Azra
Kapıdan giren yaşlı adama ve yaşlı kadına baktım. Adam arafa o kadar benziyorduki bir an onun arafın yaşlı hali sanmıştım. Adam yüzündeki gülümsemeyle elife doğru yürüyorken araf önüne geçti ve
"Daha degil"
Dedi. Adam yüzündeki gülümsemeyi hiç silmeden salona yürürken arkasındaki kadına baktım. Kadın bana içtenlikle gülümserken bakışları elifi buldu ve gözleri doldu. Bize dogru haraket edince araf onunda önüne geçti ve
"Salon o tarafta" dedi. Kadının bir damla göz yaşı yanagına düşünce içim acıdı. Onlar salona geçerken kızımı kucakladım ve oyun parkına yöneldim. Elif orda oynarken bende mutfaga geçtim ve dondurma bardaklarına karışık dondurma koydum. Elimde tepsiyle içeri girince bakışlar bana döndü. Utansamda belli etmeden servis yaptım ve yavaşca arafın yanına oturup koltuk altına sokuldum. Araf beni sıkıca sararken karşımda ismini hala bilmedigim adam konuştu.
"Merhaba kızım ben erdal" adamın ismini duydugumda içim bir degişik olmuştu. Kadın konuşmayınca ona döndüm ve "siz" dedim. Kadın irkilerek bana dönünce ismini kastettiğimi anladı ve
"Bende aysun kızım" dedi. Arafın kolhmu hafif sıkmasına aldırmadan yerimden kalktım ve önce erdal beyin so rada aysun hanımın elini öptüm. Onlar bu haraketime sevinmoş olucaklarki yüzlerindeki gülümseme büyürken araf kaşlarını çatmıştı. Geri arafın yanına oturdum ve yanagını öptüm.-
Erdal bey ve aysun hanım çok iyi insanlardı. Ne yapmış etmiş araf ve ailesinin arasını düzeltmesine yardımcı olmuştum ve başarmıştımda. Elif babannesi ve dedesiyle tanıştıktan sonra o kadar mutlu olmuştuki onların elini bile öpmüştü. Erdal bey ve aysun hanım kalkmaları gerektiklerini söyleyince onlara engel olamadık. Kapıyı kapattıgımda karşımda gülümseyen bir araf görmeyi beklemiyordum. Beni kendine çekip sıkıca sarılınca bende ona sarıldım. Saçıma öpücük kondurunca rahatladıgımı hissettim. Kulagımda ılık nefesini hissedince huylansamda belli etmeden sarılmaya decam ettim. "Sen melek misin?" Sordugu soru şaşırmama neden olurken arafın yanagımı öpmesiyle kendime geldim. "Neden öyle söyledin" diye sordum en sonunda merakıma yenik düşerek. "Nedenmi? Beni asla barışmam dedigim ailemle barıştırdın" dedi. Aslında hala arafın neden ailesiyle küs oldugunu bilmiyordum sorsam cevap verirdi sanırım. "Araf... şey.. senin için sorun degilse bana ailenle neden küs olduğunu anlatırmısın" elimi tuttu ve "gel kış bahçesine geçelim" dedi. Birlikte kış bahçesine geçtik ve araf bir mindere oturarak benide kucagına çekti. Arafın saçlarıyla oynarken o boynumu öpüyordu. arafın biraz dogrulmasıyla konuşucagını anladım ve geri çekilmeye çalıştım ama izin vermedi. "Ben küçükken bir abim vardı. Adı alaz. O benim tek arkadaşımdı. O olmassa boşlukta oucaktım. Ben 19 yaşındayken abimin doğum günüydü , 21 yaşına giricekti. Annem ve babamla aramız çok iyiydi taki abimin dogum günü partisinin olucagı mekanda abimi silahla taramalarına kadar. Vicudundan tam 62 kurşun çıkmıştı. Sonra onların babamın düşmanları olduğunu ögrendim. Babam çok bilindik biridir ama bir mafya değil. Çok bilindik bir holdingin sahibi YÜCE YARIN holding. Neyse abim orda can verdi. Dogum günü ölüm günü oldu. Sonra ben mafyalara bulaştım. Hırsım ve öfkem herkezin dilindeydi. Dişimle tırnagımla buralara kadar çalışarak geldim. Ama sadece mafya tarafımda. Sonra motorlara ve arabalara ilgi duymaya başladım ve arkamdaki adamlar ve ekinle holdingi yükselttim." Agzım aralanmışı. Benim sevdigim adam gördügümden daha güçlüydü. Dudaklarımın üzerinde dudaklarını hissedince hemen karşılık vermeye başladım. Arafa tekrar aşık olmuştum.Bölüm geç geldi biliyorum o yüzden çok özür dilerim. Yazım hataları var biliyorum ama düzeltmeye vaktim yok. Bu bölümü bile çok zor yazabildim. Ve son bir şey... kitabım öbür bölümden sonra biticek. Tamamen. Ama yinede zaman buldukça özel Bölüm yazmaya çalışıcam.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAFYAM/DÜZENLENİYOR/
Ficção GeralBeni seven tek insan oldu. Benim masum kalbim tek onu görürmüydü. Peki araf beni bırakırmıydı.