16. Bölüm "Seni.."

9.2K 470 168
                                    

Oy ve yorumlarınız için hepinize sonsuz teşekkürler...🙏🙏

Keyifli okumalar🙂🙂

💚💚💚

Multimedya : Sevda

Bölüm Şarkısı : Tuna Velibaşoğlu - Kal Ölene Kadar

~~16. Bölüm~~

Üç Ay Sonra

"Sena hadi geç kalıyoruz."

Ayakkabılarımı giyerken belki de milyonuncu kez Sena'ya seslendim. Hala yukarıda ne yapıyordu hiçbir fikrim yoktu.

"Anneciğim abim ararsa bu sefer ona, onu çok özlediğimi söyle. Belki dönmeyi kabul eder. Tam üç ay oldu." dedim hüzünlü bir sesle.. Üç aydır onu görmemek içimdeki özlemi körüklüyordu.

Affetmiştim onu. Asla affetmeyeceğim demiştim değil mi? O benim abimdi. Canımdan çok sevdiğim abim.. Ona nasıl küs kalacaktım ki??..Hem o olmadan ben mutlu olamazdım. Gittiğinden beri sürekli aklım ondaydı. O gün eve geldiğimde abim yoktu. Gitmişti. Nereye gittiğini ne yaptığını bilmiyorduk. Sadece annemle konuşuyor, onu iyi olduğuna ikna ediyordu. Birkaç kez onunla konuşmak istesemde o izin vermiyordu.

" Biliyorum yavrum. Bunu ona kaç kez söyledim ama Nuh diyor peygamber demiyor. Bugün bir kez daha deneyeceğim kızım.."

Annemde üzgündü. Elinden bir şey gelmemesi onu kahrediyordu. Abimle ilgili acı gerçeği öğrendiğim gün annem ve amcamın evde olmaması bizim için büyük bir şanstı. Annem olayları yarım yamalak biliyordu. Bazı detayları atlayarak anlatmıştık. Abimin burda bir düşmanı olduğunu ve bu yüzden gittiğini zannediyordu.

Annem Erdem'i tanıdığı için ona Erdem'den hiç bahsetmemiştik. Onu hala oğlu gibi görüyor ve hala abimle dost olduklarını zannediyordu. Önceden neden söylemediler bilmiyorum ama şuanki söylemememizin nedeni annemin kalp rahatsızlığının olmasıydı. Amcam ve Şerife yengem de olanları biliyorlardı ama ne Erdem'i ne ailesini tanımıyorlardı.

Annemin gözlerindeki hüzün beni mahvediyor, Erdem'den daha çok nefret etmeme neden oluyordu. Annemin yanaklarından öpüp sıkıca sarıldım anneme..

Sena sonunda geldiğinde evden çıktık. Evimize biraz uzak olan otobüs durağına doğru yürümeye başladık. Nisan ayındaydık ve ılık ılık esen rüzgar yağmurun habercisiydi. Tenimde bir ürperti hissettiğimde yağmurluğumun önünü kapatıp saçlarımı arkaya attım.

Otobüs durağına geldikten bir süre sonra Sena bir yere işaret ederek gözlerini büyüttü ve "Sevda abla şuraya bak." dedi. Başımı Sena'nın işaret ettiği yere çevirmemle suratını astım. Duraksadım. Otobüs durağının biraz ilerisinde Erdem'in arabası park halindeydi. Erdem içinde miydi bilmiyorum. Arabanın camları siyah filmle kaplı olduğu için görünmüyordu.

O günün üzerinden geçen zaman zarfında Erdem'i bir kaç kez okulda görmüştüm. Fakat bu sürede sadece bir kez yanıma gelip konuşmak istediğini söylemişti. Onu affetmemi istiyordu. Şimdi yine buradaydı. Içimi yanık bir his kapladı. Onun buralarda olduğunu bilmek kalbimi harekete geçirmişti. İçim onu görme isteğiyle dolup taşarken ona hala kırgın olduğumu hatırladım. Ne yazık ki hala içindeki nefretle savaşıyordum. Onu oradan çıkarıp atmak istesemde, o her geçen gün kendine daha güçlü bir duvar örüyordu.

BENDEN ÖNCE ÖLMEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin