Bölümler değiştirilerek yayınlanıyor okumanızı tavsiye ederim...
Keyifli okumalar...
Beğenmeniz dileğiyle...
~~2. Bölüm~~
Her şey dakikalar içerisinde gerçekleşirken içimdeki yoğun korkuya engel olamıyordum. Yanımda araba kullanan bu adam beni zorla arabasına bindirmiş ve ben hiçbir şey yapamadan ona mahkum gibi onun zorbalığına boyun eğmek zorunda kalmıştım.
Araba ani bir frenle durduğunda Can denen adama bakmaya korkuyordum. Duruşu , sert çehresi ve en çok da kömür karası gözleri korkunun en yoğun haliydi sanki. Ondan ölesiye korksam da bir anlık cesaretle kollarımı göğsümde birleştirdim ve arabadan inmemeye karar verdim. Ne işe yarayacaktı bilmiyordum ama bu korku ve çaresizlikten en çok da bu korkunç zorba adamdan kurtulmak istiyordum. Benden ne istiyordu? Ben ona ne yapmıştım da şimdi bu haldeydim?
Henüz beş dakika bile geçmemişti ki arabanın kapısının sert bir şekilde açılmasıyla Can'ın kolumdan tutup arabadan indirmesi bir oldu.
Çekiştire çekiştire büyük bir eve götürürken ayaklarım gitmek istemediğini belirtircesine sürükleniyor, birbirine dolanıp sendeliyordu. Kapının önüne geldiğimizde Can kolumu hala sımsıkı tutuyor, bir yandan da ceplerini karıştıyordu. Sanırım anahtarları arıyordu. Bense ondan kolumu kurtarmaya çalışıyor, bütün gücümle debeleniyordum ama ona debelenişim bir milim bile işlemiyordu. Tek eliyle beni kontrol altına alması ne kadar güçlü olduğunun kanıtıydı.
Sonunda benim çırpınmalarıma dayanamamış olacak ki kafasını kaldırıp gözlerimin içine baktı ve yüzünü yüzüme yaklaştırdı. Kömür karası gözleri koyu bir çukur gibiydi ve bana baktığı an daha çok korkmuştum ondan.
"Rahat dur!"
Sesi sakin çıkmıştı ama tüyler ürperticiydi. Bir an önce bu adamın elinden kurtulmak istiyordum. Benden ne istediği hakkında hiçbir fikrim yokken , neler yapabileceği hakkında birçok fikrim vardı. Geniş hayal gücüm dehşete kapılmama neden olmuştu. Bütün gücümü kullanarak bir kez daha kolumu ondan kurtarmaya çalıştım.
Yapabilmiş miydim peki?
Hayır.
Kapının açılmasıyla Can beni içeri fırlattı. Evet tam olarak fırlattı. Evin kocaman solonunun tam ortasında dikeliyordum ve korkudan ölmek üzereydim. Beni bulunduğum durumdan kurtaracak kimsem yoktu ve bu beni çileden çıkartmaya yetiyordu.
Sırtını dış kapıya yaslamış gözlerini üzerimden ayırmayan adamın bakışları beni oldukça rahatsız etmişti. Siyah gözleri çok farklı bakıyordu. İlk defa kısa bir an dahi olsa da dikkatli bir şekilde yüzüne bakmıştım. Kemikli, oval burnu ve sert çehresiyle oldukça yakışıklı bir yüze sahipti. Kirli sakalları, şekil verilmiş bıyığı kendine has bir hava katmıştı. Uzun boyu ve özenli saçlarıyla her kızın hayallerini süsleyebilecek bir adamdı. Ama bütün bunlar onun tehlikeli ve kötü bir adam olduğuna dair düşüncelerimi değiştirmeye yetmiyordu.
Gözlerindeki kömür karası çukurlar bir anda öfkeyle kaplandı ve Can bana doğru gelmeye başladı. Kahretsin! Deli gibi korkuyordum. Son bir kaç saattir duygularımı kaybetmiştim. Hissettiğim tek şey korkuydu. Bu adam beni fazlasıyla korkutuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BENDEN ÖNCE ÖLME
Romance"Benden önce ölme, dayanamam!" demiştim. Beni dayanmak zorunda bıraktı.. 🌸🌸 "Neden buradasın?" Üzerimde eğreti duran gelinliği avuçladım ve usulca pencerenin kenarına doğru yürüdüm. "Yapamadım." Kulaklarımı tırmalayan bir kelime çıktı dudaklarında...