan yanaydı. Abim ile Yasmin'in odası ise karşılıklıydı ve aynı kattaydık. Otelin ismi biraz garip olsa bile otel harikaydı. Ağva Club Grand Becassier diye uzunca söylenemeyen bir adı vardı. Neyse ki odama geçip kıyafetlerle kendimi yatağa attım ve hemen yer bildirimi yaptım. Odanın balkonuna çıkarak manzarayı çekerek İnstagram'a attım. Yani bizde yazın boş durmuyoruz. Millet kim nerede takip ediyor. Bende nereye gittiğimi belirterek "Ben geziyorum kızım. Senin gibi boş olup da millet ne yapıyor takip etmiyorum." Mesajı vermeye çalışıyordum. Arkamdan seslenen kişi Baran'dan başkası olamazdı.

"Civciv!"

"Efendim maviş?"

"Hadi havuza."

"Tamam dur hazırlanıp senin kapını çalacağım."

Hemen balkondan odaya doğru girerek hazırlanmaya başladım. Şu ayağıma sürülen krem iyi gelmişti. Neyse siyah bikini takımımı giyerek üstüme de mini yeşil elbisemi giydim. Biraz sade olduğumun farkındaydım fakat daha ilk günden bu tarz gayet iyiydi. Bavuldaki eşyaları teker teker dolaba yerleştirmeye başladım. Bavulun içinden bir not çıkmıştı.

"Civcivim... Bana biri bir şeyler dedi ve sana söyleyemedim. Abinin dediğine göre baban yaşıyor. Bunu üzül diye demiyorum sadece mutlu olmalısın bak artık."

Ya inanmıyorum. Herkes bildiği şeyleri tek ben bilmiyormuşum. Ne kadar güzel sevgilim bizim ailedeki olayları daha iyi biliyor. Ama ben Alara isem bunları ortada bırakmayacağım. Görsünler bakalım bu sefer Alara nasıl davranacak?

Son hazırlıkları da tamamlayıp Baran'ın odasına doğru ilerledim. Kapıyı hafifçe tıklatarak abimlerin duymaması için elimden geleni yapıyordum. Baran kapıyı açar açmaz kendini dışarı atsa da ben elimle ittirerek içeri girdim. Şaşırdığı her halinden belliydi. Kim olsa şaşırırdı. Elimle kapıyı ittirip kapının arkasına sırtımı dayadım ve konuşmaya başladım.

"Yazdığın notu buldum. Bir açıklama bekliyorum senden."

"Abin babanın yaşadığını ve zorunda olduğu için yalan söylendiğini anlattı."

"Başka bir şey söylemedi mi?"

"Hayır."

Fazla da zorlayamazdım. Yani boğazına bıçak mı dayayacaktım? Arkamı dönerek elimi kapının kulbuna koydum ve dışarı çıkmak için bir adım attım. Fakat kapı tıklanıyordu. Hemen geri giderek Baran'ın kulağına fısıldadım. "Banyodan bornozu al ve giy. Birde saçına da havluyu sar. Ben balkona çıkıyorum. Abime benim burada olduğumu çaktırma ve giyineceğim diyerek kapıyı kapat." Hemen balkona giderek cama sırtımı dayadım. Zaten perdeler kapalıydı ve beni göremezdi. İçeride konuşulanların hepsi duyuluyordum. Baran tam da benim dediğim gibi davranıyordu. Abim ise bir şey demeden çıktı. Yan balkondan gelen "Alaraa!" Sesiyle arkamı döndüm ve bu kişi Yasmindi. Ona doğru eğilerek "Buraya bir şey konuşmaya geldim. Sakın kimseye bir şey anlatmayacaksın. İkinizin arasını yapmayı becerdiğim gibi bozmasını da bilirim." Diyerek göz kaş işareti yaparak tehdit içerikli mesaj vermeye çalıştım. Yasmin ise "Aa, tabiki de söylemem." Diyerek piç smile yaptı. Bu kız eğer abime söylesin var ya o zaman gerçek beni görürdü. Baran kapıyı açar açmaz kendimi içeri atmıştım. Telaşla konuşmaya başladım.

SIRRIMA AŞIK OLUR MUSUN?  #Wattys2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin