Bölümler değiştirilerek yayınlanıyor okumanızı tavsiye ederim...
Başlamadan önce fikrinizi almak istediğim küçük bir konu var.. Erdem hikaye boyunca hep romantik ve önce fikirli bir adam olarak ön plana çıktı.😍 Erdem'in bu romantik hallerini seviyormuydunuz? Aynı kalmalı mı, yoksa sert bir adam mı olmalı..? Fikirleriniz önemli çünkü bazı sahneler değişecek...😊
Keyifli Okumalar...☺
Umarım Beğenirsiniz...😊👍
Multimedya: Sevda
~~3. Bölüm~~
Beni getiren adam kapıdaki adamlardan birinin kulağına bir şeyler söyledi ve adam başıyla onaylanıp kapının yanındaki yeşil düğmeye bastı. Kapı ürkütücü derecede büyük bir gürültüyle açıldığında görüş alanıma Can girdi.
İçeride tahtadan bir masa, masanın önünde iki tane siyah deri koltuk ve rutubetli duvarlarda asılı tablolar vardı. Masanın arkasında kırklı yaşlarında bir adam oturuyordu. Can'da hemen masanın önündeki deri koltuklardan birine oturmuştu. Siyah gözleri başka bakıyordu ve yüzü kasılmıştı. Bir eli yumruk olmuş, patlamaya hazır bir bomba gibi duruyordu. Bakışları boş ve yere sabitlenmişti.
İçeriye girip masanın karşısında durduk, beni buraya getiren adam kolumu bırakıp gitti ve kapı yine aynı gürültüyle kapandı. Masada oturan adam gözleriyle beni süzüp Can'a dönerek konuşmaya başladı.
"Güzel kızmış. Sonunda bir işe yaradın aferin lan!" dedi masada oturan adam vücudumu arsızca süzerken. Üzerimde iğrenç bakışlarını hissetmek utanmanın yanında midemi bulandırmıştı.
Can öfkeyle yerinden kalktı. Elleriyle masadan destek alıp konuşmaya başladı.
"Sana daha önce de söyledim Oktay. Anlaşmamış böyle değildi. Sevda'yı sana vermeyeceğim!"
Yüzünü çok net göremesem de kaşlarının arasındaki belirginleşen ve atan damarı görmüştüm.
"Demek adı Sevda pek de küçük duruyor." Dedi Can'ın dediğini umursamayarak. Can karşısında emanet gibi dururken o oldukça rahat davranıyordu.
Can sinirle yumruğunu masaya geçirdi. " Onu sana vermeyeceğimi söyledim! Anlaşmayı bozuyorum anlaşmaya uysan bile ben yokum.!" Can'ın sesi sert ve kendinden emin çıksada bakışları tereddütlüydü.
Adının Oktay olduğunu öğrendiğim adam sakin bir şekilde yerinden kalkıp Can'ın tam karşısına geçti. "Bu zamana kadar senden izin aldığımı hatırlamıyorum. Kim olduğunu unutma, haddini bil!"Dedi ve Can'ın yüzüne sert bir yumruk attı. Aynı zamanda ağzımdan bir çığlık koptu. Bu adam Can'dan bile daha tehlikeliydi.
Can, acıyla elini burnuna götürdü. Onu ilk defa böyle görüyordum. Güçsüz, çaresiz gibiydi. Oktay yine sakin adımlarla masanın arkasına geçip yerine oturdu. Bense hala ayaktaydım ve olanları sindirmeye çalışıyordum.
Nasıl bu hale gelmişti herşey? Ben beladan kaçtım, kurtuldum derken; daha büyük bir belanın içine düşmüştüm. Ne yapacağımı bilmiyordum. Tek bildiğim şey deli gibi korktuğumdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BENDEN ÖNCE ÖLME
Romance"Benden önce ölme, dayanamam!" demiştim. Beni dayanmak zorunda bıraktı.. 🌸🌸 "Neden buradasın?" Üzerimde eğreti duran gelinliği avuçladım ve usulca pencerenin kenarına doğru yürüdüm. "Yapamadım." Kulaklarımı tırmalayan bir kelime çıktı dudaklarında...